Osmanlı döneminde sanatsal ve kültürel birikimin simgesi olan hediyeler arasında mendillerin özel yeri vardır.O dönemde hediye ne olursa olsun bir mendilin ya da bohçanın içine konularak gönderilirmiş ve bu bohçanın ya da mendilin değeri kişiye verilen kıymeti gösterirmiş. Yine İngiltere kraliçesi 1. Elizabeth, Sultan 3. Murat’ın eşi Safiye Sultan’a mücevherlerle işlenmiş bir portesini gönderince Safiye Sultan da kraliçeye gümüş işlemeli bir elbise, gümüş kemer ve yanında da altın işlemeli iki mendil gönderdiği tarihi kayıtlarda geçer.
Bundan yaklaşık 200 yıl önce ise mendiller önce batı ülkelerinde ardından da Osmanlı da önemli günlerin not düşüldüğü hatıralara dönüşür. Savaşlar, zaferler, sarayda tahta çıkışlar ya da taç giyme törenleri gibi pek çok tarihi olayın resmi ipek mendillere basılarak üretilmiş. İşte bu hatıra mendillerin hikayesini 1975 yılından koleksiyoner Oğuz Aydemir’den öğreniyoruz. Oğuz Aydemir geçtiğimiz hafta mezun olduğu Tarsus Amerikan Koleji Sadık Paşa Konağı’nda buram buram tarih kokan asırlık mendilleriyle bir sergi açtı. “Geçmişin İletişim Mecrası Hatıra Mendilleri Sergisi”nden ilhamla Aydemir’le mendillerinin hikayesini konuştuk.
Aydemir 1975 yılında İstanbul’da bir antikacıda gördüğü 1897 Türk-Yunan Harbi için bastırılan ipek mendili almasıyla bu koleksiyon tutkusu başlamış. Şu an ülkemizin tek, dünyada ise sayılı ipek mendil koleksiyoncularından biri olan Aydemir, o ilk mendili almasının hikayesini şöyle anlatıyor: “Koleksiyon oluşturmak başlangıçta bir amaç değildi. Hatta ilk mendilin alınması tamamen bir tesadüf eseriydi. Ancak zaman içinde koleksiyon gelişince merak ve heyecanla yeni arayışlar, tarihe ışık tutan başka mendillerin arayışı başladı kaçınılmaz olarak... Mendiller sayesinde tarihin derin gerçeklerine ulaşmak mümkün oluyor.”
Koleksiyonunu oluştururken belli temalar üzerinden giden Aydemir özellikle 2. Meşrutiyet, Birinci Dünya Savaşı, İttihat ve Terakki, Cumhuriyet ve İkinci Dünya Savaşı dönemlerine ağırlık vermiş.
“Koleksiyonu hiçbir zaman maddi bir yatırım ve getiri amacıyla oluşturmayı düşünmedim” diyen Aydemir, Osmanlı Devleti başta olmak üzere Fransa, Rusya, İngiltere, Belçıka, Almanya ve Hollanda gibi 25 ülkenin tarihsel olaylarının işlendiği mendilleri bugüne kadar toplamış. Çanakkale ve dünya savaşları, İngiltere Kraliçesi’nin taç takma töreni, imparatorların ve dünya liderlerinin mesajları gibi birçok tarihsel olayın yer aldığı ipek mendillerle oluşturduğu koleksiyonunu bir kaç yıl önce Sadberk Hanım Müzesi’ne bağışlamış. Aydemir şunları söylüyor: “120 adet mendili Sadberk Hanım Müzesi’ne bağışladım. Koleksiyonumda bulunmayan bir seti bulunca Birinci Dünya Savaşının 100. Yılı dolayısıyla yeniden satın almaya başladım. Bu koleksiyonu yapmak, bundan keyif almak işin bir boyutu. Ancak böyle değerli bir kıymetin gelecek nesillere devredilmesi çok önemli bir sorumluluk getiriyor kaçınılmaz olarak. Bakımları, tamiri, gereken rutubet ve ışık gibi şartlara uyumlu muhafaza fevkalade önem arz ediyor. Bu şartları münferit koleksiyoncu olarak süreklilik içinde temin etmek mümkün değil. Mendiller çoğunlukla büyük imparatorlukların ürünü olmuş. Hala mendiller hatıra amaçlı olarak, az da olsa ananevi misyonlarına uygun üretile geliyor... Koleksiyonu hiçbir zaman maddi bir yatırım ve getiri amacıyla oluşturmayı düşünmedim.”
Eskiden mendilleri almak için yurt içi ve yurt dışında müzayedelere katılıp, antikacı dükkanlarını gezen Aydemir bugün teknolojiyle birlikte buna gerek kalmadığını belirtiyor ve ekliyor: “Artık bu tip meraklar için gezmeye gerek olmuyor, zira uluslararası kuruluşlar mesela Amazon ve e-bay kanalıyla bulunabiliyor. Artık tanınıp bilindiğiniz için sizi buluyorlar. Teklif ediyorlar veya açık arttırmaya davet ediyorlar.”
