Attığı ilk kurşunla tarihin seyrini değiştiren Astsubay Ömer Halisdemir'in kahramanlığı geçtiğimiz haftalar Dursun Ali Erzincanlı tarafından mısralara dökülerek şiir olmuştu. Şimdi ise Erzincanlı'nın '30 Kuş' adlı şiiri, yapımcı Nazif Tunç ve yönetmen Ekrem Aydın tarafından kısa film yapıldı. Halisdemir'in o gece yaşadığı duygularını filmde vermeye çalıştıklarını söyleyen Tunç, “Halisdemir'i fiziksel olarak benzetmeye çalışmadık. Onun gözlerindeki parıltıyı, yüreğindeki imanı ekranlara yansıtmaya çalıştık” diyor. Darbe gecesinden tam 15 gün sonra bu şiiri yazabildiğini söyleyen Erzincanlı, yazmak için günlerce düşünmediğini, içi yandıkça kelimelerin ortaya çıktığını belirtiyor. Şiiri ailesine okumak için şehidin baba ocağını ziyaret ettiğini dile getiren Erzincanlı, “Şiiri okumaya başlayınca babası yalnızca bir dakikasını dinleyebildi, dayanamadı” diyor.
Dursun Ali Erzincanlı'nın '30 Kuş' adlı şiirine kısa film çekilmesi için kendisine teklif geldiğinde seve seve kabul ettiğini söyleyen yapımcı Nazif Tunç, “Onlar tarihin akışını değiştiren kahramanlar. Bu tür projelerle onları unutturmamamız gerekiyor. Bu kısa film benim için çok değerliydi. Küçük de olsa şehadetine katkıda bulunmak istedik. Fiziksel olarak benzetmeye çalışmadık. Ömer Halisemir'in gözlerindeki parıltıyı, yüreğindeki imanı ekrana yansıtmaya çalıştık. Ekibimiz gönüllü olarak bu projede yer aldı. Şehidimizi ise oyuncu Turgay Atalay canlandırdı. Film geçtiğimiz perşembe akşamı yani şehitlerimizin kırkının dolduğu gece halka izletildi. Duygu dolu anlar yaşandı” diyor.
Darbe gecesinden 15 gün sonra şiiri yazabildiğini belirten Erzincanlı, “Bir şeyler yapmam gerektiğini biliyordum ama ne yapacağıma karar veremedim. Çok dalgındım. Aradan 15 gün geçti. Haberlerde sürekli şehitler yaad ediliyordu. Bir akşam televizyon izlerken Halisdemir'e kilitlendim. O gece sokağa çıkan herkes bir ihtimal şehit olacağını düşündü. Fakat Halisdemir neyle karşılaşacağını çok iyi bildiği için şehit olacağını da biliyordu. Şehadete bile bile yürüdü. 15 Temmuz ölmek için çok güzel bir geceydi. Biz o fırsatı kaçırdık” diyor.
“O, hainlerin karşısına beylik tabancasıyla çıktı. M16 makineleri taşıyan korumaları görmemesi mümkün değildi ama hedef olarak Semih Terzi'yi seçti. Bu onun insani yönünü gösteriyor. Beni etkileyen en önemli hususlardan biri buydu. Halisdemir, darbecilerin moralini bozdu, milletin de moralini yükseltti. 240 şehidimizden ben Halisdemir'i seçmedim. O beni seçti. Bir evladın babasına seslenişini anlatmak istedim. İçim yandıkça kelimeler ortaya çıktı. Ben hiçbir şiirimi yazarken bunu yaşamadım. Ben '30 Kuş' u içimde yazılmış halde buldum. Ben onu sadece kağıda döktüm. Şehitlerin ölmediğini ve hiç acı çekmeden sanki bir kuşun kanadının değmesi gibi o kurşunların vücuduna girdiğini düşündüm. Şiirde de beni en çok etkileyen bölüm ise '30 kurşun yedim bedelini ödedim' oldu” diyen Erzincanlı, Halisdemir'in bu destanını milletimize bıraktığını ve şiirin hiçbir albümünde yer almayacağını ifade ediyor.
Şiiri yazdıktan sonra Ömer Halisdemir'in baba ocağına giden Dursun Ali Erzincanlı o anı şöyle anlatıyor: “Evinin bahçesine şehidimiz küçük bir çit yapmış. Kuzuları da vardı. Eve girince duygulandım, beni kardeşi teselli etti. Babası yanıma geldiğinde gülümsüyordu. İçeri geçtik. Şiiri ona bir kez daha okumamı istedi. Sadece 1 dakikasını dinleyebildi. 'Sen devam et' dedi ve içeri gitti. O gece oğlunun telefonda 'İçimde kötü bir his var' dediğini söyledi."