Kutsal emanetler gün yüzüne çıktı

İstanbul’un bahar mevsiminde tarihe açılan bahçeleri başka bir güzeldir. Bu yüzden de özellikle bahar aylarında İstanbul’un tarihi mekanlarını ziyaret etmeyi, serin avlularında vakit geçirmeyi severim. Geçtiğimiz hafta Topkapı Sarayı’nda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından beş yeni mekan daha ziyarete açılınca bu defa yolumu Topkapı Sarayı’na düşürdüm. Özellikle Kutsal Emanetler Bölümü’nde uzun yıllardır depolarda tutulan ve ilk kez restore edilip sergilenen eserler görülmeye değerdi. Bu eserler arasında yer alan Name-i Saadet (Peygamber Efendimizin liderlere gönderdiği mektuplar) Hz. Ali’nin cevşeni, Hz. Ali’nin sarığı, Hz. Fatıma’nın gömleği ve yine yalnızca Ramazan aylarında sergilenen Hz. Osman’ın Kur’anı Kerimi’ni görmek oldukça etkiliydi. Yine ilk kez açılan Has Oda’yı ziyaret ettik.

Bilindiği gibi Topkapı Sarayı İstanbul’un fethinin ardından Fatih Sultan Mehmet tarafından 1460-1978 yılları arasında inşa edilmiş ve ardından da pek çok padişah tarafından yapılan yeni eklemelerle günümüze ulaşmış önemli bir yapı. Sarayburnu’nda bahçe düzenlemeleri ve köşklerle başlayan inşaat, Sur-ı Sultani adı verilen surlarla devam etmiş. Uzun yıllardır dünyanın dört bir yanından ziyaretçileri ağırlayan sarayın bugüne kadar ancak belli bir bölümü ve eserleri görüle biliniyordu. Ayrıca 2016 yılında sarayın duvarlarda meydana gelen çatlak ve kayma tespit edilmiş ve restorasyon çalışmasına başlanmıştı. 1940’lı yıllarda en eski yapılarından biri olan Fatih Köşkü’nün restorasyonu sırasında bin 500 ton ağırlığındaki beton döküldüğü ortaya çıkmış yeni yapılan restorasyon çalışmayla da bu ağırlık 150 tona indirilmişti ayrıca zemindeki kayma da kazıklarla durdurulmuştu. Geçtiğimiz hafta ziyarete açılan ve Osmanlı döneminde Hazine Binası olarak kullanılan Fatih Köşkü’nde Kaşıkçı Elması’ndan, pedişahların özel eşyalarına kadar pek çok eser sergilenmeye başlandı. Ayrıca yine tamamlanan bu restorasyon çalışmalarının ardından 165 yıldır görevliler hariç kimsenin giremediği Sultan Abdülmecid’in yaptırdığı Mecidiye Köşkü de ziyarete açıldı. Yine sarayın içindeki Seferli Koğuşu da yeniden gezile bilinecek. Milli Saraylar Başkanı Yasin Yıldız yakında çok özel koleksiyonun sergileneceği porselen müzesinin de açılacağını söyledi. Öte yandan Gülhane Parkı’nda bulunan saraya ait bahçelerin de ilk kez halka açılacağı müjdesini verdi.

HZ OSMAN’IN MUSHAFI HZ.FATIMA’NIN GÖMLEĞİ

Restorasyon çalışmaları sonrasında Kutsal Emanetler Bölümü küçük odadan daha geniş bir alana taşınmış. Peygamber Efendimiz’in (sav) su içtiği tastan, savaşta kırılan dişi, sakalı şerifi, ayak izi, ok ve yayına kadar pek çok özel eşyası var. Ayrıca Efendimizin gönderdiği mektuplar, sahabe kılıçları, Hz Ali’nin sarığı, Hz. Fatma’nın gömleği gibi çok geniş bir koleksiyon dikkat çekiyor. Geçmişte bu bölümde 60 kadar eser sergilenirken bugün bu sayı 300’e çıkarılmış. Hz. Osman’a ait olduğu düşünülen mushaf, Kâbe kapısı, direğinin parçası, anahtarları, kilit ve keserleri ve mukaddes emanetlerin temizliğinde kullanılan gümüş saplı fırça, faraşın yanında Osmanlı döneminde muhafaza edilen mukaddes emanetlerin listesi yer alıyor. İlk kez ziyaretçiler Hz. Muhammed’in (sav) Şair Kab Bin Zübeyr’e hediye ettiği hırkanın muhafaza edildiği Hırka-i Saadet Odası’na yani Has Oda’ya da girebiliyor. Bu odanın kubbesi ve oda için özel dokunan Hereke halısı da görülmeye değer.

KAŞIKÇI ELMASI YERİNDE

Sarayın en eski bölümlerinden biri olan ve Osmanlı’nın Hazine Bölümü olarak kullandığı Fatih Köşkü ise dört bölümden oluşuyor. Bin 150 eserin sergilendiği köşkte Fatih Sultan Mehmet, Yavuz Sultan Selim ve Kanuni Sultan Süleyman’ın kişisel eşyalarından bir seçki dikkat çekiyor. Taraktan kemere, el aynasından takılara kadar pek çok özel eşya var. Ayrıca geçtiğimiz yıllarda sansasyonel haberlerle gündeme gelen Kaşıkçı Elması, hançer, şamdanlar da bu köşkte sergileniyor. Yine köşkün ikinci bölümünde yer alan padişah sorguçları, tahtlar, silahlar ile üçüncü salondaki diplomatik ilişkilerin hatırası olan nişan ve hediyeler dikkat çekiyor. Dördüncü salonda ise padişahın halife kimliğini öne çıkaran belgeler ve eserler yer alıyor.

