İsrail Gazze'de canlı bırakmak istemiyor: Dünyanın izlediği soykırım

Terör devleti İsrail’in ablukasına ve yavaş yavaş soykırımına daha fazla seyirci kalamayan Hamas güçleri, Aksa Tufanı operasyonunu gerçekleştirdi. Bu saldırıda işgalci gücü gafil avlayan Hamas’ın silahlı kanadı İzzettin el-Kassam Tugayları, 250 İsrailli rehin aldı. Söz konusu saldırının ardından işgalci güç, bütün uluslararası hukuk normlarını ihlal eden, insancıl hukuku hiçe sayan, gaddar bir soykırıma girişti. 7 Ekim günü başlayan saldırılar 44 gündür devam ederken, terör devleti 45 bin 317 kişiyi öldürdü, 107 bin kişi yaralandı. Enkaz altında 10 binden fazla kişinin olduğu ve bu kişilerin ölü sayısına dahil edilmediği biliniyor. Öldürülenlerin 15 bine yakını çocuk, ve 20 bine yakını kadın. Tam abluka uyguladığı Gazze’ye gıda girişine müsaade etmeyen işgalci güç, su altyapılarını da bombalayarak Filistinlilerin açlıktan ölmesi için şartlar oluşturdu. 2 milyon kişinin yaşadığı kıyı şeridinde yerinden olmayan kişi kalmadı.

EL EHLİ BAPTİST HASTANESİ’Nİ VURDU

Çatışmalar 7 Ekim 2023’de patlak verdi. İsrail ilk hafta 700’den fazla sivili katletti. 17 Ekim’de işgalcinin Gazze’deki El Ehli Baptist Hastanesi’ne düzenlediği hava saldırısında 471 kişi hayatını kaybetti. İsrail, hastaneye yönelik saldırıyı reddederek, patlamanın İslami Cihad roketinin yanlış ateşlenmesinden kaynaklandığını iddia etti. Ancak yapılan tetkikler, Hamas güçlerinin bu denli büyüklükte saldırıyı yapacak bir mühimmatı olmadığını ve saldırıyı İsrail’in gerçekleştirmiş olduğunu ortaya koydu

ŞİFA HASTANESİNİ HEDEF ALDI

Filistinlileri zorla göç ettirdiği Gazze Şeridi’nin güneyine 11 Kasım itibarıyla saldırılar düzenleyen İsrail, bölgenin en büyük tıbbi tesisi olan Şifa Hastanesi’ni de hedef aldı. Hastane hizmet dışı kalırken, İsrail hastanenin Hamas karargahı olarak kullanılan tünellerin üzerinde bulunduğunu, Hamas’ın hastaları ‘canlı kalkan’ olarak kullandığını iddia etti.

İLK ATEŞKES VE REHİNE TAKASI

Kasım ayında yaşanan en büyük gelişme ise şüphesiz Hamas ve İsrail arasında varılan geçici ateşkes oldu. İsrail hükümeti, 22 Kasım’da Hamas ile rehine takası anlaşmasını ve geçici ateşkesi kabul etti. İsrail’in Gazze’ye saldırılarını ilk etapta 4 günlüğüne durdurması beklenen geçici ateşkes 24 Kasım sabahı başladı. Anlaşma kapsamında ilk gün İsrail hapishanelerindeki 24’ü kadın 15’i çocuk 39 Filistinli serbest bırakıldı. Gazze Şeridi’ndeki 13 İsrailli rehine de İsrail’e getirilmek üzere Kızılhaç görevlilerine teslim edildi. Bundan bir gün sonra, 25 Kasım’da, 49 günün ardından ilk kez Gazze Şeridi’nin kuzeyine yardım malzemesi ulaşırken, iki kez uzatılarak toplamda 7 gün süren geçici ateşkes sırasında toplam 105 rehine ve 240 Filistinli tutuklu serbest bırakıldı.

HAMAS YETKİLİSİNE SUİKAST

İsrail, Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıların yanı sıra işgal altındaki Filistin topraklarının dışında Hamas’a yönelik saldırılar da düzenledi. İsrail, 2 Ocak 2024 tarihinde Lübnan’ın başkenti Beyrut’un güneyinde ‘Hizbullah’ın kalesi’ olarak bilinen Dahiye Mahallesi’ndeki Hamas ofisini insansız hava aracı (İHA) ile vurarak Hamas Siyasi Büro Başkan Yardımcısı Salih El Aruri ile beraberindeki altı kişiyi öldürdü.

