Mücadele dolu bir hayatı olan şairin Gazze’deki evinin bulunduğu bölge 1 Kasım’dan bu yana kuşatma altındaydı. Son 5 gündür de arkadaşları ile iletişimi tamamen kesilmişti. Bombalanan evinin enkazı altında olduğu düşünülüyordu fakat cenazelere ulaşılamıyordu. Arkadaşlarının sosyal medya paylaşımından, Naffar’ın ailesi ile birlikte şehit edildiği haberi duyuruldu. Birçok Gazzeli gibi, “Hayat” şiirinin yazarı Naffar’ın hayatı da İsrail saldırıları sonucu yarım kaldı.
1963’te Gazze Şehri yakınlarındaki bir mülteci kampının zor koşullarında doğan Saleem, 67 Savaşı’nda ailesiyle birlikte Suriye’nin Lazkiye yakınlarındaki Al Raml adlı başka bir çaresizlik kampına sürgün edildi. 1994’te Filistin Yönetimi’nin kurulmasının ardından, Gazze’ye geri döndü. O günden beri Gazze’de yaşamını sürdüren şair, yayınladığı şiir ve romanların yanı sıra çeşitli dergilerde editör olarak çalıştı. Edebiyat ve şiir onun tesellisiydi. “Ailem nesiller boyunca apartheid’in gereksiz yoksulluğuna katlandı” diyen Naffar, bundan dolayı bazen umutsuzluğun şarkısını söylediğini ifade etmişti. Öyle bile olsa asla nefrete boyun eğmeyip şiddete çağrı yapmadığını belirten şair, “Lazkiye Geceleri” kitabının da yazarıydı. Şöyle diyordu “Hayat” şiirinde; “Bıçaklar yiyebilir, kaburgalarımdan geriye kalanları makineler parçalayabilir, taşlardan geriye kalanlar, ama hayat yenilenir, çünkü onun yolu budur, bizim için bile hayat yeniden oluşturur.”