Türkiye, sağlık alanında elde ettiği başarılar ile dünya çapında dikkatleri üzerine çekti. Gelişen sağlık altyapısı, etkili sağlık politikaları ve artan yatırımlar, Türkiye’yi sağlık turizminde önemli bir merkez haline getirdi. Bu başarılar, sağlık hizmetleri sunumunu ulusal ve uluslararası düzeyde güçlendirdi.
Türkiye, son yıllarda sağlık altyapısını büyük ölçüde modernize etti. Şehir hastaneleri, yüksek teknolojili ekipmanlarla donatılmış sağlık kurumları ve erişilebilir sağlık hizmetleri ile sağlık sektöründeki değişimler devam ediyor. Özellikle şehir hastaneleri, sağlık hizmetlerinin daha hızlı ve verimli bir şekilde sunulmasına katkı sağlıyor.
İNSAN GÜCÜNDE İLERLEME
Kovid-19 pandemisi sırasında Türkiye, dünya genelindeki diğer ülkelere kıyasla etkili bir mücadele sergilendi. Hızla oluşturulan sağlık altyapıları, yoğun bakım üniteleri ve genişletilen aşı kampanyaları, Türkiye’nin bu zor dönemdeki başarılarını pekiştirdi. Sağlık Bakanlığı, sağlık hizmeti sunumunda son 22 yılda önemli bir mesafe kat etti. Bu süreci daha ileri bir noktaya taşırken, sağlığın bilimini ve teknolojisini üreten sağlık yapısı kuruluyor. Türkiye bu alanda dünya çapında söz sahibi olan marka ülke konumuna yükseliyor.
Türkiye sağlıkta insan gücü açısından büyük gelişme gösterdi. Sağlık çalışanı sayısı 1,5 milyona yaklaştı. Halihazırda 109 bin 256 uzman hekim, 53 bin 747 asistan hekim, 58 bin 646 pratisyen hekim, 48 bin 836 diş hekimi, 326 bin 486 hemşire ve ebe ile 851 bin 174 diğer sağlık çalışanıyla büyük bir sağlık ordusu, sağlık hizmeti veriyor. 2002 yılından bu yana toplam nüfus yaklaşık yüzde 25 artarken, sağlık hizmeti sunan personel sayısı yüzde 283, hekim sayısı yaklaşık yüzde 141, hemşire ve ebe sayısı yüzde 187 artırıldı. Böyle bir artışın dünyada başka bir örneği yok. Yalnız 2024 yılı içerisinde kamuya 10 bini uzman hekim olmak üzere 74 binden fazla personel alındı. Bu insan kaynağı adil ve dengeli bir şekilde dağıtılıyor. 2002 yılında uzman hekim başına düşen nüfus açısından, en yüksek ve en düşük bölge arasında 7 kat fark varken, günümüzde bu fark azalarak 2,5 kata indi. Sağlık çalışan sayısında, OECD ülkelerine kıyasla, hızlı bir artış yaşanmasına rağmen, artan talepler karşısında, halen personel ihtiyacı devam ediyor.
HASTANELER GENÇLEŞTİ
Türkiye’de sağlık hizmet sunumunda üniversiteler ve özel sektör önemli bir rol alıyor. Hizmetin büyük bölümü kamu hastaneleri tarafından yürütülüyor. 984 hastane, 8 bin 198 aile sağlığı merkezi, bin 237 laboratuvar, 973 toplum sağlığı merkezi, 138 ağız ve diş sağlığı merkezi, 269 sağlıklı hayat merkezi, 585 diyaliz merkezi, 3 bin 494 acil yardım istasyonu ve 188 ruh sağlığı merkezi bulunuyor. Mevcut hastanelerin yüzde 79’u 22 yılda ya yenilendi ya da yeniden inşa edildi. Toplamda 779 hastane ile yaklaşık 144 bin yatak kapasitesi üretildi. Kamu hastanelerindeki yatak sayısı 172 bin 457’e yükseltildi. Gelinen nokta itibarıyla 2002 yılında 49 yıl olan hastanelerin ortalama yaşı 13 yıla kadar düşürüldü.
AİLE SAĞLIĞI MERKEZLERİ ARTIRILIYOR
Tüm bu yatırımlara her geçen gün bir yenisi ekleniyor. Halihazırda aile sağlığı merkezleri, sağlıklı hayat merkezleri ve toplum sağlığı merkezlerinden oluşan birinci basamak yatırım programında bin 228 tesis bulunuyor. Bunlardan 261’inin inşaatı devam ediyor, 776’sı proje ve arsa, 191’i ise ihale aşamasında. İkinci ve üçüncü basamakta ise 437 tesiste toplam 61 bin 168 yeni yatak ve 2 bin 574 yeni diş ünitesinin hizmete alınması planlanıyor.