UAD’DEN İLK ‘SOYKIRIM’ KARARI

Takvimler 26 Ocak’ı gösterdiğinde Hollanda’nın Lahey kentindeki Uluslararası Adalet Divanı (UAD), Güney Afrika Cumhuriyeti’nin İsrail’e karşı açtığı ‘soykırım’ davasında ilk kararını açıkladı. Mahkeme, İsrail’in davanın düşürülmesi talebini reddederek İsrail aleyhine ileri sürülen iddiaların ‘makul seviyede’ ispatladığına karar verdi. İsrail’in askerlerinin soykırım yapmasını önlemek için yetkisi dahilindeki tüm önlemleri alması ve insani durumu iyileştirmek için adımlar atması gerektiğine hükmeden UAD, Gazze’de ateşkes çağrısında bulunmadı.

“AMCA BİZE ATEŞ AÇIYORLAR”

Filistin Kızılayı, 30 Ocak’ta, Gazze Şeridi’nde ailesinin bulunduğu aracın İsrail güçlerince hedef alınması üzerine telefonla kendilerini arayarak yardım isteyen 15 yaşındaki Leyan Hamade’nin 29 Ocak’ta saldırıya uğradığı bilgisini vererek Leyan’ın yardım istediği ses kaydını paylaştı. Leyan, öldürülmeden önce, “Amca bize ateş açıyorlar, yanımızda tank var, araçta mahsur kaldık” diyordu. Leyan, telefon görüşmesinin ardından hayatını kaybetti, aynı araçta aralarında 6 yaşındaki Hind Receb’in de bulunduğu yakınlarının mahsur kaldığı belirtildi. Filistin Kızılayı, 10 Şubat’ta bir açıklama daha yaparak Receb’i kurtarmak üzere yola çıkan Kızılay ekibine ait ambulansın İsrail tarafından bombalanmış halde bulunduğunu ve ekiplerinin de öldürüldüğünü duyurdu. 6 yaşındaki Hind de tank atışıyla öldürüldü.

ABD ASKERİ, GAZZE İÇİN BEDENİNİ ATEŞE VERDİ

ABD’li asker Aaron Bushnell, 25 Şubat’ta Washington Büyükelçiliği önünde kendini ateşe verdi. Filistin’e özgürlük çağrısı yaparak gerçekleştirdiği bu protesto, uluslararası kamuoyunda büyük yankı uyandırdı.

YARDIM BEKLEYENLERİ ÇAPRAZ ATEŞE ALDI

29 Şubat’ta, İsrail ordusu Gazze’de yardım bekleyen sivillere ateş açarak 118 kişiyi öldürdü. Aynı dönemde havadan yapılan yardım atışları, birçok Filistinlinin ölümüne yol açtı. Şifa Hastanesi’ne yapılan saldırılarda ise 400’den fazla kişi hayatını kaybetti.

ŞAM’DAKİ İRAN KONSOLOSLUĞU’NA HAVA SALDIRISI

1 Nisan 2024’te, İsrail ile İran arasındaki gerilim devam ederken, Şam’da İran konsolosluğu ek binasına düzenlenen hava saldırısında 16 kişi hayatını kaybetti. Ölenler arasında İran Devrim Muhafızları Ordusu’na mensup yüksek rütbeli komutanlar da bulunuyordu. Saldırıya karşılık İran, 13 Nisan’da İsrail’e insansız hava araçları ve füzelerle karşı saldırıya geçti.

WCK ÇALIŞANLARINI VURDU

İsrail, Gazze Şeridi’ndeki Deyr El Belah kentinde ABD merkezli Dünya Merkezi Mutfağı (World Central Kitchen-WCK) isimli yardım kuruluşunun çalışanlarına da saldırı düzenledi. Saldırıda yedi kişi hayatını kaybetti. Ordu, saldırıyı kendilerinin düzenlediğini kabul ederek “Olayın koşullarını soruşturuyoruz” dedi.

REFAH’A KARA SALDIRISI

6 Mayıs’ta İsrail ordusu, Gazze’nin güneyindeki Refah’a kara saldırısı başlatarak, 1 milyon Filistinliyi yerinden etti. Refah’ta çadırları vuran işgalci güç, 45 kişiyi şehit etti. İsrail’in bu saldırısı, UAD’nin Refah’a yönelik saldırıları ve her türlü askeri eylemi durdurması yönünde karar aldığı 24 Mayıs’tan iki gün sonra gerçekleşti.

NETANYAHU İÇİN TUTUKLAMA EMRİ

Uluslararası Ceza Mahkemesi, İsrail Başbakanı Netanyahu için tutuklama emri çıkarılmasını talep etti, bu kişiler savaş suçlarıyla suçlandı. 28 Mayıs’ta, İspanya, İrlanda ve Norveç gibi ülkeler Filistin’i resmi olarak tanıdıklarını açıkladı. Takvimler 4 Haziran’ı gösterdiğinde Slovenya da resmi olarak Filistin’i tanıma kararı aldı.

