Bazı ecza deposu ve eczanelerin “kur farkını” bahane edip stokçuluk yapması en çok epilepsi, kistik fibrozis gibi hastalıklarla mücadele eden çocukları etkiliyor. Minik Yaren’in (6) annesi Hatice Kübra, “İlaç bulamamak öyle kötü bir şey ki, kendi çocuğunu öldürüyor gibi hissediyorsun” dedi. Çiğdem Özavcı 7 avroluk epilepsi ilacının bazı eczanelerde 600-1000 liraya satıldığını anlattı.
Son dönemde Türk Eczacıları Birliği (TEB) tarafından özel olarak yurt dışından getirilen ilaçların temininde sorunlar yaşanıyor. Yeni Şafak’a konuşan aileler, yılın son dönemlerinde yaşanan ilaç sorununun çözülmesini talep ediyor.
YIL SONUNDA İLAÇ ARIYORUZ
6 yaşındaki minik Yaren’in annesi Hatice Kübra Bozkurt, “Kızım ilk kez 6 aylıkken epilepsi nöbeti geçirdi. Hastalığı tam olarak tespit edilemedi. Bu süreçte yaşadığımız nöbetlerin tedavisi için Frizyum isimli bir ilaç kullanıyoruz. Ancak zam geleceği dönemde ulaşmakta zorluk yaşıyoruz. Çocuğa 10 kutu yazsalar, TEB sadece 2 kutu ilaç veriyor. ‘Elimizde ilaç yok, bundan sonrasını idare edeceksiniz’ diyorlar. Biz her gün aynı dozu aynı saatte çocuklara vermek zorundayız. Bir keresinde başka bir ilaç elimden düşüp kırıldı, hiçbir eczaneden temin edemedim. Öyle kötü bir şey ki, sanki kendi çocuğunu öldürüyor gibi hissediyorsun.” dedi.
BU SORUN BİZE YANSIMAMALI
Nadir hastalık pantotenat kinaza bağlı nörodejenerasyon ile mücadele eden 9 yaşındaki Hümeyra Sinem’in annesi Çiğdem Coşkun da her yıl bu dönemlerde yaşadığı ilaç sıkıntısını şöyle anlattı:
- Kızım görme yetisini de kaybederek yüzde 100 engelli oldu. Yaşamını yatağa bağlı sürdürmek zorunda. Artena dışında kullanabileceğimiz bir ilaç yok. İlaç hastalığı durdurmuyor, sadece sebep olduğu acıları, semptomları azaltıyor. İlaç alınmadığında vücut kasılmaları pik yapıyor. Çocuklarımız gözümüzün önünde eriyor. Her yıl ilaç sorun yaşayacak mı diye düşünmek bizi yoruyor. Kurumlar ilaç sorununu ailelere hissettirmeden çözmeli.
Karaborsaya düştü!
Dövizle ilgili yaşanan en ufak dalgalanmanın ilaçlara yansıtıldığını aktaran Özavcı, şunları söyledi: “En ufak bir kur farkında bu ilaca ulaşmamız zorlaşıyor ve ilaç karaborsaya düşüyor. Normalde 7 Euro olan ilacı, aileler İstanbul’daki bazı eczanelerden 600-1000 liraya satın almak zorunda kalıyor. 8 senedir Frisium ilacını kullanıyoruz, her döviz dalgalanmasında biz aileler yurt içi ve dışındaki ilaçlar, medikal malzemelerin tedarikinde sorun yaşayacak mıyız diye tedirginlik yaşıyoruz. Çünkü piyasada stoklandığı için ürün bulmakta zorlanıyoruz.”
261 eczaneye soruşturma
Sağlık Bakanlığının döviz kurundaki yükseliş nedeniyle bazı ilaçlara erişilemediği iddiaları üzerine sıklaştırdığı denetimlerde, stok kayıtlarında uyumsuzluk tespit edilen ecza deposu sayısı 54, eczane sayısı ise 261’e yükseldi.
Döviz kurundaki yükseliş nedeniyle, bazı kritik ilaçlara erişimin zorlaştığı yönündeki iddialar üzerine Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu (TİTCK) ürün denetmenleri, müfettişleri ve il sağlık müdürlüğü ekipleri yıl boyunca düzenli sürdüğü denetimleri kasımda daha da sıkılaştırdı. İl Sağlık Müdürlüğü ekiplerince yürütülen eczane denetimlerinde, 261 eczanenin İlaç Takip Sistemi (İTS) kayıtları ve fiili stok durumları arasında uyumsuzluk olduğu tespit edildi.
Söz konusu eczaneler hakkında idari işlem başlatıldı. Denetimler Türkiye genelinde 200 kişilik ekiple sürdürülüyor. Sağlık Bakanlığı, 24 Kasım’da yaptığı açıklamada, denetimlerde 17 ecza deposu ile 144 eczanenin stok kayıtlarında uyumsuzluk tespit edildiğini bildirmişti.