Eurovision şarkı yarışmasından Kırım sürgününü anlatan parçasıyla birinci olan Jamala, İstanbul’da konser vermeye hazırlanıyor. Kız kardeşi Türkiye’de yaşayan Jamala, İstanbul’a sık geldiğini söylüyor. Türkiye 'yi veTürkleri çok sevdiğini söyleyen genç sanatçı, "Türk halkının 15 Temmuz darbe girişimi gecesi, gencinden yaşlısına ayrım gözetmeksizin tek bir amaç uğruna sokağa çıkması ile gurur duydum" diyor.
Pera Event'in Organizasyonu ile Turkcell Yıldızlı Geceler kapsamında Harbiye Açıkhava Sahnesi'nde 17 Ağustos'ta konser verecek olan Jamala, bu beklenen buluşma öncesi Yeni Şafak Pazar'ın sorularını yanıtladı. Jamala, Türkiye'de konser vereceği için çok heyacanlı. Müzisyen Türk dinleyicilerine moral vermesi için öylesine sürprizler hazırlıyor ki bunlardan biri de Sertab Erener ile yapacağı düet.
Performansımla yeni bir trend yarattığımı düşünmüyorum; fakat genellikle yarışmacılar önceki senelerde kazanan yarışmacıların nasıl bir performans sergilediğine dikkat eder. Aslında bunun bir kuralı yok. Bir trend yakalamaya çalışanlar genellikle kaybederler. Bu arada, bu yıl Eurovision organizatörleri yarışmada başarılı bir performansın "tarifi"ne gülmek için nükteli bir müzikal parçası yaptılar.
Performans yaparken söylediğiniz şarkıyı yaşamanız önemli; yoksa insanlar size inanmazlar. Dinleyicilere duygularınızı göndermelisiniz fakat bunun tiyatro oyunculuğuyla fazla ilgisi yok.
Sadece elimde bu şarkı olduğu için Eurovision'a katılmaya karar verdim. Şarkıyı geçen sene yazdım; fakat kökenleri çocukluğuma dayanıyor. Küçükken büyük büyükannemin anlattığı bir hikayeden ilham almıştım. Şarkı 1944'te ailemizin ve tüm Kırım tatarlarının başına gelen bir trajediyle ilgili; Kırım tatarlarının Kırım'dan Orta Asya'ya tehcir edilmesi, Sovyet hükümetinin işlediği bir suç. İnsanları canavarlarmış gibi haftalarca susuz ve yemeksiz vagonlara doldurdular. Sağ kalamayanlar ise dışarıya, yere atıldı.
Büyük büyükannem de kızlarından birini kaybetti. Fakat "1944", Yahudi Soykırımı gibi, geçmişte kendi korkunç trajedilerini yaşamış tüm insanları ilgilendiriyor. Bunları her zaman hatırlamalı ve hiç unutmamalıyız ki gelecekte tekrarlanmasın. Bu mesajı olabildiğince çok insana iletmek istiyorum.
Sadece dikkati kendilerine çekmek isteyen insanlar Ukrayna'nın Eurovisyon'a ev sahipliği yapacak durumunda olmadığını söylüyor bence. Eminim hükümetimiz bir yolunu bulacaktır; çünkü bu bir saygı meselesi. Ben daha ziyade mekan ve uzmanlar konusunda endişeleniyorum. İsveç'te her şey mükkemel bir şekilde organize edilmişti.
Türkiye ile çok güçlü bir bağım var. Öncelikle kız kardeşim bir Türk ile evli; eşi ve iki kız çocuğuyla birlikte İstanbul'da yaşıyor. Yılda bir veya iki kez onu ziyarete gelirim. Bu arada, 2014'te Türkiye'de ödül aldım; Türk müziğine katkıda bulunduğum için Kızıl Elma Ödülü. Bir de Eşkişehir'de bir festivalde sahne aldım. Ne yazık ki Türkçe konuşamıyorum fakat konuşulanları biraz anlayabiliyorum. Türk insanları akrabalarımmış gibi hissediyorum ve burada bir çeşit aile desteğim olduğunu düşünmeyi seviyorum. Gerçekten Türkiye'de sahne almak ve sizlerle kalıcı bir bağım olmasını isterim!
"1944"ün nakaratını Kırım Tatarca söylüyorum. Evet, Türkçe'ye
çok yakın ve dünyada ne hakkında şarkı söylediğimi anlayabilen
çok sayıda Türkçe konuşan insan olduğunu düşünmek beni mutlu ediyor. Kırım Tatarca şarkı sözü kullanmakta bir sakınca görmedim. Aksine, şarkımı diğer yarışmacılarınkinden farklı kıldığı için faydası olduğunu düşünüyorum.
Konu ile sosyal medyadan açıklama yapmıştım aynı dediğim gibi yaşananları takip ederken kimsenin daha fazla zarar görmemesi için dua ettim. Türk soyundan gelen bir Kırım Tatarı olarak Türk halkının 15 Temmuz darbe girişimi gecesi gencinden yaşlısına ayrım gözetmeksizin tek bir amaç uğruna sokağa çıkmasıyla gurur duydum. Darbe girişimi karşısında kahramanca bir duruş sergileyen ve bu uğurda şehit olanlara Allah'tan rahmet diler, bu uğurda yaralananlara acil şifalar dilerim.
Her savaş bir trajedidir. Kim başlatırsa başlatsın ya da hangi sebepten olursa olsun, masum insanlar acı çekiyor. Suriye'de olanlar gerçekten çok üzücü. Kendi vatanlarını terk etmek zorunda kalanlar için çok üzülüyorum.
Albümü desteklemek için şu anda turne yapıyoruz. Litvanya, Letonya, Polonya, Almanya, İsveç ve İngiltere'de konserlerimiz oldu. Şimdi sıra Türkiye'de.
Remix'i duydum. Stil olarak bana pek yakın değil fakat genel olarak şarkımın dans remiksleri konusunda olumlu hissediyorum.
Harbiye Açık Hava sahnesinde 17Ağustos'ta konser vereceksiniz.
Türk organizatörler bize yaklaştı ve bu mekanı teklif ettiler. En iyi şarkılarımdan, Kırım tatarca halk şarkılarından ve dinleyicilerin henüz duymadığı birkaç şarkıdan oluşan çok özel bir program hazırlıyoruz. Sertap Erener'in de konserimizde sahne alması gibi süprizlerimiz olacak.