4 REHİNE İÇİN 274 FİLİSTİNLİYİ ÖLDÜRDÜ

İsrail, 8 Haziran’da Nusayrat Mülteci Kampı’na düzenlediği operasyonla dört rehineyi kurtardı, ancak operasyon sırasında 64’ü çocuk, 57’si kadın olmak üzere 274 Filistinli hayatını kaybetti. Saldırıda 153’ü çocuk, 161’i kadın 698 Filistinli de yaralandı. İsrail, bu kurtarma operasyonu sırasında bombaladığı bir evde 3 rehineyi de öldürdü.

BMGK ATEŞKES TEKLİFİNİ KABUL ETTİ

31 Mayıs’ta ABD Başkanı Joe Biden’ın sunduğu ve ilk aşamasında Gazze’de hemen ateşkes öngören 3 aşamalı teklif, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde (BMGK) kabul edildi. 15 üyeli BMGK’de yapılan oylamada; söz konusu karar tasarısı 14 ‘evet’ oyu alırken, Rusya ‘çekimser’ oy kullandı. Takvimler 21 Haziran’ı gösterdiğinde, Ermenistan da Filistin devletini tanıyan ülkeler arasına katıldı.

FUAD ŞÜKÜR VE İSMAİL HENİYYE ÖLDÜRÜLDÜ

30 Temmuz’da Lübnan’ın Beyrut şehrinde, İsrail’in hedef aldığı Hizbullah komutanı Fuad Şükür öldü. Aynı gün İran’ın başkenti Tahran’da, Hamas lideri İsmail Haniye bir suikasta kurban gitti. İsrail, suikastı üstlenmedi, ancak Hamas ve İran, saldırının sorumlusunun İsrail olduğunu belirtti. Haniye’nin ölümünün ardından Hamas’ın Gazze lideri Yahya Sinvar görevi devraldı.

İŞGALCİ AYŞENUR EZGİ EYGİ’Yİ ÖLDÜRDÜ

6 Eylül’de Batı Şeria’da barışçıl bir gösteriye katılan Türk asıllı ABD vatandaşı Ayşenur Ezgi Eygi, İsrail askerleri tarafından vurularak hayatını kaybetti. Eygi’nin cenazesi 14 Eylül’de Aydın’ın Didim ilçesinde toprağa verilirken, Filistinli görgü tanığı Munir Hıdeyr, Eygi’yi öldüren İsrailli keskin nişancının ateş ettikten sonra sevinç çığlığı attığını anlattı.

ÇAĞRI CİHAZI SALDIRISI

17 Eylül’de Lübnan’da Hizbullah’ın kullandığı mobil çağrı cihazlarında eş zamanlı patlamalar gerçekleşti. İlk başta siber saldırı olasılığı öne çıksa da, patlamaların cihazların bataryalarına yerleştirilen patlayıcılar sonucu meydana geldiği öğrenildi. Bu olaydan bir gün sonra, 18 Eylül’de bu sefer de Hizbullah üyelerinin de kullandığı telsizlerde eş zamanlı patlamalar meydana geldi. Bu iki olayda aralarında Hizbullah üyelerinin de olduğu en az 42 kişinin hayatını kaybettiği, yüzlerce kişinin ise yaralandığı açıklandı.

HİZBULLAH KOMUTANLARINA SUİKASTLAR

Hizbullah’ın çağrı cihazlarındaki patlamaların ardından, İsrail Lübnan’da üst düzey Hizbullah komutanlarını hedef aldı. 20 Eylül’de Beyrut’taki bir hava saldırısında 45 kişi hayatını kaybetti, ölenlerin içinde üst düzey Hizbullah komutanı İbrahim Akil’nde olduğu duyuruldu. Takip eden günlerde, İsrail bir dizi suikast gerçekleştirdi, Hizbullah komutanları İbrahim Kubeysi ve Muhammed Hüseyin Surur da öldürüldü.

NASRALLAH’A SUİKASTI

27 Eylül’de İsrail, Beyrut’taki Hizbullah komuta merkezini hedef aldı. Saldırıda Hizbullah lideri Hasan Nasrallah’ın yanı sıra Güney Cephesi Komutanı Ali Karaki de öldü. İsrail saldırının sorumluluğunu üstlendi.

