Son zamanlarda üst solunum yolu enfeksiyonları bir hayli artış gösterdi. Vatandaşların hemen hemen hepsinin gündemi bu salgı hastalıklar... Sıkça duyduğumuz söz ise "Herkes hasta." Sağlık Bakanı Fahrettin Koca da solunum yolu enfeksiyonlarında yükseliş yaşandığına dikkat çekerek, geçen yılın aynı dönemine göre acile başvurularda yüzde 20'ye yakın artış olduğunu ifade etti. Peki bu artışa neden olan virüsler hangileri? Her üç virüsten de korunmanın ortak yolu ne? Yağmur ya da kar yağmadığı için hastalıkların arttığı yönündeki söylemler doğru mu? İşte uzmanlardan dikkat çeken açıklama ve hayati uyarılar...
Hemen hemen herkes yada bir yakını salgın hastalıkla mücadele ediyor. Artan solunum yolu enfeksiyonları nedeniyle hastaneye yatış oranları da artıyor. Nedeni ise 3 farklı virüsün etkili olduğu yeni salgın.
2 yaş altındaki çocuklarda ağır seyrediyor
Şu anda en sık grip yani
’nın, sonra
ve en sonda
’in görüldüğünü söyleyen Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzm. Dr. Gökçe Demir,
“RSV virüsü, 2 yaş altındaki çocuklarda ağır seyrediyor. Erişkinlerde daha hafif görülüyor. Çünkü çoğu insan 6 yaşına kadar RSV’yi geçirmiş oluyor. Özellikle 0-2 yaş grubundaki çocuklarda zatürre, ateş ve solunum sıkıntısı yapabiliyor. Erişkinlerde en sık gördüğümüz ise influenza ve Kovid. Eğer bağışıklık sistemi zayıf değilse Kovid’in artık hastalık yapma potansiyeli çok düşük. Yeni varyantlar için de bu böyle. Eğer kişinin altta yatan kronik bir hastalığı yoksa genelde belki hafif ateş, bir iki gün süren bir halsizlik ve kuru öksürükle geçirebiliyor. Ancak influenza hele aşı yapılmadıysa 39-40 dereceye varan yüksek ateş, çok şiddetli kas ve eklem ağrısı yapıyor. Bize başvuran hastalar yaşadıkları durumu, ‘Kolumu kıpırdatamıyorum, yataktan kalkamıyorum’ şeklinde tarif ediyor. Virüs, ciddi bir baş ağrısının yanı sıra bazen kuru öksürük yakınmalarına da neden olabiliyor”
dedi.
Influenzanın net bir şekilde tedavisi var
Uzm. Dr. Gökçe Demir,
"Influenzanın net bir şekilde tedavisi olduğu için gribal semptomları olan hastaların enfeksiyon hastalıkları uzmanı ya da aile hekimine başvurmalarını öneriyoruz. Çünkü bu virüsün yıllardır güvenle kullandığımız antiviral ilacı var. Ve söz konusu bu ilaca erken başladığımızda iyileşme sürecini hızlandırıyoruz.
Korunmanın en temel yolu aşı
Korunmanın en temel yolu grip için aşı, özellikle influenza için konuşuyorum. 50 yaşın üzerindekilerin, altta yatan kronik akciğer hastalığı olanların (astım, KOAH gibi), diyabet ve hipertansiyon hastalarının grip aşısı yaptırmalarını öneriyoruz. Grip aşısının sadece eylül, ekim aylarında yapılması gerektiğini düşünenler var. Ancak eğer bu kış süresince hiç ateşli hastalık geçirmediyseniz şubat ayına kadar yaptırmanız mümkün"
dedi.
Bağışıklık hücrelerimiz bu virüsleri unuttu
İnsanların influenza ve RSV’ye karşı bağışıklığının düştüğünü belirten Uzm. Dr. Gökçe Demir,
"Çünkü dünya bir pandemiden geçti. 3 yıla yakın bir süre herkes cerrahi maske kullandı. Son bir yıldır açılma var. Hareketli bir nüfus var ama insanlar en azından hastaneye geldiklerinde geçen yıla kadar maske takıyorlardı. Ancak şimdi ateşle başvuranlar bile maske takmıyor. 3 yıl maske taktığımız için bir şekilde bizim bağışıklık hücrelerimiz bu virüsleri unuttu. Antikor seviyeleri düştü. Şimdi bu virüslere biraz daha kolay yakalanmamızın bir diğer nedeni de bu açıkçası”
bilgisini paylaştı.
Adenovirüs zatürre de yapabiliyor
Uzm. Dr. Gökçe Demir,
"Söz konusu bu üç virüsten çocukları korumak oldukça zor. Çünkü çok daha fazla temas halindeler. Silgilerini, kalemlerini ortak kullanıyorlar ve oynarken kucaklaşıyorlar. Bu nedenle birbirlerine bulaştırmaları daha kolay oluyor. Şu anda en çok üç virüsün üzerinde duruyoruz ama biliyoruz ki hem pediatrik hem erişkin grupta rinoentore virüs nezle yapan bir etken ve adeno virüse çok rastlıyoruz. Adenovirüs zatürre de yapabiliyor. Bir çocuk birini geçiriyor tam iyileşiyor, başka bir arkadaşından bir diğer virüsü kapıyor. Eve getiriyor ve bu durum erişkinler arasında ikinci bir yayılıma neden oluyor"
dedi.