Milli Saraylar Daire Başkanı Yasin Yıldız, daha evvel Topkapı Sarayı’nda toplam 1200 parça taşınabilir eserin sergilendiğini açılan yeni bölümlerle bu rakamı 3 bin 500’e çıkardıklarını belirtti ve önümüzdeki aylarda ise açılacak yeni bölümlerle bu sayıyı üç katına çıkarmayı hedeflediklerini söyledi. Yine açılan yeni bölümlerle birlikte bayramda ziyaretçi sayısının en yüksek ziyaretçi sayısını yakaladıkları ağustos ayının rakamlarına ulaştığı söyleyen Yıldız, ziyaretçi sayısının Milli Saraylar’da 6.5 milyon olduğunu ve bunu yıl içinde 8 milyona çıkarmayı ve yıllık geliri de 300 milyon TL olarak hedefledikleri anlattı.

HAZİNE KOĞUŞUNDA NADİDE HAT ESERLERİ

Osmanlı döneminde iç hazineyi ve mücevherleri korumakla görevli içoğlanlarının ve “ehl-i hiref” denilen zanaatkarların yetiştirildiği Hazine Koğuşu, 9 yıl aradan sonra Hüsn-i Hat Galerisi olarak ziyarete açıldı. Galeride Türk İslam hat sanatının en güzel örneklerini görmeniz mümkün.

MECİDİYE KÖŞKÜ İLK KEZ ZİYARETE AÇILDI

Topkapı Sarayı’ndaki en yeni yapılardan biri olan ve uzun yıllar alt katı Konyalı Restoran tarafından kullanılan Mecidiye Köşkü ise yapılan restorasyondan sonra ziyarete açıldı. Sultan Abdülmecid tarafından 1858’de yaptırılan, padişahların cülus ve destimal gibi dini ve resmi törenler öncesinde dinlenme yeri olarak kullandığı Köşk, 19. yüzyıl Avrupa sanatının etkilerini taşıyan süsleme ögeleriyle dikkat çekiyor.

PADİŞAH VE EŞLERİNİN KIYAFETLERİ SERGİLENİYOR

Osmanlı döneminde savaş veya sefer sırasında padişahın kıyafetlerini yıkamakla sorumlu olan içoğlanlarına ait Seferli Koğuşu, hanedanın kumaş ve kıyafet zenginliğini anlatan galeriye dönüştürüldü.Elbise-i Hümayun Galerisi’nde, 275 eser sergileniyor. Alt katta, Fatih Sultan Mehmet’ten Sultan Abdülmecid’e kadar olan döneme ait padişah kıyafetleri, üst katta ise şehzade ve hanım sultanlara ait giysiler ve aksesuarlar yer alıyor. İlk defa ziyaretçiyle buluşan tören kaftanları ve tılsımlı gömlekler, serginin en dikkat çeken eserleri arasında bulunuyor.

TOPKAPI SARAYI’NDAN NOTLAR

* Restorasyon sonrası yeniden ve ilk defa ziyarete açılan Mukaddes Emanetler Dairesi, Fatih Köşkü, Mecidiye Köşkü, Seferli Koğuşu ve Hazine Koğuşu, Topkapı Sarayı’nın kapalı olduğu salı hariç her gün 09.00- 17.30 arasında ziyaret edilebilecek.

*Ziyaretçiler, saray girişinde ücretsiz verilen sesli rehber hizmetinden yararlanabilecek ve gezi için ayrı bilet gerekmeyecek. Müzekart’la da tüm bu bölümler gezilebilecek.

*Elbise-i Hümayun Galerisi’nde, 275 eser sergileniyor. Alt katta, Fatih Sultan Mehmet’ten Sultan Abdülmecid’e kadar olan döneme ait padişah kıyafetleri, üst katta ise şehzade ve hanım sultanlara ait giysiler ve aksesuarlar yer alıyor. İlk defa ziyaretçiyle buluşan tören kaftanları ve tılsımlı gömlekler, serginin en dikkat çeken eserleri arasında yer alıyor,

*Kutsel Emanetler Bölümü'nün defosundan yıllardır çıkarılmayan eserler ilk kez toplu olarak sergileniyor. Peygamber Efendimizin gönderdiği namei-i Saadetler ise ilk kez sergileniyor. Yine Hz. Ali’ye ait olduğu düşünülen cevşen, Hz. Ali’nin sarıkları ve Hz. Fatıma’nın gömleği de ilk kez görülebilinecek.

*Hazine Koğuşu’nda hat eseri restore edilerek ilk kez sergileniyor.

Hat Sanatı Galerisideki bu eserler Milli Saraylar koleksiyonundan seçilen 254 nadide eserden oluşuyor. Modern müzecilik kriterlerine uygun olarak tanzim edilen iki katlı galeride ilk defa sergilenen eserler arasında Hicri 3. yüzyıla ait Kur’an-ı Kerim öne çıkıyor. Osmanlı’nın ünlü hattatlarına ait seçkin eserler ve bu eserlerden dijital ortama aktarılan örnekler de galeride ziyaretçiyle buluşuyor.

*Kaşıkçı Elması ise dokuz yıl sonra yeniden aynı adresinde görülebilir.

*Topkapı Sarayı’nda ziyaret edilebilen alanlara 2 bin 150 metrekare daha eklendi.

*Restorasyonu tamamlanan saraydaki yapılarda uluslararası müze küratörleriyle ortak çalışmalar yürütüldü, gelenekle geleceği birleştiren konseptler oluşturuldu ve bu temaya uygun sergileme düzenleri kuruldu.

İftar çadırımıza n’oldu?

23 Nisan, Pazar