Gelecekteki adaletsizliği konuşuyoruz

Seray Şahinler Demir
04:006/12/2020, اتوار
G: 5/12/2020, ہفتہ
Yeni Şafak
“Adalet” temalı filmleri “Ben Masumum” sloganıyla izleyiciyle buluşturan festivalin kazananları 26 Kasım akşamı belli oldu.
“Adalet” temalı filmleri “Ben Masumum” sloganıyla izleyiciyle buluşturan festivalin kazananları 26 Kasım akşamı belli oldu.

İranlı yönetmen Nader Saeivar’ın yeni filmi “Yabancı” Suç ve Ceza Film Festivali’nde en iyi film ödülünün sahibi oldu. Saeivar, “Politika bizi ayırıyor, günahlarımızı birbirimize savuruyoruz. Adaletsizlik dünyanın her yerinde var. Ben adaleti geniş bir çerçevede görüyorum. Bu hem politik, ekonomik, kültürel olabilir. Şimdilerde filmlere çok konu oluyor. Şimdi gelecekteki adaletsizliği konuşuyoruz” diyor.

Bu yıl 10.’su düzenlenen Uluslararası Suç ve Ceza Film Festivali pandemi koşulları nedeniyle çevrimiçi olarak düzenlendi. “Adalet” temalı filmleri “Ben Masumum” sloganıyla izleyiciyle buluşturan festivalin kazananları 26 Kasım akşamı belli oldu. Sekiz filmin yarıştığı Altın Terazi Uzun Metraj Film Yarışması’nda ipi İranlı yönetmen Nader Saeivar’ın yönettiği “Yabancı” adlı film göğüsledi.

FESTİVALLERDEN ÖDÜLLE DÖNDÜ

Orijinal adı Namo olan film sıradan bir İran mahallesinde her gün arabalarını park etmeye başlayan iki gizemli yabancının ulusal güvenlik biriminden olduğundan şüphelenmesiyle başlıyor. Bu paranoya herkese sirayet ediyor ve mahalleli aralarına yeni taşınan genç öğretmen Bahtiyar’ı günah keçisi ilan edip, evini terk etmesini istiyor. Bu yıl Berlin Uluslararası Film Festivali, Aday, En İyi İlk Uzun Metraj Ödülü, Hong Kong Uluslararası Film Festivali, Aday Golden Firebird Ödülü, Genç Sinema, En İyi Erkek Oyuncu Ödülü, Taormina Uluslararası Film Festivali, En İyi Erkek Oyuncu Ödülü’nün kazanan film dünyadaki festivallerde adından sıkça söz ettirmişti. Suç ve Ceza Film Festivali’nde de övgüyle karşılanan ve ödülle dönen filmi yönetmeni Nader Saeivar ile konuştuk.


ÇOK BAŞLILIK BİZİ YARALIYOR

İran sinemasının önemli isimlerinden Nader Saeivar 71. Cannes Film Festivali’nde Üç Hayat filmiyle “En İyi Senaryo” ödülünün sahibi olmuştu. Usta yönetmen Cafer Panahi tarafından filme aktarılan Üç Hayat, sosyal medyanın İran’daki popülerliğinden yola çıkarak sanat dünyasının ve toplumunun huzursuzluğunu kadınların ekseninde mercek altına alıyordu. Saeivar hem yazıp hem çektiği “Yabancı”da ise bu kez Çehov’un kısa öyküsünden ilham aldığını söylüyor.


Saeivar, “Namo’nun hikayesinde Çehov’un kısa bir öyküsü vardır. Parviz Sayyad’ın kapalı gişe bir filmi var. Filmin çıkışı oradan geliyor. Çok güzel bir fikri vardır. Günümüz politikasını, vaziyetini çok iyi anlatır. Onun filminde bir adam gelip sokağın başında duruyordu. Kızlar kendileri için geldiğini sanıyordu fakat o bir devlet adamıydı ve oradaki bir genci yakalamak üzere geliyordu. Ben o adamı götürdüm ve yerine araba koydum. Hikayenin amacı bizim İran’da yaşadığımız politik vaziyeti göstermesi. Baskıların altında nasıl bir paranoya yaşıyoruz ve birbirimizi yaralıyoruz bunu anlatmak istedim. Bu maalesef İran’da değil bütün Ortadoğu ülkelerinde çok var. Çok başlılık birbirimizi yaralıyor” diyor.

HERKES KENDİSİNİ SORGULAMALI

Filmin birçok sözü ve katmanı olduğunu belirten yönetmen, “Politika bizi ayırıyor, günahlarımızı birbirimize savuruyoruz. Namo seyircisi bu filme baktıktan sonra özvaziyetine odaklanmalı. Bir insanın günahkar olup olmadığını bilemeyiz. Bana göre bunu tayin etmek hoş bir şey değil. Özümüzü kenara çekip, günahı birbirimizin başına salıyoruz” diyen yönetmen filmlerdeki adalet arayışına da değiniyor. “Adaletsizlik dünyanın bütün ülkelerinde var” diyen Saeivar, “Ben adaleti geniş bir çerçevede görüyorum. Bu hem politik, ekonomik, kültürel olabilir. Birçok ülkelerde kültürel meseledir. Sanata da konu oluyor. Antik Yunan’da eski edebiyatta, hikayelerde ilk rolü vardır. Ama şimdilerde filmlere çok konu oluyor. Şimdi gelecekteki adaletsizliği konuşuyoruz” diyor.


Üç Hayat’ta kadının adalet arayışı vardı

Nader Saeivar ödüllü filmi Üç Hayat’ta da adalet arayan kadınları ele aldıklarını söyledi. Saeivar şöyle konuştu: “Sinema yaşamım kısa. Dizi ve televizyonda çok iş yaptım. Ama sinemada çok seçip iş yaptım ve şanslıyım ki önemli insanlarla karşılaştım.


Cannes’da Üç Yüz filmiyle en iyi senaryo ödülünü aldık. O filmde de İran’da kadınlara karşı yapılan adaletsizlik ele alınıyordu. Filmin sözü adalettir. Bir ülkede yaşayan kadınlarla erkelerin hakları aynı değil. O film kadınların hakkında adaletsizliği göstersin diye çalıştık. Sonunda kadınların gözünden göstersin istedik. Namo’yu bu filmin devamı olarak görüyorum. Bu filmlerin başrolü insandır. Çektiğimiz filmlerde insanı ve insanlığın nasıl olması asıl konu olabilir.”

#Suç ve Ceza Film Festivali
#Nader Saeivar
#Yabancı