Kemal Özer'in gençlere hisseler sunmak gayretiyle kaleme aldığı Hikmetli Kıssalar eseri Ketebe Yayınları etiketiyle çıktı. Yazar kitabına “Bize Bir Haller Oldu” diyerek başlıyor. Dünyanın ve insanlığın gittiği yeri göstermek adına geldiği yerin fotoğrafını şu cümlelerle çekiyor: “Kadim değerlerimizi kaybettik.
Din ile dünyanın, hayat ile hakikatin, geçmiş ile geleceğin, akıl ile kalbin arasındaki bütün köprüleri yıkıp yok eden modern bilgi, algı, yaşam ve düşünce tarzı; dede ile torun, baba ile oğul, anne ile kız arasındaki bütün bağları da patır patır sökerek kopardı.
İnsana okul hayatının asla veremeyeceği bilgileri hayat okulunda yaşayarak öğreten aile mektebini tarihin tozlu sayfalarına hapsetmeye kast eden modernite; insana ve insanlığa insanlık tarihinin en büyük kötülüğünü yapmış oldu. Dedesinin masallarından, annesinin ninnilerinden, babasının öğütlerinden mahrum bir şekilde büyüyen bir insana hikmeti kim öğretecek, hakikati kim yaşatacak, marifeti kim anlatacak? Bu toprağın insanı yakın bir zamana kadar ninnilerle uyudu, masallarla büyüdü, hisseli kıssalarla uyarıldı, uyandırıldı. Büyüklerimizin anlattığı kıssalar ve verdiği öğütler ömür boyu bize hem yol gösterdi, hem de yön tayin etti.
Okuyan ve dinleyenlere hakikatli hisseler sunan hikmetli kıssalar, nükteler, latifeler, vecizeler edebiyatımıza tarifsiz bir zenginlik kattı. Edebiyat aracılığıyla hayatımızın kalbine taşıdığımız, fikriyattan aldığımız ilhamla, bütün insanlığa hidayet ve istikamet kazandıracak büyük bir medeniyeti ihya ve inşa ettik hamdolsun. Elbette bize yakışan düştüğümüz yerde kalmak değil, bilakis düştüğümüz yerden kalkmaktır. Düştüğümüz yer dedemizin otağı, babamızın ocağı ve annemizin kucağı ile modernitenin bütün unsurlarıyla aramıza ördüğü çağdaş, seküler, pozitivist değersizliklerle örülen dijital duvarların dibidir. Vakit yeniden gemileri yakmanın, düşürüldüğümüz o girdaptan azim ve aşk ile çıkmanın vaktidir. Kemal Özer’in Hikmetli Kıssalar (Ketebe yay. Ekim 2022, 192 s.) isimli kitabını okuyunca işte bunları düşündüm.
Yazarın gençlere hisseler sunmak gayretiyle kaleme aldığı kitap 22 kıssa ve 183 sayfadan mürekkep. Yazar kitabına “Bize Bir Haller Oldu” diyerek başlıyor. Dünyanın ve insanlığın gittiği yeri göstermek adına geldiği yerin fotoğrafını şu cümlelerle çekiyor: “Kadim değerlerimizi kaybettik. Helal-haram ayrımı kayboldu. Artık aramızda meczuplar yok. Mahalle çöktü. Sokak, değersizliğin mekânına dönüştü. Hava, su, toprak kirlendi. İnsan zehirlendi…”
Dünyanın ve insanlığın içler acısı halini bu ve buna benzer cümlelerle resmeden yazar “çare bizde, çözüm içimizde, çıkış yolu özümüzde” dercesine bize bizden kıssalar anlatmaya koyuluyor. Yazar irfanımızın hisseli kıssalar dünyasında seyahat ederken sürahisini şu ilim ve hikmet pınarlarından dolduruyor: Kur’an-ı Kerim, Hadis-i şerif, Lokman Hekim, Er- Razi, Behlül Dânâ, Cambaz Deli Osman, Feridüddin Attar… Yazar özelde gençlerin, genelde bütün okurların içlerini ve işlerini hisseli kıssalarla düzeltmek için bizim Çukurova deyimi ile ortaya karışık bir kitap hazırlamış. Son okuma, anlama ve düşünme tarihi geçmeyen eskimez kıssalarla yazarın sıra dışı üslubu ile kıssalara eklediği özgün hisseler iki kapak arasında anlamlı bir bütünlük içinde bir araya getirilmiş. Yazar kitabında önce kıssayı bir güzel anlatıyor sonra ilgili kıssadan aldığı ve alınması gereken hisseleri kendine özgü üslubu ile okuruyla paylaşıyor. Hikmetli Kıssalar kitabını benzerlerinden ayıran şu özelliği bence çok önemli, kitabın sonunda yer alan yedi sayfalık son notlar bölümü kitaba ayrı bir ciddiyet katmış. Bu bölümde yazar kitapta yer alan isim, eser ve bazı terimler hakkında gerekli bilgileri ilgililerine sunarak özellikle genç okurlarını hikmetli kıssaların kahramanları ve kaynaklarıyla buluşturmuş. Yazar kitabını minik bir adım olarak nitelendirerek mütevazı davransa da kitap hacmini aşan muhtevasıyla bütün edipler ve hatipler için sürekli bir müracaat kaynağı olmaya namzet gözüküyor. Yazarın hikmetli kıssalarına serlevha yaptığı veciz sözler de ibretle okunmaya namzet. Yazar kitabını İmam Şibli’nin haccın ruhunu ortaya koyan bir kıssasıyla taçlandırıyor ve hacı adaylarına muhtasar kılavuz sayılabilecek bir bölümle kitaba esaslı bir nokta koyuyor.