Göz Hastalıkları Eğitim Sorumlusu Doç. Dr. Banu Açıkalın, "Anne adaylarında hamilelik döneminden önce görülen göz rahatsızlıkları, özellikle gebelik döneminde artabilmekte ve kalıcı görme kaybı riski doğurabilmektedir" dedi.
Göz Hastalıkları Eğitim Sorumlusu Doç. Dr. Banu Açıkalın, anne adaylarında hamilelik döneminden önce görülen göz rahatsızlıklarının, özellikle gebelik döneminde artabildiğini ve kalıcı görme kaybı riski doğurabildiğini, bu nedenle gebelik döneminde göz sağlığının asla ihmal edilmemesi gerektiğini söyledi.
Açıkalın, gebeliğe bağlı olarak hormon düzeylerinde oluşan değişikliklerden diğer organlar gibi gözlerin de etkilendiğini belirtti.
Görülen bu etkilerin birçoğunun gebelik sürecinde fizyolojik olarak değerlendirildiğini ve kalıcı olmadığını aktaran Açıkalın, gözlük numarası değişikliklerinin kalıcı olmayan etkilerden birisi olduğunu ifade etti.
Doç. Dr. Açıkalın, "Anne adaylarında hamilelik döneminden önce görülen göz rahatsızlıklarının özellikle gebelik döneminde artabilmekte ve kalıcı görme kaybı riski doğurabilmektedir. Bu nedenle gebelik döneminde göz sağlığı asla ihmal edilmemelidir." ifadelerini kullandı.
Açıkalın, gebelik hormonlarına bağlı olarak kornea kalınlığının değişmesi nedeniyle gebelerin sürekli net görmeme ve sık gözlük değiştirme ihtiyacı duyabildiğine işaret ederek, şöyle devam etti:
"Gebelere, bu dönemde sık değişimlerin doğal olduğu ve gözlük reçetesinin hamilelik bitiminde yazılması gerektiği söylenmelidir. Burada özellikle belirtilmesi gereken şey, nokta göz bozukluklarının tedavisinde kullanılan ekzimer lazer tedavisinin gebelik sırasında asla uygulanmaması gerektiğidir. Göz kuruluğu da yine gebelerde kornea kalınlığı arttığı ve duyarlılığı azaldığı için daha sık görülmektedir. Bu nedenle kontakt lens kullanımı bu dönemde daha rahatsız edici olabilmektedir. Rahatsızlık yanında kornea duyarlılığı azaldığı için kornea hasarı ve enfeksiyon riski de daha sık görülmektedir. Bu sebeplerden dolayı gebelere kontakt lens kullanımını mümkünse bu dönemde bırakmaları önerilmektedir."
Yine gebelikte salgılanan progesteron hormonuna bağlı olarak 3 ve 4. aylarda göz içi basıncında azalma olduğunu, bu durumun doğum sonrası da devam edebildiğini dile getiren Açıkalın, "Bu durum gebelik öncesi göz tansiyonu olan ve bu nedenle damla tedavisi alan olgularda önem arz eder. Göz tansiyonu damlalarının gebelik ve emzirme döneminde sakıncalı olabileceği asla unutulmamalı bu nedenle gebelik öncesi glokomu olan ve damla kullanan olgularda dikkatli olunmalıdır. Ayrıca glokom hastaları gebelik döneminin onlar için özel bir dönem olduğu konusunda uyarılmalıdır" değerlendirmesinde bulundu.
Doç. Dr. Açıkalın, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Yüksek miyopisi ve retina incelme alanları olan gebelerde doğum esnasında ıkınmaya bağlı retina dekolmanı gelişme riski artabilmektedir. Bu olgularda eğer risk görülüyorsa argon lazer tedavisi veya gerekirse sezeryan doğum önerilir. Argon lazer tedavisi gebe için riskli değildir. Sadece gebeliğe bağlı diyabet varsa bu diyabetik retinopati (diyabetin retinada yaptığı bozukluklar) için risk oluşturmaz. Gebelikten önce diyabeti olan olgularda, önceki dönemde retinada diyabete bağlı bir bulgu olmasa da gebelikte yüzde 10 oranında hafif retinopati oluşma riski vardır. Gebelik öncesi retinopati olan olgularda ise bulgular gebe olmayan olgulara göre daha hızlı ilerler. Bu olgularda ilk 3 ay ve gebeliğin 6 ayından itibaren kontroller asla ihmal edilmemelidir. Çünkü diyabetik retinopati kalıcı körlük yapan sebeplerden biridir."
Bazı gebelerde gebelik zehirlenmesi gelişebildiğini, bu olgularda kol tansiyonunun yükseldiğini ve idrarda protein kaybı oluştuğunu aktaran Açıkalın, bu olgularda görme bozukluğu, ışığa karşı hassasiyet, çift görme, göz kararması gibi şikayetlerin gelişebildiğini söyledi.
Açıkalın, "Göz dibinde göz içi ve retina kanamalarıyla görme sinirinde ödem gelişebilir. Ağır olgularda ise retina altına sıvı birikmesi sonucu retina dekolmanı ve ciddi görme kayıpları görülmektedir. Gebeler gelişebilecek bu göz şikayetleri konusunda mutlaka uyarılmalı ve gebelik zehirlenmesi düşünülen olgularda göz dibi muayenesi mutlaka yapılmalıdır." diye konuştu.
Son olarak baş ağrısı şikayeti olan tüm gebe kadınların kan basıncı, görme alanı ve göz dibi bulguları yönünden mutlaka değerlendirilmesi gerektiğini belirten Açıkalın, bazı beyin tümörlerinin gebelik esnasında büyüyebileceğinin asla akıldan çıkarılmaması gerektiğini kaydetti.