Firdevs Kapusızoğlu ilk romanı 'Bin Gemiye'' de Şirvanlı Yahya Hazretleri'nin dünyasına okuyucuyu davet ediyor. Kitap, kalbin evrelerine doğru uzun bir yolculuğa çıkarıyor.
Fertler ve fertler aracılığıyla bir medeniyetin irfan ve aşkla zenginleşmesi adına hayatını, zihnini ve yüreğini ortaya koyan manevî dinamikler vardır, bilirsiniz. Her zaman ve her mahfilde gönülleri titreten, insanın en hassas taraflarına dokunan, sözleri ve satırları dillerden düşmeyen bu mümtaz şahsiyetler klasikleşmiş ve her devre hitap edecek bir yetkinliğe sahip olmuşlardır. Onları görmesek de, duymasak da, kıyılarına vurmasak da, onlar varlar, konuşuyorlar ve kendileriyle buluşanların yüreklerinde pak ve ak manevî bir dünya tesis ediyorlar.
Şirvânlı Yahya makamınca kalbe nazar eden Firdevs Kapusızoğlu; bu mümtaz şahsiyetlerden birini, Azerbaycan topraklarının tavaf yeri hâline gelmiş bir güzeli anlatıyor. Aydınlık bir ruh; kalbi ve manevî değerleri diri tutan bir hassasiyet neticesinde, kendisiyle bir başka âleme nüfuz ediyoruz. Yazar, istikameti aşk olanların dünyasına dümen kırarak düşünüyor, yaşıyor, konuşuyor ve kıyısına demirlenen bir sırrı okuyucuyla birlikte sırtlanıyor.
H Yayınları'ndan çıkan ''Bin Gemiye'' isimli ilk kitabıyla okuyucularının karşısına çıkan Kapusızoğlu bize Yahya Şirvânî Hazretleri'nin şadırvanından akan billûr sudan ikram ediyor. Kitap aynı zamanda bir Ankara romanı olarak da dikkat celbediyor. Şehrin dokusunu, tarihini, kültürel ve manevî dinamiklerini aktarırken, gönüllere zaman içre bir zamanda sadakat, teslimiyet ve vefa'nın mührünü vuruyor.
Bin Gemiye, gönül burcumuzda bayrağını dalgalandıran Yunus'un kelâmıyla bizi selamlıyor. '' Denizler olsa bir kadeh susalığım kanmaz benim. '' diye seslenen Yunus Emre' den , ''Bil ey kardeş ki Hâk âşıkları ölmez! '' diyerek sırlanan Şirvânlı Yahya'ya uzanıyor. Kitap, okuyucunun ruhuna edebî bir zevkin nişânesi olarak latif cümlelerle dokunurken tefekkürün kapılarını aralıyor. Zarif bir ârifin derûnunda, aşk yolculuğuna çıkmak isteyenlere ''Bin Gemiye! '' diyerek Yahya Şirvânî'yi kimselerin bilmediği küçük bir sahafta bulunan eski bir defter üzerinden ifşâ ediyor. Okuyucuyu geçmişten günümüze, Azerbaycan topraklarından Anadolu coğrafyasına mihman eyliyor. Kitabını takdim eden isimlerden Yrd. Doç. Dr. Mustafa Tatçı Beyefendi bu hakîkatin altını çiziyor ve kitabı pür hâliyle anlatıyor:
'' Başlangıç Ondandır, dönüş Onadır. Yolcu da biziz, yolun sahibi de. Geçmiş de biziz, gelecek de. Yolu ve yolcuyu, geçmiş ve geleceği birleyenlerin, gemiye binip de âlemin kalbine yolculuk yapan kutsal gönüllülerin hikâyesi 'Bin Gemiye!'
Bin Gemiye, kalbe yaslanan; hüzünlerle, sevdalarla ve vefalarla beslenen, kırkar günlük uzlet günlerini hatırlatırcasına kırk bölümden oluşan bir kitap. Her bir bölümde ilmek ilmek işlenmiş duygular göze çarpıyor. Samimiyetin hâkim olduğu cümlelerle ve kelimelerdeki iç ahenkle, okuyucunun gönül dünyasına dokunan yazılarda, medeniyetimizi mayalayan erenlerin rüzgârı kendini hissettiriyor… Yazar Firdevs Kapusızoğlu, yaşamın kolaylaştığı; ama pek de fazla mutluluk getirmediği teknoloji çağında, Şirvânlı Yahya'nın dilinden insanı sevgiye çağırıyor, vefaya çağırıyor ve hatırası yüreklere kazınan dostluklara...
Bin Gemiye
Firdevs Kapusızoğlu
H Yayınları
2014
180 sayfa