İRAN’DAN İSRAİL’E FÜZE SALDIRISI

1 Ekim’de İran, İsrail’e füze saldırısı başlattı. 181 balistik füze fırlatıldığını açıklayan İsrail, saldırıda bazı hava üslerinin zarar gördüğünü kabul etti. İran, saldırıyı, İsrail’in Hizbullah lideri Nasrallah ve Hamas lideri Haniye’ye yönelik suikastlarına misilleme olarak gerçekleştirdiğini belirtti. İsrail ordusu, İran’ın balistik füze saldırısında hava üslerinin zarar gördüğünü kabul etti.

GUTERRES’İ “İSTENMEYEN KİŞİ” İLAN ETTİ

İsrail, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in İran’ın İsrail’e füze saldırısını kınamamasına tepki göstererek, ‘istenmeyen kişi’ ilan etti. İran’ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney, 4 Ekim Cuma günü yaklaşık 5 yılın ardından ilk kez cuma hutbesi vererek misilleme durumunda İsrail’e yeniden saldırı sinyali verdi. İsrail ise 1 Ekim’de Lübnan’a yönelik ‘sınırlı’ bir ‘kara operasyonu’ başlattığını duyurdu.

SİNVAR’IN ŞEHADETİ

Hamas lideri Yahya Sinvar, iki korumasıyla birlikte 16 Ekim Çarşamba saat 10.00 civarında Gazze kuzeybatısındaki Tel el-Sultan mahallesindeydi.ABD, durumu İsrail’e bildirdi.Bölgeden görüntü alan İsrail, Sinvar ve iki silah arkadaşının olduğu binayı tank atışı vurdu.Sinvar’ın yanındaki iki mücahit şehit oldu. Sinvar da bulunduğu binanın girişine bomba tuzaklayıp ikinci kata çıktı.İsrail askerleri gelince tuzaklanan bomba patladı ve bir Yahudi terörist yaralandı.Yahya Sinvar, gelen teröristlerle ile tek başına çatıştı.İşgalcilere iki el bombası attığını bizatihi işgalciler açıkladı.62 yaşındaki yaralı bir mücahiti çatışmayla ele geçiremeyen İsrail, ikinci tank atışı ile Sinvar’ı şehit etti.Binaya bir gün sonra girebilen işgalciler, sonuna kadar direnen bu yiğidin Yahya Sinvar olduğunu gördüler.

LÜBNAN İŞGALİ VE ATEŞKES

Hizbullah’la 8 Ekim 2023’ten beri kontrollü çatışmalara devam eden İsrail ordusu, 23 Eylül’de Lübnan’ın güney kentlerinin yanı sıra Bekaa ve Baalbek bölgelerine yüzlerce hava saldırısı düzenledi. Lübnan Sağlık Bakanlığı verilerine göre, 8 Ekim 2023’ten bu yana 902’si kadın ve çocuk, 212’si sağlık çalışanı olmak üzere 3 bin 544 kişi öldü, 15 bin 36 kişi yaralandı. İsrail ordusu, 30 Eylül’de de Lübnan’ın güneyinde “Hizbullah’ın altyapısına yönelik sınırlı ve yoğun” kara saldırılarına başladığını bildirdi. Birleşmiş Milletler’in verilerine göre, İsrail’in saldırıları sebebiyle Lübnan’da 1 milyon 400 binden fazla kişi yerinden edildi. Lübnan hükümeti ise yerinden edilen kişilerden 610 binden fazlasının Suriye’ye göç ettiğini açıkladı. Hizbullah, Lübnan’ın karadan işgal sürecinin başladığı ekim ayından itibaren 110’dan fazla İsrail askerinin öldürüldüğü ve 1050’den fazla askerin de yaralandığını açıkladı. 27 Kasım 2024’te Hizbullah’la Lübnan arasında 60 günlük ateşkes anlaşması imzalandı. Ancak İsrail bu anlaşmayı defalarca kez reddetti.

KUZEYE İKİNCİ KARA SALDIRISI

Cibaliya Mülteci Kampı başta olmak üzere Gazze’nin kuzeyine 5 Ekim’de yoğun hava saldırıları düzenleyen İsrail ordusu, 6 Ekim’de söz konusu bölgelere kara saldırısı başlattı. Bölge halkını göçe zorlayan İsrail ordusu düzenlediği saldırılarla bir yandan hastaneleri hedef alıp sağlık personelini alıkoyarken, diğer yandan bölgeye tıbbi ve insani yardım girişine de izin vermiyor. Bu adımın, daha önce İsrail basınına yansıyan ve “Generaller Planı” olarak bilinen, İsrailliler için yerleşim yeri hazırlığı yapmak amacıyla Filistinlilerin Gazze’nin kuzeyinden tahliye edilmesi adına atıldığı düşünülüyor.