Koleksiyonun ilk parçası olan mendil 1897 Osmanlı-Yunan Savaşı’nın anısına üretilmiş. Hikayesi şöyle: 1832’de İstanbul Antlaşması ile bağımsızlığını kazanarak Osmanlı’dan ayrılan Yunanistan, tarih 1897’yi gösterdiğinde bir kez daha Osmanlı ile savaşa girmiş. Yaklaşık bir ay süren savaş, Osmanlı İmparatorluğu’nun kesin zaferiyle sonuçlanmıştır. Bu zafer ülkede geniş şekilde kutlanmış, zaferin anısı da mendile resmedilmiş. Yunanistan’ın Teselya bölgesinde gerçekleşen savaşta, Osmanlılar açık bir şekilde üstünlük sağlamıştı. Bunun üzerine Atina’yı alma fikri gündeme gelmiş; fakat Rus Çarı II. Nikolay’ın devreye girmesiyle 20 Mayıs 1897 tarihinde barış antlaşması imzalanmıştır. Mendilin üst bölümünde savaş meydanından bir kesit bulunmaktadır. Alt bölümünde ise bir harita görülmektedir. Mendilin sol alt köşesinde “Devlet-i Aliyye ve Yunan Muharebesi” yazmaktadır. Ayrıca “Baht-ı himaye-yi feyzvane-i cenab-ı hilafetpenahide evlad-ı şüheda ve mecruhin-i asakir-i şahane” (hilafetin sığınağı erdemli yüce kişinin himayesinde olan şehit çocukları ve yaralı Osmanlı askerleri) fi 19 Ağustos 1313 (31 Ağustos 1897) yazmaktadır. Haritada “Yunanistan, Selanik Körfezi, Yanya Vilayeti, Şerefice Sancağı, Ergiri Sancağı, Mengel Dağı, Purla Deresi, Karadağ, Galos Körfezi, Bülbülce Boğazı, Uzi Boğazı, Zeytin Körfezi, Atalanti Körfezi, Şimal” gibi isimleri okumak mümkündür. Mendilin üzerinde “Evlad-ı Şüheda ve Malûlîn-i Guzât-ı Asâkir-i Şahane İanesi Sergisi yadigarıdır” (Osmanlı Askeri Malul Gazileri ve Şehit Çocukları Yardım Sergisi Hatırasıdır) yazmakta. 1897 Osmanlı-Yunan Harbi’nde şehit düşenlerin ailelerine veya malullere yapılan yardımların neredeyse tamamı “Evlad-ı Şüheda ve Malûlîn-i Guzât-ı Asâkir-i Şahane” bağışları çerçevesinde gerçekleştirilmiştir. Kampanyaya saray mensupları, bakanlar, bürokratlar, memurlar, tüccar ve esnaf olmak üzere her kesimden her inançtan insan katılmıştır.
Halktan siyasi ve toplumsal olarak destek sağlamak amacıyla basılan hatıra mendillerin yanında Osmanlı İmparatorluğu’nda kurulan cemiyetlere bağış toplamak adına cemiyetlerin yaptığı faaliyetler arasında hatıra mendil ürettikleri dikkat çekiyor. Donanma Cemiyeti bunun en güzel örneklerinden biridir.
Asilzadelerin mal dökümlerinde Türk işi olarak geçen kıymetli Osmanlı eşyaları arasında işlemeli mendiller ilk sırayı alırdı. Koleksiyondaki mendillerde özellikle İttihat ve Terakki Cemiyeti ile Padişah V. Mehmed Reşad arasındaki bağ ve bu ilişki üzerinden yürütülen algı politikası dikkat çekiyor.İttihat ve Terakki’nin desteğiyle 65 yaşında tahta çıkan V. Mehmed Reşad için basılan hatıra mendillerle ciddi bir propaganda yürütülmüş. Toplum üzerinde bir algı oluşturmak için bu hatıra mendillerin basıldığı düşünülüyor.
Mendil zaman zaman baskılardan kurtulmak için de çözüm olmuştur. 1831 yılında Berthold tarafından yayımlanan bir gazete, damga vergisinden kaçınmak için kumaşa basılmıştı. Sadece on sayı yayımlanan gazete, kumaşın iletişim aracı olarak kullanılmasının güzel bir örneğidir. Koleksiyondaki her mendilin aslında, basıldığı ülkenin ve döneminin düşünce yapısını yansıtan tarihi birer belge olduğunu söylemek mümkün.
Mendilin sağ alt köşesinde Osmanlı Donanma Cemiyeti yazısı yer almaktadır. Yazının üzerinde Osmanlı İmparatorluğu ve Alman İmparatorluğu sancakları bulunmaktadır. II. Meşrutiyet’in ilanıyla Osmanlı toplumunda toplanma ve dernek kurma hakkı yasal bir zemine oturtuldu. Bu çerçevede kurulan ilk derneklerden birisi Donanma Cemiyeti oldu. Osmanlı Donanması’na gemi satın almak amacıyla yardım toplamak üzere 19 Temmuz 1909 tarihinde kurulan cemiyet, yaklaşık on yıl boyunca faaliyetlerini sürdürdü. Donanma Cemiyeti’nin topladığı yardımlarla ilk olarak Balkan Savaşlarında yer alan gemiler Barbaros Hayreddin ve Turgut Reis zırhlıları alındı. Cemiyet 1912’de İngiltere’ye Sultan Osman ve Reşadiye isimli iki büyük zırhlı siparişi verdiyse de İngiltere ücreti ödenen bu gemilere el koydu.