Van'ın Gürpınar ilçesinde yöreye has Norduz koyununun etinden hazırlanan yemeklerin tanıtımı ve satışının yapıldığı "Norduz Sofrası"ndan elde edilen gelirin üçte ikisi ihtiyaç sahibi öğrencilerin eğitimleri için harcanıyor.
Gürpınar Kaymakamı Osman Doğramacı'nın İçişleri Bakanlığınca belediye başkan vekili olarak görevlendirildiği dönemde hazırladığı projeyle Gürpark Millet Bahçesi'nde oluşturduğu "Norduz Sofrası" kısa sürede büyük ilgi gördü.
Toplam 115 bin dönüm üzerine kurulan bölgenin en büyük ve ilk tematik millet parkı olan Gürpark, içinde barındırdığı sayısız aktivite alanı, Norduz Sofrası gibi bir lezzet durağı ve birçok yönüyle hem ilçenin hem de Vanlıların tercih ettiği yaşam alanına dönüştü.
İlkbahar mevsiminde ilçenin yüksek kesimlerinde toplanan otların da yemeklerde kullanıldığı mutfakta, fırın ve közde pişirilen birbirinden lezzetli yemekler, Norduz Sofrası'na gelen misafirlerin damak beğenisine sunuluyor.
Sofranın geliri eğitime harcanıyor
Hem Norduz koyunu hem de ilçenin tanıtımına önemli katkı sağlaması hedeflenen Norduz Sofrası'nda elde edilen gelirin üçte ikisi de ihtiyaç sahibi öğrencilerin eğitim harcamaları için aktarılıyor.
Gürpınar Kaymakamı Osman Doğramacı, göreve atandığı gün işe ilçenin temel sorunlarını tespit etmekle başladığını ve kısa sürede önemli projeler gerçekleştirdiklerini anlattı.
Bölgenin değerlerini ön plana çıkaracak çalışmalar yaptıklarını belirten Doğramacı, şöyle dedi:
"Bölgenin en önemli değerlerinden biri Norduz koyunu. Norduz koyunu herkesin bildiği gibi bir kaburgası diğer koyunlardan fazla. Bu konuda ciddi araştırmalar da devam ediyor. Norduz koyununun hem et hem de süt kalitesi diğer koyunlara göre ciddi anlamda farklı. Bu özelliğinden yola çıkarak bölgenin kendine has değerlerini de ele alarak bir Norduz Sofrası inşa ettik."
"Norduz bölgesinin yemeklerini hepsini bir araya topladık ve yöresel yemeklerin tadılabileceği, yöresel yemeklerin bir adresi haline gelecek bir yer inşa ettik, adını da Norduz Sofrası koyduk. Norduz Sofrası Doğu Anadolu'nun en büyük millet bahçesi olan Gür Park'ın içerisinde yer alıyor. Burada yemek için gelenler gerçekten farklı bir noktada olacaklarını anlayacaklar. Herkesi buraya, bambaşka bir lezzet serüvenine davet ediyoruz. Norduz Sofrası gelirinin 3'te 2'si eğitime katkı olarak sunmayı taahhüt etmiş bir işletme. Bu işletmeye ticaret gözüyle bakmıyoruz. Burası aynı zamanda bir kültür evi. Duvarlarındaki tablolarından, Norduz çikolatası ve oyuncak koyununa kadar hepsi çocuklarımızın eğitimine katkı olarak sunuluyor."
Ciddi bir yoğunluk var
Doğramacı, bölgenin değerleri üzerinde inşa edilen sofranın kısa sürede ilgi gördüğünü dile getirerek, "Daha açıldığını söylemeden burası bir şekilde duyuldu. En önemli reklam kişilerin gönlünde bırakılan hoş sedadır. Buradan ayrılan insanlar, bu hoş sedayı diğer insanlara da yayıyor. Böylece ismi kulaktan kulağa yayılıyor. Ciddi bir yoğunluğumuz var. Gelen misafirlerimiz memnun kalıyor. Buraya tamamen kültürel bir faaliyet olarak bakıyoruz. Gelen her misafirimize de bunu anlatıyoruz." ifadesini kullandı.
Yayladaki değerleri sofraya taşıdılar
Mutfak Şefi Adem Ergin de Norduz bölgesinde yaptıkları araştırmanın ardından yayladaki değerleri sofraya taşıdıklarını söyledi.
Norduz koyununun etinin diğer koyunların etinden daha lezzetli olduğunu anlatan Ergin, "Bitki çeşitliliği ve hayvanın bilinçli beslenmesi etinin lezzetli olmasını sağlıyor. Biz de yaptığımız çeşitli yemeklerle bunu misafirlerimize sunduk. Mutfağı bir atölyeye çevirdik. Yaylada getirdiğimiz ak pancarı, siyabo, mendi ve birçok çeşit otu burada farklı yemeklerle beğeniye sunuyoruz. Bunun yanında sadece Norduz koyunu ve keçisinden yaptığımız birçok lezzet de var. Gelen herkes çok beğeniyor" diye konuştu.