Türkiye, enerji bağımsızlığına yönelik adımlarını hızla atmaya devam ediyor. Son yıllarda kara ve denizlerdeki hidrokarbon arama ve üretim faaliyetlerinde büyük bir ivme kazanan ülke, hem enerji güvenliğini sağlamayı hem de yerli üretim kapasitesini artırarak dışa bağımlılığını azaltmayı hedefliyor. Özellikle Karadeniz’deki hidrokarbon keşifleri, Türkiye’nin enerji haritasını yeniden şekillendiriyor. Kara alanlarındaki arama çalışmaları da yerli kaynaklardan daha fazla faydalanmayı mümkün kılıyor.
Türkiye’nin enerji politikaları, ulusal düzeyde enerji güvenliğini sağlamak ve küresel enerji piyasalarında daha etkin bir aktör olmak üzerine şekilleniyor. 2023 yılı itibarıyla açıklanan “Milli Enerji ve Maden Politikası”, Türkiye’nin yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarını artırma hedefini ön plana çıkartıyor. Ancak hidrokarbon kaynakları, bu stratejilerin temel taşlarından biri olmaya devam ediyor. Türkiye’nin hidrokarbon alanındaki hedefleri, yalnızca iç tüketimi karşılamakla sınırlı değil. Türkiye, keşfettiği hidrokarbon kaynaklarını, bölgesel iş birlikleri ve dışa satışlar yoluyla uluslararası pazarda da kullanmayı amaçlıyor. Enerji dışa bağımlılığını azaltmak ve ülke ekonomisini güçlendirmek için sürdürülen bu çalışmalar, Türkiye’nin uluslararası alandaki stratejik rolünü de pekiştirecek.
YERLİ VE MİLLİ FİLO
Türkiye’nin hidrokarbon arama çalışmalarındaki en dikkat çekici gelişme, Karadeniz’deki Sakarya Gaz Sahası’ndaki doğal gaz keşfi oldu. Büyük keşif yolculuğunda atılan önemli bir adım yerli ve milli gemi filosu oluşturulması oldu. Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) envanterine katılan ilk milli sondaj gemisi Fatih, 29 Mayıs 2020’de Haydarpaşa Limanı’ndan Karadeniz’deki ilk görev yerine uğurlandı. Fatih, 20 Temmuz 2020’de Zonguldak açıklarındaki Tuna-1 lokasyonunda ilk milli derin deniz sondajına başladı.
FİLONUN İLK ÜYESİNDEN İLK MÜJDE
Fatih gemisi, 21 Ağustos 2020’de Karadeniz’de gerçekleştirdiği sondajda 320 milyar metreküp doğal gaz rezervi keşfetti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “müjde” olarak açıkladığı büyük keşif, ülkenin son dönemde denizlerde yoğun şekilde yürüttüğü sismik arama ve sondaj faaliyetlerinin ilk somut meyvesi olarak kayıtlara geçti. Erdoğan, 17 Ekim 2020’de Tuna-1 kuyusunda saptanan 85 milyar metreküp artışla toplam rezerv miktarının 405 milyar metreküpe ulaştığını bildirdi. Karadeniz’deki gaz rezervi, 4 Haziran 2021’de Amasra-1 kuyusundaki 135 milyar metreküplük keşfin ardından toplamda 540 milyar metreküpe çıktı. Erdoğan Aralık 2022’de ise bölgedeki toplam rezervin 710 milyar metreküpe ulaştığını duyurdu.
32 AYDA DEVREYE ALINDI
Türkiye, doğal gazın keşfinden karaya ulaştırılması sürecinde önemli bir başarı gösterdi. Keşiften sadece 32 ay sonra Karadeniz gazı devreye alındı. Doğal gazın karaya ulaştırılmasında kullanılacak boruların döşenmesine ve kara tesisinin inşasına 2021’de başlandı. Ağustos 2020’de keşif müjdesi verildikten sonra 20 Nisan 2023’te Zonguldak Filyos Türkiye Petrolleri Limanı’ndaki Karadeniz Doğal Gazı Devreye Alma Töreni’nde Erdoğan’ın yaktığı meşale ile doğal gaz karaya ulaştırılmaya başlandı.
