Mesleğe 13 yaşındayken çırak olarak başlayan 70 yaşındaki terzi Abdullah Taşdemir, askerden geldikten sonra bir süre daha ustasının yanında çalıştı, ardından kendisine ait bir dükkan açtı. 47 yıldır dükkanının kapısını kapatmayan Taşdemir, çalışma azmi ve ustalığıyla ilçe halkının takdirini topluyor.
Ustasına ustasından yadigar kalan, daha sonra kendisine hediye edilen asırlık makası kullanmaya devam eden Taşdemir, terzilik mesleğinin yok olmakla karşı karşıya kalması nedeniyle çırak bulamamaktan dertli.
Taşdemir, yaptığı açıklamada, eskiden terziliğin revaçta bir meslek olduğunu, diğer mesleklere göre daha çok ilgi gördüğünü söyledi.
Sanatını yaşatmak istiyor
Pek çok meslek gibi gibi terziliğin de kaybolmaya yüz tuttuğuna işaret eden Taşdemir, sözlerini şöyle sürdürdü:
- "Eskiden bu mesleğe talip olan çok kişi vardı. Çırak boldu o zaman, işlerimiz çok yoğundu, sabahlara kadar çalışırdık. Ben sanatımı yaşatmak istiyorum, o yüzden bu mesleği birilerine öğretmek isterim ama şimdi çırak, 'Kaç lira vereceksin aylık?' diye soruyor. Yani işin kazancına bakıyor meslek öğrenmek yerine.
- Eskiden büyüklerimiz bizi çırak verirken, 'Usta, eti senin kemiği benim' derlerdi. Usta üstüne para istese verecek durumdaydılar meslek öğrettiği için. Çırak yetiştirmek istiyoruz ancak bundan sonraki terziler terzilik yaparak geçimini sürdürebilir mi, o biraz düşündürüyor."