Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Celal Karlıkaya; yaşadığımız kapalı mekanların havasını temizlemek için alınabilecek önlemleri anlattı:
İnsanlar zamanlarının yaklaşık yüzde 80-90'ını açık havada değil kapalı ortamlarda geçiriyor. Konutlar, okullar, resmi binalar, alışveriş merkezleri, spor salonları, eğlence yerleri ve taşıtlar gibi ortamlarda açık veya taze hava yerine iç ortam havası veya kapalı hava soluyoruz.
Dünya Sağlık Örgütü raporuna göre; dünyada 2012 yılında 7 milyon insan hava kirliliğinden öldü. Bunun yarısı kapalı ya da iç ortamlardaki hava kirliliğinden olup, bu da her 8 ölümden birisinin iç ortam hava kirliliği olduğunu gösteriyor. Hava kirliliğine bağlı başlıca ölümler; KOAH (kronik tıkayıcı –obstrüktüf- akciğer hastalığı) ve akciğer kanseridir. Ayrıca kalp krizleri, inmeler-felçler de hava kirliliği nedeniyle tetiklenebilen ölüm nedenleridir.
Genel olarak katı yakıt kullanımına bağlı olarak ortaya çıkan kapalı ortam havasının kirliliği, en öldürücü nedenler arasında kabul edilmektedir. Kadınlar ve küçük çocuklar kapalı hava kirliliğinin olumsuz etkilerine daha açıktırlar. Çünkü günlük etkinliklerinin büyük bir kısmı tam olarak havalandırılmayan kapalı ortamlarda geçmektedir.
Son yıllarda binalar, ısı yalıtımı amacıyla daha da hava sızdırmaz özellikte yapılmaktadır. Hatta binlerce insanın yaşadığı kulelerde cam bile açılamıyor; böylece kişilerin kendi havalarını kontrol olanağı ortadan kalkmaktadır. Prefabrike konut yapımının ve sentetik yapı malzemesi kullanımının artması, iç ortamlarda elektronik cihazların yaygınlaşması sorunu daha da karmaşık hale getirmiştir.
İç ortam hava kalitesinin iyileştirilmesi; sağlıklı nesillerin yetiştirilmesini, iş kaybının azalmasını ve tıbbi tedaviler nedeniyle ortaya çıkan ekonomik kayıpların da önlenmesini sağlayacaktır.
İç ortam hava kirliliğinin engellenmesinde en önemli konu, toplumsal bilincin arttırılmasıdır. Bunun yanında iç ortam hava kalitesi standartlarının oluşturulması da önemli bir basamaktır. Alınabilecek önlemlerin başında ise iyi havalandırma geliyor.
Havalandırma; eski ve kirlenmiş havanın çıkarak taze havanın oda ya da bina içine girmesidir. Havalandırma kötü ise duman ve kirli hava solunuyor demektir. Bu durum aynı zamanda nemin de içeride kalmasıdır; böylece rutubet ve küflenme de söz konusu olur. Kapalı ortam hava kirliliğini azaltmanın en iyi yolu havalandırmadır.
İyi bir havalandırma için ev temiz ve tozsuz tutulmalı. Toz akarları için özellikle yatak odasında az eşya bulundurulması, toz tutan eşya kullanılmaması, uygun temizlik ve havalandırma önemlidir.
Ev tozu akarları özellikle 25 derece ve yüzde 75 nem oranlarında ürerler. Ortam gereksiz ısıtılmamalı ve nem oranı yüzde 45''lerde tutulmalı. Evde beslenen özellikle tüylü hayvanlara kurallarına uygun şekilde bakılmalı.
Alerjik yakınmalara yol açabilen küfü önlemek için havalandırmanın iyileştirilmesi, rutubetin azaltılması gerekir. Küflü duvarlar için çamaşır suyu, su, sabun, sirke gibi evde bulunan basit maddelerden küf temizleyiciler yapılabilir.
Hamam ve kalorifer böcekleri, fare gibi kemirgenlerle mücadelede en iyi önlem, onları cezbeden şartların ortadan kaldırılmasıdır. Çünkü bunları önlemeye dönük kimyasal maddeler de çoğunlukla zehirlidir.
