Sanayileşme ile birlikte her geçen yıl şehirler cazibesini artırırken köyler buna bağlı olarak önemini kaybetmeye başladı. Ülkemizde özellikle 1950-60’lardan itibaren şehre göç her ailenin bir kaderi olmaya başladı. 2000’li yılarda köyden şehre göç ise zirve noktasına ulaştı. İstihdam amaçlı göçlere terör sebebi de eklenince köylere devletin eli ve hizmetleri azaldıkça nüfusun şehre akışı durdurulamadı. Gelgelelim bu köylerin tekrar nasıl canlandırılacağına ve geliştirileceğine. Bu gelişmenin korkarım köylerin şehirlere yapılaşma ve betonlaşma uzantısı olmaz. Şehirden kaçış yerleri olarak da anlaşılmaması gerekir. Akıllı ve stratejik ürün üretimiyle ve planlamayla köylerin ele alınması ülkenin gelişmesine ve kalkınmasına ivme kazandıracak yerler olacağı inancım tamdır. Yeter ki, merkezi yönetim anlayışıyla değil de yerinden üretim ve çözüm için kafa yorulsun. Ayrıca reklam olsun diye yapılacak şirket faaliyetleri köylerin geleceği için devede kulak projeler olarak kalacaktır. Yerel yönetimle ilgili yapılan yeni yasal düzenlemelerle köylerin mahallelere dönüştürülmesi ve belediyelerin uhdesine verilmesinin önünde rant açısından probleme dönüşmeden konuyla ilgili önlemlerin alınması elzemdir. Küçük şehirleri bu köylerden dönüşen mahallelerle büyükşehirlere dönüştürmek yerel yönetimleri besleyecek alanlar olarak görmek yerine köyleri merkeze alarak çözümleri üretmek zorundayız. İşte köy hayatını canlandıracak örnek projelerden birkaçı:
Örnek projeler
Köye akıllı tarım: Trendyol ve UNDP’nin yürüttüğü “Yarının Köyleri” projesinde Adana ve İzmir’in ardından üçüncü dijital merkez Sakarya’da açıldı. Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası’nın paydaşlığında Taraklı’da hizmete giren merkez ile bölge akıllı tarım uygulamalarıyla tanışacak. Köyde dijital tarım ekipmanları kurulacak. İklimaçık hava istasyonları, toprak nemi ölçüm istasyonları, pompa otomasyon cihazları gibi sistemler sayesinde veriye dayalı ilaçlama, sulama, ekim ve analiz için altyapı oluşturulacak. Akıllı tarım uygulamalarının yaygınlaştırılması desteklenecek. Böylece tarımsal verimin artmasına, yerel ürün kalitesinin iyileştirilmesine, maliyetlerin düşürülmesine ve doğanın korunmasına katkı sağlanacak. Projenin ilk dijital merkezi Aralık 2023’te Adana’nın Sarıçam ilçesine bağlı Kürkçüler Köyü’nde, ikincisi ise Mayıs 2024’te İzmir’in Seferihisar ilçesine bağlı Ulamış Köyü’nde açılmıştı. Üzüm bağları projesi: Isparta’nın Yalvaç ilçesi Kuyucak köyünde kurulan üzüm bağları köy hayatını canlandıracak. Üzüm tarımı köyden kente göçü engelleyip tersine göç başlatacak. İl Tarım ve Orman Müdürlüğünce 2021’de başlatılan bağcılar geliştirme projesiyle köyde üzüm fidanları dağıtılıyor ve damla sulamaya geçiliyor. 163 çiftçi 2050 dekar alanda üretim yapmaya başlıyor. Yıllık yaklaşık 2250 ton üzüm üretilen köyün geliri artınca nüfusu da her geçen yıl artış gösteriyor. Önceki yıllarda göç veren köy üzüm üretimi sayesinde ilgi odağı oluyor. En iyi turizm köyü: Antalya’nın İbradı ilçesinde Ormana köyü Birleşmiş Milletler Turizm Teşkilatı tarafından en iyi turizm köyü seçildi. Teşkilatın 2024 yılı değerlendirmelerinde en iyi köy ünvanı kazanan köy tarihi dokuya ve eşsiz doğal güzelliklere sahip. Karabük- Yörük köyü de aynı en iyi turizm köyü programının iyileştirme programına dahil edildi. Ekolojik köy: Gaziantep’te enerji verimliliği sağlayan doğal yapılar için ekolojik iyileştirme projesi hayata geçirildi. Oğuzeli’nin Sazgın Mahallesi’nde Büyükşehir Belediyesi ve SANKO Holding şirketlerinden ÇİMKO işbirliğinde hayata geçirilen proje dünyaya örnek olacak. Mahalle meydanının etrafında şifalı bitkiler, eğitim evi, yöresel ürün satış ofisleri, sanat atölyeleri, kahvaltı salonu ve açık hava tarımsal araç sergi alanı yer alacak. Yapılar, optimum ısı, konfor ve enerji verimliliği sağlamak için 50 santimetre kalınlığında toprak duvarlarla inşa edilecek. Meydanın enerji ihtiyacı ise kurulacak GES’lerden karşılanacak.
