Hatıra Evi’nde Akif dünden bugüne seslenir

Seray Şahinler Demir
04:0021/03/2021, Pazar
G: 21/03/2021, Pazar
Yeni Şafak
Mehmet Akif Ersoy’un hayatının son altı ayını geçirdiği ve mahzun bir şekilde hayata gözlerini yumduğu Mısır Apartmanı, Kültür Ve Turizm Bakanlığı tarafından restore edilerek “Hatıra Evi” olarak ziyarete açıldı.
Mehmet Akif Ersoy’un hayatının son altı ayını geçirdiği ve mahzun bir şekilde hayata gözlerini yumduğu Mısır Apartmanı, Kültür Ve Turizm Bakanlığı tarafından restore edilerek “Hatıra Evi” olarak ziyarete açıldı.

Yahya Coşkun, “Akif büyük sanatkarlardan biri. Öyle kuvvetli bir sesi ve sözü var ki... Sözünü sadece dün için söylemedi. Akif’in söylediği her şey bugüne de yarına da hitap ediyor” diyor. Mehmet Akif Ersoy’un hayatının son altı ayını geçirdiği ve mahzun bir şekilde hayata gözlerini yumduğu Mısır Apartmanı, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından restore edilerek “Hatıra Evi” olarak ziyarete açıldı. Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdür Yardımcısı Yahya Coşkun, “Mısır’dan vatan hasretiyle döndüğü yurdundaki son sığınaktı burası. Türk milletinin içinde bir ukdeydi; Bizim cümlemiz şu; burada bir şair öldü ve bu şair İstiklalimizin şairiydi” diyor.

İstiklal Şairi Mehmet Akif Ersoy’un 63 yıllık ömrünün son günlerini geçirdiği ve 1936’da hayata gözlerini yumduğu tarihi Mısır Apartmanı “
Hatıra Evi” olarak ziyarete açıldı.
İstiklal Marşı’nın kabulünün 100. yıldönümünde kapılarını açan ev hatıralarla dolu.


UZUN YILLARDIR GÖNLÜMÜZDEYDİ...

  • Akif’in hayatına, hayatının dönüm noktalarına, Mısır’da yaşadığı gönüllü sürgüne özel bir seçkiyle pencere açan Hatıra Evi, Mehmet Akif’in kıymetli mirasına saygı duruşu niteliğinde.
    Zira uzun yıllardır Akif’in yaşamöyküsünde sembolik bir yerde duran Mısır Apartmanı’nın müze olması herkesin gönlünden geçen yegane şeydi. Hatıra Evi’nde şairin külliyatına, hayatını anlatan notlara, aile albümüne, rahlesinden gözlüğüne ilk kez sergilenen birçok kişisel eşyasına tanık olabilirsiniz.
    Tarihi binada hazırlanan belgesel odasında ise Mehmet Akif’in hayat öyküsünü konu alan belgesel ile seslendirilmiş şiirlerini dinleyeceğiniz bir şiir odası da bulunuyor.
    Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından restore edilip hizmete açılan Mısır Apartmanı’nı Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdür Yardımcısı Yahya Coşkun’dan dinledik.


Mısır Apartmanı’nın uzun süre açılması kamuoyunda heyecanla bekleniyordu. Hatıra Evi için nasıl bir çalışma yaptınız, neler göreceğiz burada?
Çocukluğundan başlayarak hayatının ilk safhalarına, ittihatçılığa, dergaha çıkışına, İstiklal Marşı’na doğru bir akış var. Edebiyat, hayatının her anında olduğu için o konuda ayrı bir tasnife gitmedik. Dergah’ı, Sırat-ı Müstakim’i, Sebilürreşad’ı bu süreçte anlattık.
Akif’in hayatının en önemli safhaları, birçok acının göründüğü dönemlerdir. Balkan Harbi’ndeki facialardan Birinci Dünya Savaşı’na, Milli Mücadele’ye uzanan yılları bilgilerle, gazetelerle yansıttık. Torunu Selma Argon’dan alınan fotoğraflara, aile nüfus kayıt örneğine, eşine ve çocuklarına, kızı Suat Hanım’ın yazdığı şiirlere de yer veriyoruz. İki aksı birleştirdik
. Çocukluktan Safahat’a ve Milli Mücadele’ye uzanan bu yolun ortada buluştuğu en önemli yer tabi ki İstiklal Marşı’ydı. Odak noktamız milletimizin mutabakat metni olan İstiklal Marşı… Dolayısıyla ona özel bir bölüm de yaptık. Nasıl yazıldığını ve yazıldığı günleri anlatıyoruz. Buranın özellikle çocuk ve gençler için bir durak olmasını diliyoruz.

