Pazar alışverişinde düzgün şekilli olmayan ve kurtlu meyvelerin tercih edilmesi gerektiğini anlatan Yıldırım, meyvelerin kurdunun temizlenerek yenmesini tavsiye etti.
Yıldırım, kurtlu meyvelerin atılmaması gerektiğini ifade ederek şöyle konuştu:
"İçi kurtlu diye tüketilmeyen meyveler diğerlerinden daha sağlıklı. Meyvenin içinde kurt varsa onda ilaç yoktur. O meyvede böcek beslenip ölmediğine göre insanda da hiçbir zararlı etkisi söz konusu değildir. Meyvenin içinde kurt hala yaşamayı başarmışsa demek ki meyvede zararlı madde kalmamıştır. Dolayısıyla kurtlu bir meyvenin üzerinde kimyasal madde taşımadığından emin olabilir ve daha rahat tüketebiliriz. Bu konuda birçok bilimsel araştırma yapılmıştır ki zaten mantıkla da bunu idrak etmek mümkün."
Yıldırım, yurt dışından gelen yabancı bilim adamlarıyla bitki ve böcekler üzerine yaptıkları arazi çalışmalarında bu kişilerin de meyveleri kurtlarıyla yediklerini gözlemlediğini dile getirdi.
Kendisinin de pazar alıverişinde özellikle kurtlu meyveleri alıp tükettiğini belirten Yıldırım, "Kurtlu meyvelerden hakikaten iğrenmemek gerekiyor. Kurt, meyvenin en güzel yerini yiyor siz de onu yiyorsunuz, yani proteinini siz tüketiyorsunuz. Dolayısıyla ben iğrenmediğim için bol miktarda kurtlu meyveleri seçip evimde yiyorum çünkü kurtlu meyvelerde ilaç kalıntısı olmadığı için herhangi bir kanser kalıntısının ortaya çıkma ihtimali yok" diye konuştu.
Prof. Dr. Yıldırım, tarımda zararlılar ile mücadelede kullanılan kimyasal maddeli ilaçların ürünleri zararlı hale getirdiğini ve sağlığı tehdit etiğini vurguladı.
Meyve ve bitkilerde kullanılan ilaçların ciddi anlamda kalıntı problemi oluşturduğunu ve insan sağlığını tehdit ettiğini dile getiren Yıldırım, şunları kaydetti:
"Meyvenin şeklinin güzel olması da o meyvede bolca ilaç kullanıldığını gösterir. Bir elmayı tamamıyla yemeyin dörde bölüp yiyin. İlaçlı olduğunu düşündüğünüz meyveleri çok az tüketin. İlaçlı meyve az tüketildiğinde vücut onu rahatlıkla atıyor ama fazla yenilirse içindeki ilaç vücutta birikip kanseri tetikleyerek sağlık sorunlarını beraberinde getiriyor."
Yıldırım, kimyasal mücadeleyi önlemek için biyolojik mücadeleye önem verilmesi gerektiğine işaret ederek "Ürünlerde kimyasal ilacı en son çare olarak düşünmeliyiz. Birçok zararlıya karşı kültürel, biyoteknik ve biyolojik mücadele yöntemleriyle önlem alabiliriz" bilgisini paylaştı.