Influenzanın zatürresi ölümcül!
Influenzanın zatürresinin ölümcül olduğunu açıklayan Uzm. Dr. Gökçe Demir,
“Gerçekten çok ağır seyreder, solunum yetmezliğine kadar gider. Kandaki oksijeni yani satürasyonu düşen hastanın entübasyon ihtiyacı olur ve yoğun bakımlık olduğu tablolara kadar ilerleyebilen ağır bir zatürreye sebebiyet verir. Kovid, bunu sadece bağışıklık sistemi zayıf özellikle hematoloji hastalarında yapıyor. Ancak grip sağlıklı bireylerde de buna neden olabilir”
uyarısında bulundu.
Hastalıklar kar yağmadığı için mi arttı?
Yağmur ya da kar yağmadığı için hastalıkların arttığı yönündeki söylemlerin gerçeği yansıtmadığını söyleyen Uzm. Dr. Gökçe Demir, “Virüslerdeki artışı kar yağmamasıyla ilişkilendirmek mümkün değil” dedi.
Gelen hastaların üçte biri ya Kovid ya da influenza
Son zamanlarda üç virüsün oldukça yaygın görüldüğünü söyleyen Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Özlem Alıcı,
“Kişi Kovid geçiriyor. Aradan 1-2 gün geçiyor tam toparlayacakken birden tekrar hastalanıyor. Bu sefer influenza oluyor. O şekilde hastalıklar birbirine geçiyor. Çocuklarda aynı anda iki virüsü görebilirsiniz ama yetişkinlerde bu çok görülen bir şey değil. Bir hastalığı geçirip diğer hastalığa yakalanıyor. RSV, daha çok çocuklarda görülüyor. Çocuklarda sık olunca takip ettim. Ancak bu sene hastalarımda RSV’ye rastlamadım. Gelen hastaların üçte biri ya Kovid ya da influenza. Geri kalanını da diğer virüsler olarak sınıflandırabiliriz”
açıklamasını yaptı.
Kovid artık rutin haline geldi
"Hiç yakalanmadım" diyenlerin de şu anda Kovid olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Özlem Alıcı, “Kovid artık rutin haline geldi. Nasıl herkes influenza geçirebiliyorsa Kovid de geçirebilecek. Ancak sevindirici olan taraf, bu yakalanmayan kişilerin en az iki aşısı var. Ve bu grup hastalığı en az üst solunum yolu enfeksiyonu şiddetinde geçiriyor” diyerek ilk 1-1,5 yıldaki gibi akciğerleri tutan enfeksiyon şeklinde bir durum yaşamadıklarına dikkat çekti.
Aşıların üzerinden bir sürü varyant geçti
Doç. Dr. Özlem Alıcı,
"Aşıların bizi Omicron’nun yeni varyantlarından koruduğunu düşünmüyorum. Çünkü o aşıların üzerinden bir sürü varyant geçti. Hiç korumuyor diyemeyiz. Kesin net bir bilgi yok o konuda. Ancak hastalık geçirmeyi engellemiyor."
dedi.
Tamamen iyileşen sağlıklı kişilerin öksürük şikâyeti devam ediyor
Yetişkin ve çocuklarda üç virüs nedeniyle bulguların uzadığını anlatan Doç. Dr. Özlem Alıcı, sözlerine şöyle devam etti:
“Kişinin ateşi düşüyor ama öksürüğü geçmiyor. İnsanlar özellikle öksürükten çok şikâyet ediyor. Bu durum söz konusu virüsün solunum yollarını çok fazla tutmasından dolayı olabilir. Onun net kesin bir cevabı yok. Bu durum bağışıklık sistemi baskılanmış ya da yaşı ilerlemiş kişilerde değil; genç, sağlıklı, üniversite öğrencisi insanlarda da gördüğümüz bir durum. 'Gece öksürmekten uyuyamıyoruz' diyorlar. Tamamen iyileşen sağlıklı kişilerin öksürük şikâyeti devam ediyor. Bu aslında viral enfeksiyonların bilinen bir komplikasyonu ama evet, bu sene çok daha fazla görüyoruz. Biraz uzun sürüyor. Kovid’de görülmüştü ama bu sene influenza’da da görebiliyoruz. Belki peş peşe enfekte olmak, kişinin bağışıklık sistemi ya da etken olan virüsün hasta yapma özelliği bu duruma neden oluyor.”
Üç virüsten korunmanın tek yolu: Maske
Milliyet'ten Betül Topaklı'nın haberine göre; Her üç virüsten de korunmanın ortak yolunun ise hâlâ cerrahi maske kullanımı olduğunu söyleyen Uzm. Dr. Gökçe Demir, “Özellikle altta yatan bir hastalığınız varsa, risk grubundaysanız kapalı kalabalık ortamlarda (toplu taşıma araçları, toplantı ya da sinema salonu gibi) cerrahi maske kullanımını özellikle öneriyoruz. Ve tabii ki el hijyeni büyük önem taşıyor. Çünkü bulaş bu şekilde de gerçekleşiyor. Örneğin, gripli ya da Kovid olan bir hasta hapşırıyor. Toplu taşıma araçlarında tutunuyor. Siz de ona dokunup elinizi ağzınıza götürdüğünüzde bulaşa neden oluyorsunuz” diye konuştu.
#Salgın
#İnfluenza
#RSV
#Kovid
#Sağlık