ÖNCE BİNAYI SONRA RUHUNU İNŞA ETTİK

Sizce neden önemli Mısır Apartmanı ve Akif’in hayatında nerede duruyor?

Burası Akif’in hayatının son altı ayını geçirdiği yer. Uzun yıllar Mısır’da kaldığı, vatan hasretiyle yanıp tutuştuğu Türkiye’ye özlemle baktığı, hasta, güçsüz ve zayıf bir şekilde yurduna döndüğündeki son sığınağı burası. Hayata, vatana, ülkesine tutunduğu son durak. Mithat Cemal Kuntay onun yurda gelişini anlatırken vapurdan inişinde çok bitkin olduğunu, yanında eşi olmasa kendisini tanıyamayacağını anlatır. Hayatının son günlerini geçirdiği ve vefat ettiği yer olduğu için önemlidir burası.

  • Akif’in son günlerini geçirdiği yerin başkalarının elinde olması nedeniyle Mısır Apartmanı milletin içinde bir ukde olarak kaldı. Bakanlığımız burayı aldı, restorasyonunu yaptık, yerdeki zemine kadar orijinal yapıyı ortaya çıkardık. Uyum ve intizamı sağladık. Önce inşai faaliyete başladık; sonra ise ruhi inşa dediğimiz binanın ruhunu inşa ettik. Bizim cümlemiz şuydu; burada bir şair öldü. Hayatının çeşitli zamanlarında farklı pencerelerden hayata, edebiyata ve sanata bakmış bir şair öldü, ve bu şair İstiklal marşımızın şairiydi.
Mehmet Akif edebiyatçı kişiliğinin yanından Türk milleti için sembolik bir yere sahip. 100 yıl sonra Akif bugüne ne söyler?

Akif büyük sanatkarlardan biri. Öyle kuvvetli bir sesi ve sözü var ki… O sözünü sadece dün için söylemedi. Akif’in söylediği her şey bugüne de yarına da hitap ediyor.

Akif uzun yıllar gönüllü bir sürgün gibi vatanından uzak kalmıştır ve döndüğünde hem moralsiz hem hastadır. İç yakıcı bir şekilde “Sessiz yaşadım kim beni nereden bilecektir” der.
Böyle bir ruh hali vardır. Biz ziyaretçilerimizi şiirle uğurlamak istedik, özellikle bu şiirini duvara koyduk ki bugün, 100 yıl sonra bile herkes onu biliyor ve bilmeye devam edecek.
Özellikle yeni nesil onu tanımaya ve anlamaya devam edecek çünkü o bizim istiklalimizin şairi.

Eşyaları ilk kez sergileniyor




Akif’in birçok kişisel eşyasını da görüyoruz burada… İlk kez mi sergileniyor bunlar?
  • Taceddin Dergahı’ndan Ankara yıllarına İstanbul sürecine hayatının farklı dönemlerinden kişisel eşyalarını sergiliyoruz. Bunlar bakanlığımıza kayıtlı olan eserler ve ilk kez teşhir ediliyor. Her biri Akif’in kendi kullandığı eşyalar.
    Normal şartlarda benzerlerini bulabiliriz ama bunları özel kılan bakanlığımıza kayıtlı Akif eserleri olması ve ilk kez burada sergilenmesi. Safahat’a ayrı bir bölüm ayırdık. Her bir kitap ne zaman ve hangi ruh haliyle yazıldı, Akif’in o günlerde dünyaya bakışı nasıldı sorusunu örneklerle duvarımıza yazdık. Safahat’ın eski yazıyla tüm baskılarını ve Latin Harfleri’yle olan ilk baskısını sergiliyoruz.
    Safahat’ın bir nüshasını birlikte mücadele ettiği çok yakın arkadaşı Eşref Edip imzalamış. Ondan yadigar olmak üzere sergiliyoruz. Son olarak Mısır yıllarından hayatının son günlerine uzanarak hikayeyi bitiyoruz.


İmtihan kağıtlarındaki muallim Akif


Mısır Apartmanı’nda sergilenenler eşyalar arsında Akif’in muallim yönünü görmek mümkün. Özel koleksiyonlarından alınan bu imtihan kağıtları Mehmet Akif’in Darülfunun’daki hocalığını gözler önüne seriyor.
30 Aralık 1913 tarihinde Akif tarafından yapılan imtihanda bir şiir soruluyor ve talebelerden bu şiire yanıt vermesi isteniyor.
Kendi el yazısıyla notlarını yazıp imzaladığı kağıtlarda talebelere, “3, 4, 5 ve en yüksek olarak 6 verildiği görünüyor.
#​Yahya Coşkun
#Mehmet Akif Ersoy
#Mısır Apartmanı
#Kültür ve Turizm Bakanlığı