Amerikalı bir akademisyenin doktora tezine konu olan klarnet sanatçısı Serkan Çağrı bugüne dek aldığı başarıların tesadüfi olmadığını belirtip ekliyor “Tüm bu yaşadıklarım, seçilmiş adam olduğumu gösteriyor”
Klarneti bulunduğu noktadan çok farklı bir yere taşıyan, adına klarnet modeli üretilen ev en son doktora tezine konu olan Serkan Çağrı'nın okulu Notist'deyiz. Klasik klarnetçi imajını yıkan Çağrı bu işte eğitimin önemini vurgulayan isimlerden biri. Kafasında sayısız proje var. En önemlisi de bu projelerini günü gelince çok rahat bir şekilde hayata geçiriyor. Çağrı'yla müzikal yaşamını ve klarnetini konuştuk
Benim klarnetim ve müziğim üzerine kurulu bir tez çalışması bu. Yapan kişi de akademisyen klarnet sanatçısı Bojana Kragulj. North Caroline Üniversitesi'nde çalışıyor. Geçtiğimiz sezon kendisinden bir mail aldım. Türk klarnet stilinden çok hoşlandığını dile getirmişti. Ayrıca bu stilin öğretici ve iyi bir performansçısı olarak beni tercih ettiğini söyledi. Ben de Türkiye'ye gelirse ona yardım edeceğimi söyledim. Arkasından buraya geldi ve birlikte bir ay çalıştık.
Notist Sanat Merkezi'nde, kendi çalışma ortamımızda, karşılıklı Türk stili klarnet üzerinde çalışmalar yaptık. O benim yaptığım bütün çalışmaları hem kamera, hem de kayıt cihazıyla kaydetti. İstanbul'da ve çevresinde verdiğim birçok konsere gelerek beni orada da gözlemledi. Bütün topladığı materyaller Serkan Çağrı ve Türk tipi klarnet çalışması için yeterliydi.
Türk klarnetçiler dünyada bilinenden farklı bir çeşit kullanıyorlar. Dünyada bilinen klarnet ailesinin çok dışında, ismine sol klarnet denilen bir çeşidimiz var bizim. Türklerin müzik sistemi bu klarnetin kullanılmasını gerektiriyor. Bir asırdır kullanıyoruz bunu. Yabancılar bizim bunu neden kullandığımızı çözmeye çalışıyorlar.
Türkiye'de doktora tezine konu olmuş pek çok bestekâr ve müzik adamı var. Üniversitedeki birçok arkadaşın konu olarak seçtikleri kişiler ne yazık ki hayatta değiller. Yaşarken, 35 yaşında benim bunu görüyor olmam bir müzisyen için büyük gururdur. Çünkü genç yaşta yaptıklarınızı konu alınıyorsa, bu durum daha iyisi için sizi cesaretlendiriyor.
Bu bana yaptığım işin ne kadar doğru olduğunu hissettirdi. Ama kendi egolarımızı tatmin etme duygusuyla işe bakarsanız o, olmadan bitmeniz anlamına gelir. Bu işte zirve yok, sonsuz bir iş yapıyoruz. 'Zirveye geldim, artık doktora tezi oldum, klarnete ismim verildi, klarnet için marka oldum' derseniz, fors atarsanız millete bittiğinizin resmidir. Ben Türk müzisyenleri ve Türk müziği gücü adına gururlanıyorum. Gölgelerin gücü adına gibi oldu ama öyle. (Gülüyor)
Benim başarım asla tesadüfi değildir. Hep tırnaklarımızla kazıyarak, kendi yolumuzu planlayarak ilerledik. Eyvah Eyvah filminde olduğu gibi bazılarında insanlar bizi keşfetti. Aslında yaşadıklarım seçilmiş adam olduğumu gösteriyor. Hayatımda iki şeyi planlamadım. Birincisi Grup Laçin'le tanışmam, ikincisi ise eşimle evlenmek. Geri kalan her şeyi planlamıştım ve işler istediğim gibi gitti.
