Hey millet iftar sofrasına!

Yeni Şafak
Ayşe Olgun
04:0028/06/2015, Pazar
G: 28/06/2015, Pazar
Yeni Şafak

Kumkapı’da göçmenlerin çoğunlukla yaşadığı Katip Kasım Cami Sokak namı diğer Somali Sokak’ta her akşam caminin imamı Muammer Aksoy iftar veriyor. Dokuz yıldır devam eden ve Ramazan boyu cami bahçesinde verilen iftar sofrasında her milletten her yaştan göçmen var.

Kasım Katip Cami İmamı Muammer Aksoy'un cami bahçesinde vereceği iftara yetişmek için Laleli'den aşağıya hızlı hızlı iniyorum. Sokaklar tıklım tıklım ve rengarenk. Adresi sormak için etrafıma bakıyorum ama Türk bulmak neredeyse imkansız. Etrafa baktığımı gören Afrikalı bir genç akıcı Türkçesiyle nereyi aradığımı soruyor, şaşırıyorum. Birkaç kişinin daha yardımıyla bir iki sokak ilerideki camiye varıyorum. İftara on beş-yirmi dakika var ve caminin küçücük avlusu dolmaya başlamış bile. Yoğun bir kalabalık ama gürültü yok, sessizce kimi masasına oturmuş kimi yemek kuyruğuna girmiş. Kimi ise yemek dağıtan ekibe yardım ediyor. Küçük çocuklardan yaşlılara kadar her yaştan ve neredeyse her ülkeden insan var cami avlusunda. Somali, Sudan, Senegal, Afganistan, İran, Özbekistan, Suriye, Yemen, Doğu Türkistan gibi onlarca ülkeden hayallerinin peşine takılıp gelmişler buraya… İsimleri Ahmet, Enes, Ali, Abdurrahman, Muhammed, Zeynep… Onlar Avrupa'ya göç etmek için Afrika ve Asya ülkelerinden yola çıkan binlerce kaçak göçmenin sadece küçük bir grubu. Çoğu burada nam-ı diğer Somali Sokak'ta yaşıyor. Diğerleri ise yan sokaklarda.



Gördüğüm manzara etkiledi






Kasım Katip Cami imamı Muammer Aksoy dokuz yıldır her akşam göçmenleri caminin bahçesinde kurduğu iftar sofrasında bir araya getiriyor. Masalar her renkten her yaştan insanlarla dolu. Bu iftar sofrasının çıkış hikayesini Muammer Hoca şöyle anlatıyor: “Bir Ramazan günü akşam ezanını okuyup iftar etmek için camiden çıktım. Avluda şadırvanın yanında bir Afrikalı göçmeni gördüm. Fırından ekmek almış bir yandan onu ısırıyor diğer yandan da avucuyla şadırvandan su içiyor. Onun haline çok üzüldüm, moralim bozuldu. Göçmenler için iftar vermeye karar verdim. Camiye gelen esnafa fikrimi söyleyip bana destek olmalarını istedim. Göçmenlerin bir kısmı da zaten benim cemaatim. Onlara da bu iftarı çevrelerine duyurmalarını söyledim. Böylece ilk adımı atmış olduk.”



Önce borçla sofra kurdum






Muammer Hoca bu aldığı kararı hayata geçirmek için tanıdığı bir yemek firmasının gidip kapısını çalmış. Önce olayı anlatmış sonra da demiş ki:”Siz bu Ramazan bizim cami bahçesinde iftar verin ben sizin paranızı şimdi veremesem de borcum olsun mutlaka parayı denkleştirip size borcumu ödeyeceğim:”



Yemek firması imamın sözüne güvenip o sene cami avlusunda ilk iftar sofrasını kurmuş. “Başta 225 kişiye yemek vermeye başladık şu an 300 kişi burada iftar ediyor ve Allah'ıma bin şükür o yemeğin parasını dokuz yıldır düzenli ödedik. İlk mahalle esnafı destek çıktı sonra duyan yardıma geldi. Soframız hep kuruldu ve kimse bu kapıdan aç dönmedi” diyen Muammer Hoca'nın gönlü o kadar geniş ki. Avluya gelen kimseyi gerçekten de aç göndermiyor. Masada oruç tutan da var tutmayan da. Ama kimseyi 'Sen oruç değilsin' diye azarlamıyor.



Büyük çoğunluğu işsiz


Göçmenlerin büyük çoğunluğu işsiz bir kısmı ise 'kaçak işçi'. Afgan göçmenleri Laleli'de çanta yapıyor. Senegalliler ve Somalililer saat satıyor. Ali Reza Afganistan'tan beş yıl önce gelmiş Türkiye'ye. Artık Türkçeyi öğrenmiş. Yemek dağıtanlara yardım eden Somalili Ahmet'in işi yok ama çok güzel sesi var. Yemeğini yedikten sonra cemaatle birlikte içeri namaz kılmaya geçiyor. Namazdan sonra da camide bir köşede Kur-an-ı Kerim okuyor. Afganlı Abdulkerim 20 yaşında. 6-7 ay önce kardeşinin yanına gelmiş.Evde 10 kişi kalıyorlarmış. “Yemek evde yapıyoruz ama burada caminin avlusunda iftar etmek çok güzel. Yeni insanlarla tanışıyoruz namazımızı kılıp eve geçiyoruz” diyor. Suriye'den gelen Enes de Ahmet gibi yemek dağıtanlara yardım ediyor. Şam'da elektrik dükkanları olduğunu ama savaşta dükkanlarının yıkılıp iki arabalarının da yakıldığını söylüyor. 3 ay önce Türkiye'ye gelmiş. Ailesi Şam'da kalmış onlardan haber alamıyormuş.







Mekke'deki sofra gibi rengarenk


İftar soframız Mekke'nin bahçesinde kurulan ve farklı ülkelerden Müslümanları biraraya getiren sofra gibi rengarenk. Her ülkeden her yaştan insan var. Kadınlar için de cami bahçesine masalar atılmış. İran'dan gelmiş bir grup kadınla selamlaşıyoruz. Uzun yıllardır burada yaşayanlar Türkçeyi öğrenmiş. Ancak yeni gelenler pek Türkçe bilmiyorlar. Onlarla cami cemaatinden olan ve 30 yıldır bu sokakta tezgahtarlık yapan “Kravatçı Zeki Amca” aracılığıyla iletişim kuruyoruz. Zeki Amca'ya maşallah, Arapça, İngilizce, Almanca ve Fransızca herkesle anlaşıyor. Çoğu çekiniyor, korkuyor. Çünkü sınır dışı edilmeyi kimse istemiyor. İmamımız “Korkmayın rahat olun” diye omuzlarını sıvazlıyor. Muammer Hoca'ya çok güveniyorlar. Onun talimatıyla ve Zeki Amcanın rehberliğinde iftar sonrası sohbet ediyoruz.





#Muammer Aksoy
#İftar sofrası
#Kravatçı Zeki Amca