Hollywood’un Mısırlı Türk’ü Ömer Şerif

Yeni Şafak
Yusuf Genç
04:0019/07/2015, Pazar
G: 18/07/2015, Cumartesi
Yeni Şafak

Dr. Jivago ve Arabistanlı Lawrence gibi sinema tarihinin unutulmaz filmlerinde sergilediği olağanüstü oyunculukla adını tüm dünyaya duyuran Hollywood’un Mısırlı Türk’ü Ömer Şerif, 83 yıl ve yüzlerce film sığdırdığı hayatına veda etti. Şerif’ten geriye başarılı oyunculuk, bohem hayat ve dinini değiştirmesine yol açan büyük bir aşk kaldı.

Dünyaca ünlü Mısırlı sinema yıldızı Ömer Şerif, sinema tarihinde iz bırakan onlarca film ve sıradışı bir hayatın ardından geçtiğimiz hafta Kahire'de tedavi gördüğü hastanede 83 yaşında hayata gözlerini yumdu. Arabistanlı Lawrence (1962) ve Dr. Jivago (1965) gibi büyük performanslarının yanı sıra İbrahim Bey ve Kur'an'ın Çiçekleri (2003) filminde Paris'te bir Türk bakkalını da canlandıran usta oyuncunun bir süre önce Alzheimer'a yakalandığı açıklanmıştı. Menejeri Steve Kenis'in usta oyuncunun son günlerine ilişkin yaptığı açıklamada, Şerif'in kendisini tüm dünyaya tanıtan Arabistanlı Lawrence filmini bile hatırlamadığını ifade etmişti. Vefatına kadar bütün hayatını otellerde yalnız yaşayarak geçiren Şerif, tartışmalı, sıradışı hayatıyla da sık sık gündeme geliyordu.







ROLÜ İÇİN RUS OLDU


“Rolü için on beş kilo verdi” haberlerinde adı geçen oyunculara takdirle baktığımız bugünkü sinemadan tam yarım asır önce, sinemaya hayatın ta kendisiymiş gibi ciddiyetle yaklaşan oyunculara ev sahipliği yapıyordu dünyamız. Rol için zayıflama ya da kilo almanın dışında o role dönüşebilir mi bir oyuncu? Mesela bir Arap aktör, rolü için şair bir Rus doktoruna dönüşebilir miydi? Sinemanın ilk kuşağının son büyük aktörlerinden biri olarak Ömer Şerif bunu yapabilen bir oyuncuydu işte. Şerif'in, Dr. Jivago filminde başrolde canlandırdığı Rus gibi görünebilmek için büyük çaba sarf ettiği, saçlarını düzleştirip, derisini parlattığı biliniyor. Arabistanlı Lawrence'de gerçek bir Arap şeyhi, Dr. Jivago'da bütünüyle bir Rus, Che'de Kübalı bir savaşçı ve İbrahim Bey ve Kur'an'ın Çiçekleri'nde ise küçük bir Yahudi çocuğunu evlatlık edinen ve ona Anadolu'yu gezdiren hikmetli bir Türk.







LÜBNAN ASILLI MISIRLI


Lübnan'dan Mısır'a göçen Katolik bir ailenin çocuğu olarak 10 Nisan 1932 tarihinde İskenderiye'de doğan Ömer Şerif, Müslüman olacağı güne kadar doğumda kendisine verilmiş olan Michael Demitri Shalhoub ismiyle tanınıyordu. Ailesi bir Rum Katoliği olan Şerif, ilk eğitimini zengin Mısırlıların prestijli okulu Kraliçe Victoria Koleji'nde aldı. Edward Said'le okul arkadaşlığı da bu yıllardan kalma bir detay. Daha sonra ilk oyunculuk performansını gösterebileceği Sira Fi al- Wadi filmini çekecek yönetmen Yusuf Şahin'le de bu okuldan tanışıyordu. Kolej sonrası Kahire Üniversitesi'nde matematik ve fizik eğitimi alan Şerif, Londra'da Kraliyet Tiyatro Sanatları Akademisi'nde oyunculuk eğitimi de aldı. İlk sinema deneyimi ise 1953 yılında yakın arkadaşı Yusuf Şahin'in çektiği 'Sira Fi al-Wadi' adlı bir Mısır filmi oldu.







