Devlet Tiyatroları İstiklal Marşı'nın şairi Mehmet Akif Ersoy'u ilk kez tiyatro sahnesine taşıyacak. Küçük Tiyatro'da sergilenecek olan tiyatro, Ersoy'un Kurtuluş Savaşı yıllarındaki vatan sevgisi şiirleriyle Anadolu'daki mücadelesini anlatıyor.
Devlet Tiyatroları (DT) Genel Müdürlüğü, İstiklal Marşı'nın şairi Mehmet Akif Ersoy'u ilk kez tiyatro sahnesine taşıyacak.
Vatan sevgisini anlatıyor
DT Genel Müdürlüğünden yapılan açıklamaya göre, Remzi Özçelik'in yazdığı ve Cahit Çağıran'ın yönettiği "Mehmet Akif" oyunu, İstiklal Marşı'nın kabulünün 97'nci yıl dönümünde Ankara Devlet Tiyatrosunca sahnelenecek.
Küçük Tiyatro'da sergilenecek, Ersoy'un Kurtuluş Savaşı yıllarındaki vatan sevgisi şiirleriyle Anadolu'daki mücadelesinin aktarıldığı oyunun dekor ve kostüm tasarımını Dilek Kaplan, ışık tasarımını Çetin Atay, dans düzenini Burçak Işımer, müziklerini ise Nedim Yıldız üstlendi.
Mehmet Akif'in hayatını anlamalıyız
Oyunda Mehmet Akif Ersoy'u Ankara Devlet Tiyatrosu sanatçısı Alpay Ulusoy canlandıracak.
Oyunun yönetmeni Çağıran, İstiklal Marşı'nın kabulünün 97'nci yıl dönümünde Mehmet Akif Ersoy'un hayatını, o dönemi ve şartlarını anma, anlama ve yeniden yorumlama zorunluluğu hissettiklerini belirtti.
Çağıran, milli mücadele destanına çok büyük katkılarda bulunan sarsılmaz bir iman ve ahlaka sahip Ersoy ve arkadaşlarına, Türkiye'nin içinden geçtiği ve adeta bağımsızlık mücadelesi verdiği kritik günlerde Devlet Tiyatrosu ailesi olarak tanıklık etmek istediklerini vurguladı.
Mecliste okunan milli şiir
12 Mart Pazartesi günü prömiyeri yapılacak "Mehmet Akif" oyununun konusu kısaca şöyle:
"Mehmet Akif Ersoy, ülkeye geri dönmüştür. Bu esnada Çanakkale Savaşı vardır. Akif, ülkenin yaşadığı bu sıkıntılı günler karşısında sürekli endişelenmekte, dostları ile şeyhleri isyandan döndürmeye çalışmaktadır. Nihayet Çanakkale Savaşı kazanılır ancak Akif, Çanakkale’yi geçemeyenlerin bin bir hile ile yurda bir şekilde geri girdiklerini düşünmekte ve düşüncelerini açıkça ifade ettiği için tehdit almaktadır.
Mehmet Akif, Burdur'an milletvekili olur ve mücadelesini sürdürürken, çocukluk arkadaşı, can dostu Mustafa Sagir'in işgalcilerin ajanı olduğu kısa zamanda ortaya çıkar. Aslında düşman dışarıda değil içeridedir. Akif ve arkadaşlarının vatan mücadelesi nihayete ererken, Akif'ten ülkenin ihtiyacı olan milli marşın sözlerini yazması istenir. Akif yazdığı şiirle birinci seçilir ve şiir Mecliste okunur."