Dünyayı geziyor şifa dağıtıyor

Yeryüzü Doktorları Türkiye Derneği Yönetim Kurulu Üyesi, dernek genel sekreteri ve Dudak-Damak Yarıkları - Gülümseyen Çocuklar Projeler Koordinatörü Prof. Dr. Ethem Güneren son 6 yılda Filistin Batı-Şeria ve Gazze Şeridi, Şam, Yemen Hadramevt, Kenya Dadaab Somali Mülteci Kampı, Azerbaycan Şemkir ve Somali Mogadişu'da toplam 16 ayrı proje ile gerçekleştirilen faaliyetlerde sadece plastik cerrahi alanında yaklaşık 3 bin hasta muayenesi ve 600 ameliyata katkı sağlamış bir doktor. Merkezi İngiltere olan Yeryüzü Doktorları Derneği'nin Türkiye şubesinin bir üyesi olarak çoğunlukla Orta Doğu ve Afrika'da gönüllü, hiçbir ücret almadan, imkânsızlıklar içinde 'imkân' oluşturacak ameliyatlar yapıyor. Kimi gittiği yerde hastane yok. Derme çatma yerlerde ameliyatlar yapıyor. 1963 Tokat Zile doğumlu olan Güneren 1987 Çapa Tıp Fakültesi'nden mezun. 2004 yılında Avrupa plastik cerrahi yeterlilik sınavına girmiş. Türkiye'de bu yeterliliği ilk alan üç isimden birisi… 2011 yılında da profesör olan Güneren, ihtisas yaptığı klinikte plastik cerrahi kürsü başkanı olarak görev yapıyor. Gönüllü doktorluğun temel felsefesinin yeryüzünün neresinde olursa olsun tedaviye muhtaç, bulunduğu ülkede tedavilerini yapacak doktor bulunmayan insanlara hizmet sunmak' olduğunu söyleyen Güneren, 'Bu insanlara yardım götürmemek bu çağın ayıbıdır' diyor.

Samsun On dokuz Mayıs Üniversitesi'nde öğretim üyesiyken Prof. Dr. M.İhsan Karaman'dan bir telefon alan Güneren İstanbul'a gelir. Karaman ve diğer doktorlar 'Doctors World Wide' adında, özünde gönüllü olarak ücretsiz hizmet eden dünya çapında bir yardım derneğinin Türkiye şubesini kurmuştur. Güneren'i de derneğe üye olmaya davet ederler. 'O zaman nezaketen kabul ettiğim bu davetin beni nerelere sürükleyeceğini kim bilebilirdi ki… ' diyen Güneren üyeliğinin ardından aktif olarak çalışmaya başlar. İlk olarak İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde okuyan Etiyopyalı bir öğrencinin doğuştan dudak damak yarığı olan bir kuzenini ameliyat eder. Güneren, 'Etiyopya'da dudak damak yarığı ameliyatını yapacak plastik cerrah yokmuş. Hastayı ameliyat etmeyi kabul edersem, İstanbul'a getireceklerini söylediler. Hiç düşünmeden kabul ettim. O zamanlar Samsun'dan İstanbul'a uçakla gelmek çok maliyetliydi. Ben de yirmi TL'ye otobüs bileti aldım İstanbul'a geldim. Çok şükür ameliyat başarıyla gerçekleştirildi. Hasta sağlığına kavuşmuş olarak Etiyopya'ya geri gönderildi. Bu ameliyatla artık Yeryüzü Doktorları Türkiye Derneği'nin içindeki tek plastik cerrahi uzmanı oldum. ' diyor.

Türkiye'de Yeryüzü Doktorları'nın gönüllü doktorlar listesine girdikten bir ay sonra derneğin merkezi İngiltere'den bir telefon geldiğini söyleyen Güneren'e, Filistin Batı Şeria El-Halil şehrindeki devlet hastanesi acil olarak dudak damak yarığı ameliyatı yapacak bir doktor istedikleri haberi gelir. Merkez de, 'Ethem Hoca geçen ay böyle ameliyat yaptı. Türkiye'den doktor gönderelim'der ve Güneren ilk yurtdışı gönüllü ameliyatına çıkar. Güneren, ' Ben de hemen ekibimi kurdum ve yola çıktım. Bir haftada üç yüz otuz hasta muayene ettik. Tek uzman olarak bir haftada yetmiş ameliyat yaptım. Fakat orada o kadar başka hastalıklar gördüm ki hayrete düştüm' şeklinde konuşuyor ve şunları ekliyor: 'Doğuştan sünnet özürlü çocuklar vardı. Bu ve benzeri hastalıklara sahip insanlar yaşamını sürdürebiliyor ama toplumdan dışlanıyorlar. İçlerine kapanıyorlar.