KALBİNİN ÇİZDİĞİ HAYATI YAŞADI


1955 yılında kendisi gibi oyuncu olan Mısırlı ünlü aktrist Faten Hamama ile tanışan ve 'Rabbin kimse söyle ona tapayım' diyerek Faten Hamama ile evlenmek için Müslüman olan Şerif, Michel Demitri Chalhoub adını da bırakarak bu tarihten sonra Ömer Şerif adını kullanır. 1953 yılındaki ilk oyunculuk deneyiminden sonra, 1953-1962 yılları arasında, çoğu kendisi gibi oyuncu olan karısı Faten Hamama ile olmak üzere 17 sinema filminde rol alır. Bu 17 film arasında bulunan Goha ise, 1958 Cannes Film Festivali'nde Jüri Özel Ödülü almayı başarır. Babasının oyuncu olmasına pek sıcak bakmadığı Ömer Şerif'i dünyaca ünlü bir sinema sanatçısı yapan süreç de böylece başlamış olur.







Arabistanlı Şerif Ali


Ömer Şerif'i uluslararası üne taşıyan ve onun büyük oyunculuğunu ortaya çıkaran ilk film ise, Şerif'e 1962 Altın Küre Ödülleri'nde En İyi Yardımcı Oyuncu ödülünü getiren ve David Lean tarafından yönetilen meşhur Arabistanlı Lawrence filmi olur. İngiliz ajanı Lawrence'ı anlatan Arabistanlı Lawrence filminde Lawrence'ı Peter O'Toole canlandırırken, Lawrence'a yardımcı olan Arap Şeyhi Şerif Ali'yi de Ömer Şerif canlandırır. Ömer Şerif'in tüm dünyada büyük kitleler tarafından sevilmesine yol açan Arabistanlı Lawrence filmi, Şerif'in 62 ile 65 arasındaki mucize üç yılının ilk büyük adımı olur.



ŞAİR DOKTOR


Ömer Şerif'i sinema tarihine altın harflerle kazıyan asıl film ise hiç tartışmasız Boris Pasternak'ın aynı adlı kitabından uyarlanan Doktor Jivago filmidir. Ömer Şerif'in başrolünde yer aldığı ilk büyük yapım olan filmin yönetmen koltuğunda David Lean oturuyordu. 1965 yılında çekilen film, 2002 yılında AFI tarafından, yüzyılın en iyi filmleri arasında 7. Sırada gösterilmişti.







Eşimden ayrıldım İslam'dan değil


Yarım asrı aşkın sanat yaşamı süresince 100'e yakın film ve dizide rol alan Doğu'nun büyülü yüzü Ömer Şerif, dünya sinema otoritelerince 20. yüzyılın en başarılı yirmi aktöründen biri olarak gösteriliyordu. 1974 yılında dinini değiştirmesine sebep olan Faten Hamama'dan ayrılan Şerif, ömrünün sonuna kadar kimseyle evlenmedi. “Hayatım boyunca bir daha evlenilecek bir kadınla karşılaşmadım” diyerek evlenmeme gerekçesini açıklayan Şerif, eşinden ayrıldıktan sonra İslam'ı da bırakıp bırakmadığı sorusuna ise “Âşık olduğum kadınla evlenmek için Müslüman olmuştum, 13 yıl evli kaldım. Eşimden ayrıldım İslam'dan değil. Yüzde yüz Müslümanım ve öyle de kalacağım” diye cevap vermişti. Şerif en son 2013 yılında Mısır'da bir sinema filminde yer almıştı.


#Dr. Jivago
#Lawrence
#Ömer Şerif
#Michael Demitri Shalhoub

Günün en önemli haberlerini e-posta olarak almak için tıklayın. Buradan üye olun.

Üye olarak Albayrak Medya Grubu sitelerinden elektronik iletişime izin vermiş ve Kullanım Koşullarını ve Gizlilik Pollitikasını kabul etmiş olursunuz.