Fikir ve aksiyon adamı D. Mehmet Doğan’ın yazarlığının 50. Yılı için hazırlanan “Kültüre Adanmış Bir Ömür” adlı belgeselin galası yapıldı. Galanın ardından aynı isimle yazarlık serüvenini anlattığı kitabı gelen davetlilere hediye edildi.
“Mahallemizin tahlilini yapacak bir yazı yazmamızı istemişti Türkçe öğretmenimiz. Ama okula kayıt için başka bir adres göstermiştik.Mecburen o hiç yaşamadığım mahalleyi anlattım” diyen D. Mehmet Doğan Türkçe öğretmeninden övgü alan ama yazarken çok zorlandığı ilk yazıyı böyle anlatıyor “Kültüre Adanmış Bir Ömür” belgeselinde.
Dün akşam galası yapılan belgesel Türkiye Yazarlar Birliği’nin (TYB) kurucusu ve şeref başkanı Mehmet Doğan’ın yazarlığının 50. Yılı dolayısıyla hazırlandı. Aynı ismi taşıyan nehir söyleşi kitabı ise gelen davetlilere hediye edildi.
D HARFİNİN HİKAYESİ
Belgeselde Mehmet Doğan’ın elli yıllık yazarlık serüvenine tanıklık eden Nurullah Genç, Ali Birinci, Bekir Soysal, Hicabi Kırlangıç, musa Kazım Arıcan, Beşir Ayvazoğlu, Nabi Avcı, Ali Ural, Muhsin Mete gibi pek çok yazar, akademisyen ve düşünce adamı hatıralarını paylaşıyorlar.
Belgesel de aynı ismi taşıyan iki Mehmet Doğan’ı birbirinden ayıran ‘D’ harfinini hikayesini de öğreniyoruz. Hareket Dergisi’nde yazan Mehmet Doğan ile isimleri karışmasın diye imzasını atarken başına eklediği ‘D’ harfinin sonradan eklendiğini aslında nüfus cüzdanında böyle bir isminin olmadığını anlatıyor D. Mehmet Doğan.
AKİF’İ HATIRLAMAK
Doğan Ankaralı bir yazar. Geçmişte Ankara’nın kültür sanat ortamının oldukça hareketli olduğunu dile getiren Doğan, bundan tam 40 yıl önce Yazarlar Birliği’nin merkezinin neden Ankara’da kurulduğunu da şöyle açıklıyor: Çünkü kültür sanat adamları o yıllar Ankara’daydı.
Mehmet Doğan sadece fikir adamı değil aynı zamanda aksiyon adamı. Mesela Yazarlar Birliği’ni kurdukları yıl ilk yaptıkları etkinlik Milli Şairimiz Mehmet Akif’i Tacettin Dergahı’nda anmak.Onların çabasıyla okullarda her yıl Akif için anma programı düzenlenmeye başlamış.
- İLTİFAT BEKLEMEDİK
- Galada bir konuşma yapan D. Mehmet Doğan, bugüne dek vazife şuuru ile hareket ettiklerini belirterek şunları söyledi: “Bugüne kadar bütün çalışmalarımı milletimiz, memleketimiz için yaptık. Kültürümüze katkı sunmaya çalıştık. Bir iltifat beklemedik. Bir vazife şuuru içinde hareket ettik. Gösterişten uzak kalmaya gayret ettik. Türkiye Yazarlar Birliği’nin 40. yılı bizim için ödül oldu. 40. yılımız bereketli geçti. Yol arkadaşlarıma,Şube Başkanımız Mahmut Bıyıklı başta olmak üzere emeği geçenlere teşekkür ediyorum.”