Müzik duygusal olduğu kadar bilimsel bir gerçektir. Sadece duygudan ibaret değildir müzik. Biz işin bilimsel tarafında geri kaldık. Ustadan öğrendiklerimizi bilimsel açıdan açıklayamayız genelde. Bu yüzden usta-çırak ilişkisinin ötesine geçemedik. Yalnız bu işi alaylı yapan insanların ellerindeki enstrümanın nereden geldiğini, özelliklerinin ne olduğunu bilmesi gerekir.
Aslına bakarsan tek kalmak hoşuma gitmiyor. Bana akademisyen klarnetçi diyorlar. Türünün son örneği gibi. Ne mutlu ben bu halayın başını çektim ama arkamdan birileri gelmeli. Bu yüzden kurduğumuz okul Notist'de gençleri yetiştiriyoruz.
Evet ben de öyle çalıştım. Ama eksikliğini hissederek o yaşa kadar yürüttüm bu işi. Nota eğitimi alamadım, İlk başta iyi bir eğitimim olmadı ama bu eksiklik, ailemin desteğiyle beni konservatuara itti. Yoksa birçok arkadaşa özenerek piyasaya atılsaydım, şu an burada olmazdım.
Benim çok zengin bir hayal dünyam var. Klarnet benim amaçlarımın aracıdır ve son nefesime kadar hep yanımda olacaktır. Eşimi, çocuğumu gördüğüm kadar klarnetimi de görüyorum.
Elbette hep böyle anılmasından ötürü rahatsızlık duydum. İlk dönemlerde sert çıkışlarım vardı, elime bir kılıç almadığım kalmıştı. O günden bu güne duygularım değişmedi tabi. Ama bu kültürün içinde reddedemeyeceğiniz, kemikleşmiş durumlar var. Ben bunları kabul ettim artık. Ama şunu söyleyeyim o insanların zihinlerinde olan klasik klarnetçi imajını yıktık biz.
Klarnetçiler konuşabilir, sazını ifade edebilir ama bizimkiler hep sessizdi. İmaja gelince, siyah takım elbise, beyaz gömlek, yumurta topuk ayakkabı, yağlı saçlardı maalesef. Filmlerde bile öyle aktarılır bizim işi yapanlar. Ama biz artık öyle olmadığını gösterdik.
Evet değiştirdim. Bunu da sizin aracılığınızla açıklamış olayım. Çünkü insanlar bana çatacak yer arıyorlar, bulamayınca da zaten o soyadını da değiştirmiş diyorlar. Benim annem, babam bir şey demiyorsa kimsenin söylediklerine kulak asmam. Biz hem kulağa, hem de göze hitap eden bir iş yapıyoruz. Her şeyinizin bir bütün olması gerekiyor. Yaptığım işe iyi giden bir soyadı gibi dursa da, Çalgı kulağıma hoş gelmiyordu. İşime uyuyor diye her yerimden fışkırması da gerekmiyordu.
Nefes dünyada en anlamlı ve kullanılması gereken sözcüklerden biri. Hepimizin yaşamını borçlu olduğu şeydir. Yaşamımızı borçlu olduğumuz nefesi isim olarak hala kullanmamamız çok enteresan geliyor bana. Oğlumun adını koyarken hiç tereddüt etmedim bile.
Her albümde farklı bir konsept oluşturuyorum. Sadece klarnet repertuarını işlemiyorum. Şimdi bir ay sonra çıkacak albümümde Balkanlar'a el attım. Osmanlı'dan başlayıp o Rumeli türkülerinin peşine düştük. Rumeli Band'le birlikte çalıştık.
Benim çok zengin bir hayal dünyam var. Klarnet benim amaçlarımın aracıdır ve son nefesime kadar hep yanımda olacaktır. Eşimi, çocuğumu gördüğüm kadar klarnetimi de görüyorum.