7 MİLYON METREKÜPE ULAŞTI
Söz konusu keşif, denizlerde yürütülecek yeni arama ve üretim faaliyetlerinin de önünü açtı. Türkiye enerji bağımsızlığı yolunda önemli rol oynayan keşfin üzerinden geçen 4 yılda çalışmalar hız kesmeden devam ediyor. Sakarya Gaz Sahası’nda üretilen doğal gaz üretimi günlük 7 milyon metreküpe ulaştı. Böylece, toplam 2,6 milyon hanenin doğal gaz ihtiyacı Sakarya’da üretilen doğal gazdan karşılanır oldu.
HER GEÇEN GÜN YENİ BİR KUYU
Üretimin ilk etapta 2025 yılının ilk çeyreğinde 10 milyon metreküpe çıkarılması hedefleniyor. Karadeniz keşiflerine yenilerini eklemek için çalışmalar, tespit edilen yeni sahalarda sürdürülüyor. Sondaj ve sismik arama gemileri ile gaz tespit edilen kuyularda sondaj çalışmaları yürütülürken, doğal gaz potansiyeli bulunan noktalarda arama faaliyetleri gerçekleştiriliyor. Öte yandan, Karadeniz’de çalışmalar yapan Fatih, Yavuz ve Kanuni gemilerine son olarak Abdülhamid Han Sondaj Gemisi de katıldı.
GÜNEYDOĞU PETROL DENİZİ
Türkiye, kara alanlarında da hidrokarbon arama çalışmalarını hızla sürdürüyor. Özellikle Güneydoğu bölgesindeki iller, Türkiye’nin kara hidrokarbon üretiminin önemli merkezlerinden biri haline gelmiş durumda. Batman, Adıyaman, Şanlıurfa, Mardin, Diyarbakır, Şırnak gibi illerde bulunan petrol sahaları, Türkiye’nin iç enerji kaynaklarının önemli bir kısmını oluşturuyor. Türkiye, bu bölgedeki sondaj çalışmalarını artırarak, yerli kaynaklardan daha fazla faydalanmayı hedefliyor.
REZERVE GABAR KATKISI
Petrol üretim faaliyetlerini 2023’te yüzyılın en üst noktasına çıkaran Türkiye, 2022 yılının Aralık ayında 150 milyon varillik net petrol rezervinin keşfedildiği Gabar Dağı’ndaki Şehit Esma Çevik Petrol Sahası’nda ve yine Gabar’da Türkiye’nin en kaliteli petrolünün keşfedildiği Şehit Aybüke Yalçın Petrol Sahası’nda ise üretim tüm hızıyla devam ediyor. Gabar’daki Şehit Aybüke Yalçın ile Şehit Esma Çevik Petrol Sahalarında, halihazırda sondaj çalışmaları tamamlanan 63 kuyuda günlük 58 bin varil ham petrol üretimi gerçekleştiriliyor. Günlük yaklaşık 1 milyon varil tüketimi bulunan Türkiye’nin üretilebilir petrol rezerv miktarı da bu keşiflerle 450 milyon varilden 600 milyon varile çıktı.
Zor koşullara uygun
Türkiye, hidrokarbon üretiminin artırılması için sadece arama faaliyetlerini değil, aynı zamanda üretim süreçlerini de optimize etmek için büyük yatırımlar yapıyor. Hem kara hem de deniz sahalarında kullanılan sondaj teknolojileri sürekli olarak geliştiriliyor. Yeni nesil sondaj gemileri ve platformlar, daha derin sularda ve daha zor koşullarda gerçekleştirilen arama ve üretim faaliyetlerini mümkün kılıyor.
