Asrın deprem felaketine dair uydu görüntüleri felaket büyüklüğünü gözler önüne seriyor. Japonya Tokyo Üniversitesi Enformasyon Biriminden Profesör Hidenori Watanave'nin fay hatları ve kırıkların boyutunu gösteren videoları dikkat çekti, tespitlerini anlattı. Watanave, gelecek depremlerin de bu yöntemle tahmin edilebileceğini söyledi.
Profesör Watanave, Japonya'daki büyük depremlerden bazılarının Türkiye'deki gibi yer kabuğu levhalarının birleştiği yerde meydana geldiğini ancak Türkiye'deki depremin karada meydana gelmesi sebebiyle çok daha yıkıcı olduğunu söyledi. Profesör Watanave Japonya’da tsunamiye yol açan depremin karada büyük yıkıma sebep olacağını tahmin ederek uydu görüntüleri toplamaya başladığını kaydetti. Profesör Watanave uydu ve drone görüntülerini inceledikçe Türkiye'deki felaketin büyüklüğünün farkına vardığını söyledi.
Kendi ölçütlerinde benzeri görülmemiş bir afet
Tokyo Üniversitesi’nde Enformasyon Profesörü Watanave, “Türkiye depremi şimdiye kadar gördüklerimizin çok ötesinde. buna, 'Kendi ölçeğinde benzeri görülmemiş bir afet' denilebilir. Biz böyle bir durumu hiç yaşamadık. Birçok şehirde çok sayıda bina çöktü. Bu, yüzyılın felaketi” ifadelerini kullandı.
Uydu görüntüleri analiziyle sonraki depremleri kestirmek mümkün
TRT Haber'e konuşan Watanave, birleştirilen uydu görüntüleri analiz edilerek, fay hattı veya kırılmanın ne yöne seyredeceğini kestirmenin mümkün olduğunu söyledi. Uydu görüntülerini bieleştirerek elde ettiği videoları Japon coğrafi enformasyon şirketinde, felaket önleme teknolojisi biriminden, deprem bilimci Masasi Omata ile analiz ettiklerini belirten Profesör Watanave, “Bölgede fayın uzadığını, yanal doğrultuda atımlı bir fay olan bir dizinin meydana geldiğini doğruladık. Sentetik açıklıklı radar (SAR) verilerini kullanarak zemindeki dalgalanmalardaki değişiklikleri tespit edebilme ve gelecekte fayların hareket edebileceği alanları keşfedebilme ihtimalimiz var. SAR verileri uydu görüntüleriyle birleştirilerek zemindeki ince değişiklikler tespit edilebilir. Depremden detaylı uydu görüntüleri ve SAR verileri elde edildi. Bu veriler, gelecekte fay hareketini ve büyük depremleri tahmin etmede faydalı olacaktır” ifadelerini kullandı.
Depreme karşı toplum olarak da hazırlıklı olmamız gerek
Depreme karşı toplumsal olarak tedbir almanın önemine dikkat çeken Profesör Watanave, “Depremler kaçınılmaz. Binaların depreme dayanıklılığını artırmak ve eylem planları yapmak gerek. Japonya'da 1995'teki büyük depremden bu yana depreme dayanıklılık artırıldı. Ayrıca insanlar, bir deprem anında nasıl davranmaları gerektiğini öğrenmeli. Yalnızca hükümetin devletin önlemleri ile sınırlı kalınmamalı, insanlar binalarını iyileştirmeli” şeklinde konuştu.
Watanave Japonya'da aldıkları tedbirlerin bazılarını şöyle özetledi;
- Okulda ve iş yerinde deprem anında tahliye tatbikatları yapılması.
- Elektrik veya gaz kesintisi durumunda kullanılmak üzere batarya ve gaz sobası stoklanması.
- Bir afet durumunda aile üyeleri ve komşularla iş birliği yapılması.
- Afet önleme yönergelerini içeren rehber kitaplarının tüm evlere ve okullara dağıtılması.
Dünya varoldukça depremler olacak
Deprem öncesi tedbir alarak, felaket anında nasıl davranacağını bilerek yetkili makamlara yardımcı olmak, afetin trajediye dönüşmemesi için Japonlar'ın dünyaya öğrettiği derslerden.