Dudak ve damak yarığı yaklaşık yedi yüz doğumda bir görülen bir hastalık. Sonradan oluşan bir şey değil. Damak yarıklığı konuşma bozukluğuna yol açıyor. Hastalar kendini ifade edemiyorlar. Dudak yarığının doğumdan 3-4 ay içinde tedavi edilmesi gerekiyor. Konuşma öğrenilmeden damak yarığı ameliyatının yapılması lazım. Dünyanın birçok ülkesinde bebekler, çocuklar ve gençler, genç kızlar ve genç erkekler dudaklarında veya damaklarındaki yarıkla utanç içinde bekliyorlar. Bu talihsiz insanlar başka hiçbir sorunları olmamasına rağmen, görünen özürlerinden dolayı kendilerini ifade edemiyorlar. Bu nedenle toplumda hak ettikleri yere, yüksek mevkilere gelemiyorlar. Oysa başarılı bir ameliyatla bu hastalar kazanılabiliyor. Güneren, ''Sadece bu nedenle bile olsa gönüllü olarak ücretsiz ameliyat yapmak bir plastik cerrahi uzmanı olarak kendimi mutlu hissetmemi sağlamama yetiyor.'' diyor.

Prof.Dr.Ethem Güneren Hoca Filistinliler''in çok çalışkan insanlar olduklarını bunun yanında Filistin''e yardımın da çok fazla aktığını söylüyor. 2006''da ilk gittiğinde Filistin''de durumun o kadar da kötü olmadığını diğer ülkelere gidince anladığını ifade ediyor. Güneren, ''Yemen çok kötü durumda. Somali''de yedi yüz km uzaktan bir haftalık yolla bana gelen hasta vardı. Kırk iki yaşına gelmiş bu hastayı dudak yarığı ameliyatı yaptım. Düşünebiliyor musunuz, bu insan kırk iki yaşına kadar bu ayıpla yaşamış. Somali''de hastaneler derme çatma evlerden yapılmış. Zaten Somali''de ayakta kalmış, insanın gözüne çarpacak uzunlukta hiçbir bina yok. Her yer virane. Derme çatma hastanede balkon gibi bir yeri bekleme yeri yaptık. Kapınızda bekleyen onlarca kişinin arasından odanıza geçip sıradaki hasta gelsin deyince bunun mesleğin dışında insani bir görev olduğunu hatırlıyorsunuz. Bir kere bu yerlere giden bir insanın böyle bir gönüllülükten vazgeçmesi imkânsız. Bu gönüllülüğü ilmimin zekâtı olarak görüyorum. Her seferinde korkarak yola çıkıyorum. Can güvenliğimiz yok. Somali''de oranın vatandaşı biri seni karşılamazsa havaalanından çıkamazsınız. Somali yirmi yıl iç savaş yaşamış. Kurda kuşa yem olursunuz.'' diyen Güneren yaşadıkları bir olayı anlatıyor: ''Somali''den dönerken havaalanına gelirken önünden geçtiğimiz bir otelin iki saat sonra bombalı saldırı oldu. Cumhurbaşkanının koruması öldü. Uçak havalanmamış olsaydı Somali''den çıkamazdık. Bunlar motivasyonumu kırmıyor. Çünkü biz oradaki yardıma muhtaç insanların veli nimetiyiz. Yemen''deyiz. Saat akşam yedi olmuş, ertesi gün sabah on birde uçağım var. Dudak yarığı ameliyatı olmak için bir hasta geldi On üç yaşlarında bir kız çocuğu… Yapamam, yapsam bile tedavini takip edemem dedim. Bana ''Doktor hayattaki tek şansım sizsiniz. Ben sizi bulana kadar ne çektim biliyor musunuz? Yap ve git. Sonra ne olursam olayım''dedi. İki saat daha ameliyata girdim. İmkânsız şartlarda, imkânsız ülkelerde imkânlı ameliyatlarını yapıyoruz."