
Göz içi basıncının yüksekliğine bağlı olarak ortaya çıkan 'glokom', çok sinsi ilerliyor. Glokom, tedavi edilmediğinde görme kaybına neden olacak kadar ciddi bir hastalık
Glokom, erken teşhisle tedavide başarı oranı artıyor. Glokomun risk grubundaki kişiler ise; ailesinde glokom hastalığı bulunanlar, diyabet hastaları ve miyoplar Türkiye'de yaklaşık 400 bin glokom hastası olduğu, ancak bunlardan beşte birinin tedavi için başvurduğu tahmin ediliyor. Dünya Göz Hastanesi'nden Prof. Dr. Can Üstündağ, glokom hakkında merak edilen soruları yanıtladı:
Glokom, görme sinirinin hasar görmesidir.
Tedavi yaşam boyu sürer. Hayat boyu ilaç kullanmak gerekir. Araştırmalar şunu gösteriyor; yaş ne kadar genç ise ameliyatın başarısı o kadar düşük. İkinci iyi bilinen durum; hasta ne kadar uzun süreli ilaç kulanmışsa ameliyatın başarısı o kadar düşük.
Glokom ameliyatında, gözün beyaz zarından bir kanal açılıp göz tansiyonu düşürülüyor. Ameliyatın en önemli handikabı, açılan kanalın vücuttaki yara iyileşmesi ile tekrar kapatılabilme potansiyeli. Bu yüzden son yıllarda ameliyat sırasında veya sonrasında yara iyileşmesini geciktiren bazı maddeler kullanılıyor. Bunun dışında cerrahinin başarısız olduğu ya da nispeten az başarılı olduğu durumlarda diyot lazer ile gözün sıvı salgılayan kısmı tahrip ediliyor.
Birinci dereceden akrabası göz tansiyonu hastası olanlar, 39 yaşından sonra her yıl muayene olmalı.
Glokom teşhisi koymak için görme sinirinde hasar olup olmadığını tespit ediyoruz.
Kronik glokomun sürekli tedavisi gerekir. Ancak bazı özel durumlarda tedavi kesilebilir. Cerrahi girişim sonucunda tedavi gereksinimi ortadan kalkabilir. Ama bu hastaların sürekli izlenmesi gerekir. Hastalığın başlangıç dönemindeki cerrahi girişimin artıları ve eksileri var. Vakaların büyük çoğunluğunda hastalık kontrol altına alınabilir veya önemli ölçüde seyri yavaşlatılabilir. Tedavi göz damlaları, lazer veya cerrahidir. Ameliyattan sonra çoğunlukla ilaç tedavisi kesiliyor. Ancak bu tüm hastalarda mümkün olmuyor.
Glokom hastalarının belirli aralıklarla göz tansiyonlarının ölçülmesi, görme sinirlerinin değerlendirilmesi ve görme alanlarının incelenmesi gerekir. Belirli aralıklarla, olguların bir kısmında, özellikle başlangıç dönemindekilerde sinir lifi kalınlık ölçümleri ve görme siniri tomografisi yapılmalı.
Bebeklerde de glokoma rastlanıyor. Doğuştan glokom, cerrahi ile tedavi ediliyor. Uzmanlar, iri gözlü, ışığa duyarlı bebeklerin ailelerini uyarıyor.
Hastalığın bebeklerde de ortaya çıktığına dikkat çeken Prof. Dr. Can Üstündağ, glokomun tipleri hakkında bilgi verdi:
Merhaba, sitemizde paylaştığınız yorumlar, diğer kullanıcılar için değerli bir kaynak oluşturur. Lütfen diğer kullanıcılara ve farklı görüşlere saygı gösterin. Kaba, saldırgan, aşağılayıcı veya ayrımcı dil kullanmayın.
İlk yorumu siz yapın.