Filo genişliyor
Karadeniz gazının keşfi ile artan arama ve üretim faaliyetleri kapsamında filo günden güne genişliyor. Türkiye denizlerde Fatih, Yavuz, Kanuni ve Abdülhamid Han gemileriyle sondaj, Barbaros Hayrettin Paşa ve MTA Oruç Reis gemileriyle ise sismik arama faaliyetleri yürütüyor. Filoya dahil edilen yüzer üretim platformu ise 2026 itibariyle görevine başlayacak. Dev filoya Korkut, Altan, Sancar, Osman Bey, Orhan Bey, Ertuğrul Bey eşlik edip, gerekli noktalarda destek sağlıyor.
Çift kule ile daha hızlı
2018’de filoya Yavuz dahil oldu. 6. nesil ultra derin deniz teknolojisine sahip. 230 metre uzunluğunda ve 36 metre genişliğinde. Gemi çift sondaj kulesine sahip olması özelliğiyle hem asıl hem yardımcı işlerin eş zamanlı olarak yapılmasına imkân sağlıyor. Türkiye’nin 3. sondaj gemisi olan Kanuni, 2020’de filoya katıldı. 2012’de inşa edilen gemi 227 metre uzunluğunda ve 42 metre genişliğinde.
İsim sahibi gibi ‘Ulu’
Abdülhamid Han Sondaj Gemisi, hem teknik donanımı hem fiziksel özellikleriyle filonun en güçlüsü. 238 metre uzunluğa ve 42 metre genişliğe sahip olan geminin kule yüksekliği 104 metre. 7. nesil teknolojiyle donatılan gemi, 12 bin 200 metreye kadar sondaj yapabilme yeteneğine sahip. Abdülhamid Han 9 Ağustos 2022’de göreve başladı. Filonun devleri hâlihazırda sondaj faaliyetlerine devam ediyor.
Son üye filoya katıldı
Filonun son üyesi FPSO Yüzer Üretim, Depolama ve Tahliye Platformu ise görev için hazırlanıyor. 2026 yılında Sakarya Gaz Sahası’nda devreye girerek günlük 10 milyon metreküp doğal gaz işleyecek olan Türkiye’nin ilk yüzer doğal gaz üretim platformu, devreye alındığında tek başına 4 milyon hanenin gaz ihtiyacını karşılayacak. Sakarya Gaz Sahası’nda Faz-2’nin hazırlıklarına başlayan TPAO, bünyesine kattığı söz konusu platform ile ham gazı, denizin ortasında işleyecek ve karaya ulaştıracak. 2026’nın üçüncü çeyreğinde toplam üretim
20 milyon metreküpe kadar yükselecek.
Barbaros Hayreddin ilk verileri topladı
2012’de Barbaros Hayreddin Paşa ve MTA Oruç Reis gemileri alındı. İki gemi Karadeniz’in tabanını 2 ve 3 boyutlu sismik taramadan geçirdi. Hayreddin Paşa 8 bin metre derinde jeolojik yapıları inceledi ve ilk veriler toplandı. Oruç Reis, 2017’de faaliyete girdi. Gemi su altı aracıyla bin 500 metre derinlikte numune alabiliyor. Oruç Reis şu an Somali’de faaliyetlerine devam ederken Barbaros Hayrettin Paşa da Trabzon Limanı’na demirledi. Geminin, Rize’nin Çayeli ilçesi açıklarında deniz yüzeyine sızan ve petrol olduğu belirlenen sıvıyla ilgili bölgede araştırma yapması planlanıyor.
Dünyanın en yüksek teknolojisi
Türkiye’nin ilk sondaj gemisi Fatih, 2017’de envantere girdi. Akdeniz’de ilk derin deniz sondaja 30 Ekim 2018’de başladı. 20 Temmuz 2020’de Karadeniz’deki ilk milli derin deniz sondajına başladı. 229 metre uzunluğa, 36 metre genişliğe sahip olan gemi, 51 bin 283 groston ağırlığında. 12 bin 200 metre derinlikte sondaj yapabilen Fatih, 6. nesil teknolojiyle donatılmış durumda. Gemi kendi sınıfında dünyanın en yüksek teknolojisine sahip 5 gemisi
arasında. Fatih Sondaj Gemisi’nin keşfettiği gaz rezerviyle ilgili müjde 21 Ağustos 2021’de duyuruldu.