Ordu fındık tirmidi kavurması
Ordu mutfağının olmazsa olmazları arasında yer alır. Yerli ve yabancı turistlerin aradığı lezzetli ürün Büyükşehir Belediyesinin girişimleriyle coğrafi işaretli ürün olarak tescillendi. Ordu’da coğrafi işaret alınan ürün sayısı bu ürünle beraber 20’ye yükseldi. Yörede “fındık mantarı”, “fındık kirmidi”, “bahçe mantarı” ve “bahçe tirmidi” isimleriyle de bilinen fındık tirmidi “fındık kirmiti” olarak da isimlendirilir. Ordu il genelinde Karadeniz iklimi etkisinde kalan sahil ve orta kuşağında bulunan fındık bahçelerinde yetişen fındık tirmidi fındık tarımının yaygın olarak yapıldığı coğrafyada, ağustos-eylül ayları boyunca toplanır. Doğada kendiliğinden yetişen mantar çeşididir. Üretiminde hiçbir ilaç ve kimyevi madde kullanılmaz. Şapka çapı yaklaşık 5-10 cm, sap kalınlığı 0,7- 1,5 cm, boyu 4-6 cm ölçülerindedir. Sütü beyaz, kokusu meyvemsi ve tadı çiğ halde oldukça acıdır. Yetişme döneminde taze olarak tüketilir. Diğer dönemlerde kullanılmak üzere salamura, konserve ya da dondurularak saklanıp tüketilebilir. Sıvıyağ, soğan, tuz ve tercihe göre domates ve yeşil biber eklenerek kavrulmasıyla hazırlanır. İsteğe göre pul biber veya karabiber de eklenebilir.
1 kg fındık tirmidi (taze, dondurulmuş, salamura veya konserve) l 200-250 g kuru soğan l 50-60 ml sıvı yağ veya tereyağı l 10-15 g tuz l 100-150 g domates l 100-150 g yeşil biber l 5-10 g karabiber l 10-15 g pul biber
Taze fındık tirmidini iyice yıkayın. Süzgeçten geçirerek suyunu süzün. Suyu süzülen fındık tirmitlerinin suyunun çıkması için elle sıkın. Salamura, konserve ya da dondurulmuş fındık tirmidi kullanmanız durumunda tirmitleri önce suda bekletin. Ardından taze fındık tirmidinde olduğu gibi elle sıkarak suyunu çıkarın. Bir tencerede küp küp doğranmış soğan, sıvı yağ veya tereyağı ile orta derecede yaklaşık 5 dakika kavurun. İsteğinize bağlı yeşil biber ve domatesi bu aşamada ince ince dilimleyip ilave edin ve soğanla birlikte kavurun. Kavrulan soğanın üzerine hazırlanan fındık tirmitlerini ilave edin. Tencerenin kapağını kapatarak fındık tirmidi yumuşayıp suyunu tamamen çekinceye kadar yaklaşık 15- 20 dakika orta derece ateşte pişirin. İsteğe göre karabiber ve pul biber ekleyip servis yapın.