Ülkece hatta bütün dünyayla beraber, daha ekonomik, daha doğal ve çevreye zararsız yaşamanın yollarını arıyoruz. Aslında gözlerimizin önünde duran çok değerli bir kaynağımız var “güneş”. Ve atalarımız çok eski çağlardan bu yana güneşi kullanarak çok şeyi başarmışlar. Eski çağlarda hamur mayalama, sirkeleştirme gibi işlerde güneş ısısının kullanıldığını hepimiz biliyoruz. Bugün bildiğimiz güneş enerjisinin icadı da eskilere dayanıyor.
Milattan Önce 215’te Arşimet, İtalyan şehri Syracusa’yı düşman işgalinden korumak için güneş ışınlarını odaklayacak bir icat yapıp gemilerin yanmasını sağlıyor ve böylece güneş enerjisini silaha dönüştüren ilk insan olarak tarihe geçiyor. Daha sonra merceğin bulunuşu, güneş ışınlarını daha da verimli hale getiriyor. Bunu güneş panelleri takip ediyor. Aslında hepsinde mantık ve sistem aynı. Gelelim güneş ışınlarıyla yemek pişirmeye. Bugün de güneş ocakları ve fırınları var. Yansıtıcı aynalardan kenarları olan prizma veya küpün içerisine yerleştirilen su, ekmek veya yemek, yoğun güneş ışını sayesinde kolayca ısınıp pastörize oluyor veya pişiyor. Bu teknoloji, özellikle imkanların kıt olduğu Afrika’da hayırseverler tarafından yaygınlaştırılmaya çalışılıyor çünkü hem maliyeti düşük hem de faydası yüksek. Bu teknoloji Türkiye’de çok yaygın olmadığı için, bugün size biraz bahsetmek istedim. Konservenizi yapın, yemeğinizi pişirin, peynirinizi mayalayın… Özellikle bugünlerde güneşten daha bol ne var, değil mi? Biz aslında, böyle bir düzenekle olmasa da güneşte salçalar, gül suları, reçeller yapıyoruz. Özellikle hem cilt bakımında, hem de serinletici olarak severek kullandığımız gül suyunu yıllardır annelerimiz evlerde yaparlardı. Özellikle kırmızı ve kokusunu kaybetmemiş taze güllerle hazırlayabileceğiniz gül suyunun da tarifini buraya ekleyeceğim. Tarifteki teknikle kokulu ve yoğun renkli diğer çiçekleri de gün ışığında demleyebilir, yeni tatlar elde edebilirsiniz. Gül suyuyla beraber, güneş ısısıyla yapılmış salçanın da tarifine bakalım. Sağlıklı, mutlu pazarlar dilerim.
*10 adet kırmızı, doğal gül
*Yarım leblebi kadar limon tuzu
*Su
Gül yapraklarını ayıralım ve yıkayalım. 2 litrelik bir cam şişeye veya kavanoza dolduralım. Limon tuzunu ekleyelim. Üzerine hiç boşluk kalmayacak şekilde klorsuz su ilave edip şişenin ağzını kapatalım. Güneşte rengi çıkana kadar bekletelim. Süzerek servis edelim. Afiyet olsun.
*5 kg olgun armut domates
*2 yemek kaşığı kaya tuzu
Domatesleri yıkayıp dörde bölelim ve üzerine tuz serpip bir tepside bir gece bekletelim. Sulanınca suyunu ayıralım. Kalan domatesi bir süzgeçe alalım ve yoğura yoğura posası kalana dek suyunu çıkaralım. Çıkan suyu alalım ve kabukları atalım. Geniş bir tepsiye domates suyunu yayalım, güneşe koyalım ve üzerine bir tülbent örtelim. Her gün tahta kaşıkla karıştırıp tekrar örtelim. Muhtemelen hava sıcaklığına ve güneşin temasına göre değişmek üzere 4 gün içinde koyulaşacaktır. Koyulaşıp salçaya dönüşünce kavanozlara dolduralım ve üzerine bir parmak zeytinyağı gezdirip ağzını kapatalım. Afiyet olsun.