Uzman Diyetisyen Işın Sayın, çocukların sevdiği, annelerin de sağlıklı olarak düşündüğü meyveli yoğurtların içeriğindeki glukoz ve fruktoz ilavesi sebebiyle çocuklarda insülin direnci ve obeziteye kadar gidebilen "tatlı tada bağımlılık" oluşturduğunu söyledi. Sayın, yoğurdun ana yemek yanında yenmesinin daha doğru olduğunu ifade etti.
Meyveli yoğurtların içerisinde glukoz ve fruktoz ilavesi olduğuna dikkat çeken Uzman Diyetisyen Işın Sayın, “Meyveyi çocuklarımıza hazır meyveli yoğurtların içinde değil, ayrıca yedirelim. Yoğurt ise, sofralarımızda ana yemeklerin tamamlayıcısıdır. Yoğurdu hak ettiği yerde kullanalım" dedi. Diyetisyen Sayın, çocukların sade yoğurdun olağan tadını bilmediğini ve yoğurdu içinde meyve olan bir tatlı olarak tanıdıklarını söyledi. Sayın, "Meyveli yoğurtlar çocuklarımızın en sevdiği tatlılar arasında. Adı da kulağa çok sağlıklı geliyor. Annelerin de sağlıklı diye aldığı bu yoğurtlar, yoğurdun gerçek tadını bile bilmeyen bir nesil yetişmesine yol açıyor. Bu durum, çocukların; sağlık için vazgeçilmez olan yoğurdu sade yiyememe riskini de beraberinde getiriyor" dedi.
"Yoğurt, meyve içindeki şekerin kanda yükselişini yavaşlatır. Meyveyle yoğurdu birlikte tüketmek bu bakımdan harika bir fikirdir" diyen Uzman Diyetisyen Işın Sayın, şunları söyledi: "Hele ki bir de içine tarçın eklerseniz, şekerin hücre içine girip enerji kaynağı olarak kullanılması kolaylaşacaktır. Bu haliyle çok daha sağlıklı bir kimyaya sahip olacaktır. Oysa pratikte çok az kişi yoğurdun içine meyve doğrayıp tüketebiliyor. Fakat nasıl oluyorsa, o meyveli yoğurtları bir oturuşta dörder dörder tüketiyorlar. Peki bu neden oluyor?"
Sayın, meyveli yoğurtların çocukların ellerinden düşmemesinin sebebini içindeki glukoza bağladı. "Glukoz ve fruktoz şurupları, meyveli yoğurtlara ekleniyor. Bu şeker tadı, dil üzerindeki papillaların içinden geçen sinirleri uyarıyor ve beyne bir sinyal gidiyor: 'Çok tatlı, çok lezzetli, sakın bu tadı durdurma' ve arka arkaya kaşıkla yemeyi durduramıyoruz. Hazır meyveli yoğurtları yemeyi tekrarladıkça; 'görür görmez yemek' ve 'sürekli tatlı tüketmeyle' ilgili beyinde yeni kablo ağları örülüyor. Bu yolla bebek ve çocuklarda insülin direnci ile başlayan serüven, metabolik sendromla son bulabiliyor. 'Tatlı tada bağımlılık' kontrol edilmesi zor hale gelebiliyor" şeklinde konuşan Işın Sayın, çocukların ergenlik döneminde hızla obezite sorunu yaşayabileceğine dikkat çekti.
Diyetisyen Sayın, yoğurdun ana yemeklerin tamamlayıcısı olarak sofraya gelmesi gerektiğini söyleyerek, “Gelin meyveli yoğurdu, masum gibi düşünülen bir tatlı sınıfından çıkaralım. Meyveyi çocuklarımıza hazır meyveli yoğurtların içinde değil, ayrıca yedirelim. Yoğurt ise, sofralarımızda ana yemeklerin tamamlayıcısıdır. Yoğurdu hak ettiği yerde kullanalım. Böylelikle çocuklarımızı, tatlı yeme isteğini uyandıran ve bağımlılık yapan glukoz molekülünden uzak tutmuş oluruz. Gerçek sade yoğurt tadını da sofraların vazgeçilmezi konumuna taşımış oluruz" dedi.