Gıda kırıntıları, ekmek parçaları ve diğer atıklar düzenli olarak temizlenmeli.
Yemek hazırlanan ve yenen yerler temiz ve kuru tutulmalı.
Gıdalar sıkıca kapalı kaplarda saklanmalı.
Su kaçıran musluklar onarılmalı, lavabolar kuru tutulmalı.
Evdeki çöpler kapalı tutulmalı ve bekletilmeden uygun yere atılmalı.
Duvar, zemin ve tavanlardaki çatlaklar kapatılmalı.
Kurşun içeren özellikle eski boyalar, kurşun su boruları, bazı sırlı seramik tencere, tabak ve zemin fayanslarına dikkat edilmeli.
İçme sularındaki kurşunun kontrolü için özellikle eski, kurşunlu borulardan akan suları kullanmadan önce suyun bir miktar boşa akıtılması yararlı olabilir.
Şüpheli kap-kacak kullanılmamalı, kurşunla lehimlenmiş olabilecek teneke kutulardaki yiyecekler tüketilmemeli, kurşunlu boya kullanılmış oyuncaklar alınmamalı, evlerdeki eski boyalar temizlenmeli.
Dışarıdaki havadan kaynaklanan kurşun zehirlenmesini önlemek için kapı ve pencerelerin altına nemli bezler konabilir.
Yüksek toksisiteleri ile uçucu organik bileşikler (UOB), başlıca da formaldehit en önemli iç ortam kirleticileri arasındadır. Özellikle yeni mobilyalardaki formaldehit, hava ve deri yoluyla zehirli etki gösterebilirler. Bu tip zehirli maddelerin farkında olup mümkünse eve sokmamak, üretimde kullanımına sınırlama gereklidir.
Özellikle parke ve muşamba gibi yer döşemelerinin yapıştırıcı kullanılmadan döşenmesi bu maddelere maruziyeti azaltacaktır. Duvardan duvara halılar yere yapıştırıldığında, uçucu organik madde salımı gerçekleşmektedir.
Okullar genelde yılda en az bir defa boyanmaktadır. Bu iş için solvent bazlı boya kullanılmaması çocukların uçucu organik maddelere maruziyetini azaltacaktır.
Ayrıca, radyatörlerin boyanmasından vazgeçilmeli. Radyatörler boyandığında, ısınma durumunda yüksek değerde uçucu organik bileşik salınımı olmaktadır.
Zehirli kimyasal maddeler içeren birçok temizlik ürünü hasta eder. Bu tip ürünler soluma, yutma veya deriye temas ile zehirleyebilir. Etkileri hemen veya yıllar sonra ortaya çıkabilir. Özellikle küçük, kapalı, havasız yerlerde ağız burun gözler korunmalı. Sadece sıvı sabun, sıcak su, yemek sodası (karbonat), sirke gibi daha az zehirli temizleme yöntemlerinin bulunabileceği unutulmamalı. Sulu veya dışarı hiç toz sızdırmayan elektrik süpürgeleri tercih edilmeli.
Havalandırmanın arttırılması için ısınma ve pişirme yapılan aletler bacalandırılmalı. Pencereler yeterli büyüklükte olmalı, havalandırılmalı veya aspiratör, klima gibi daha teknik önlemler alınmalı. Yemek pişirirken mutfak havalandırılmalı; mutfak kapısı kapalı ve cam açık olmalı.
Kapalı ortamlarda tütün dumanına maruz kalmanın güvenilir bir eşik dozu yoktur. Bilimsel araştırmalar; klima, havalandırma veya sigara içilebilir ve içilemez gibi bölümlere ayırmanın etkisiz yöntemler olduğunu göstermiştir. Zararından korunmanın tek yolu kapalı alanların tamamen sigarasızlaştırılması yani dumansızlaştırılmasıdır.
Yaygınlaşan mum-tütsü yakma uygulaması insan sağlığına zarar vermektedir. Bu konuda halk bilinci oluşturularak kullanımı en aza indirilmeli. Bu ürünlerde kullanılan malzemeler sıkı bir şekilde denetlenmeli.