Bayram Erdem tarafından kaleme alınan “15 Temmuz: Darbe – Medya – Toplumsal Hareket – Direniş” adlı kitapta yazar medya yayın organlarının hem darbeciler hem de darbe karşıtları tarafından nasıl kullanıldığını ele alıyor.
Tarih 12 Eylül 1980, saat henüz sabah 04:00 idi. O dönem en etkili iletişim aracı radyo, televizyon ise henüz siyah beyaz ama ülke çapında henüz tam yaygınlaşmamıştı. O dönem özel radyo ve televizyon kanalları olmadığı için darbeciler devlete bağlı radyo ve televizyon kanallarını ele geçirir, darbe bildirisini okutur ve böylece sıkıyönetimle birlikte darbe yönetimi başlardı. 12 Eylül’de de öyle oldu. O şartlarda darbelerin ilanı ve tüm ülkeye duyurulması için özellikle radyo hayati önem taşırdı.
Ama yıl 2016 olduğunda şartlar ve iletişim imkanları mukayese edilemeyecek derecede gelişmişti. Radyo ve televizyon yayıncılığı devlet tekelinden çıkmış özel sektörün işlettiği yüzlerce TV kanalı binlerce radyo yayında idi. İnternet yaygınlaşmış, akıllı telefonların her biri birer medya enstrümanına dönüşmüştü. 15 Temmuz 2016 darbe girişimi böyle bir iletişim devriminin yaşandığı bir ortamda yaşandı ve halkın cumhurbaşkanına sahip çıkmasıyla yenilgiye uğratıldı. Bu yazımızda ele alacağımız kitabımız da tam bu konuya odaklanmış. Yazarı Bayram Erdem. Mastır tezi olarak yazıldığında orijinal başlığı “15 Temmuz Darbe Girişimi’nin Engellenmesinde Geleneksel ve Yeni Medyanın Rolü” iken kitaplaştırıldığında “15 Temmuz: Darbe – Medya – Toplumsal Hareket – Direniş” başlığı uygun görülmüş. Çıra Akademi tarafından Nisan 2023’de ilk baskısı yapılmış.
DARBECİLER DE MEDYAYI KULLANDI
Kitabın yazarı Bayram Erdem, kitabın takdim yazısında, 15 Temmuz Darbe Girişimi sürecinde hem darbeciler hem de darbeye karşı direniş gösterenlerin, geleneksel ve yeni medya araçlarından yararlandıklarına vurgu yapıyor.
Darbeye karşı çıkma sürecinde “enformasyonun hibrit -melez- olarak hem geleneksel hem de yeni medya araçlarıyla yayılmış̧” olduğuna dikkat çekiyor.
Beş bölümden oluşan kitabın bölümlerine gelecek olursak. Kitabın birinci bölümünde, araştırmanın problemi, önemi, amacı ve araştırmanın yöntemi ve sınırlılıklarına değiniliyor. Kitabın ikinci bölümünde iletişimin tanımı, temel öğeleri, özellikleri, işlevleri, tarihsel süreçte iletişimin dönüşümü ve kitle iletişimine geçiş, kitle iletişiminin özellikleri, geleneksel medya, yeni medya ve teknolojik dönüşüm ele alınıyor. Telefonlarda da gerçekleşen teknolojik dönüşüme vurgu yapılırken, Sabit telefonlardan mobil telefonlara geçilmesi, kısa mesaj, geleneksel ve yeni medyanın özelliklerine değiniliyor. Kitabın üçüncü bölümünde toplumsal hareketlerin tanımı, tarihsel arka planı, modernizm öncesi, modern dönem ve günümüzdeki hareketlerin özellikleri, nitelikleri, toplumsal hareketlerin paradigmaları, eski ve yeni toplumsal hareketlerin karşılaştırılması ile toplumsal hareketler, medya ve yeni medya ilişkisi üzerinde duruluyor. Kitabın dördüncü bölümünde konunun anlaşılmasına yardımcı olacak temel kavramlar olan darbe, darbe girişimi, cunta, ihtilal, devrim, direniş sözcükleri ele alınıyor. Osmanlı Devleti ve Türkiye Cumhuriyeti’nde darbe geleneği üzerinde duruluyor.
Daha sonra çalışmanın konusunu oluşturan 15 Temmuz Darbe Girişimi’nin temel özellikleri, bu girişim sürecinde geleneksel ve yeni medya araçlarının kullanımı vatan ve demokrasi nöbetleri konularına değiniliyor. Kitabın beşinci bölümünde ise, araştırmanın kapsamı, evren ve örneklemi, verilerin toplanması, sınırlılıkları, verilerin analizi ve bulgulara yer veriliyor. Ayrıca, 130 denekle yapılan anketten bahisle, geleneksel ve yeni medya araçları, toplumsal hareket ve direniş sürecine değiniliyor.