Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Katar ziyareti kapsamında, Evkaf ve İslam İşleri Bakanı Gays bin Mubarek el-Kuvari ile görüştü. Din eğitimi ve din hizmetleri alanındaki işbirliğinin değerlendirildiği görüşmede, Müslüman azınlıkların yaşadığı coğrafyalarda, din eğitimi ve din hizmetleri imkanları ele alındı.
Katar devletine, Emirine ve halkına 15 Temmuz darbe girişimi sırasında verdiği destekten dolayı teşekkür eden Görmez, "Birinci teşekkürümüz, 15 Temmuz gecesinin ilk anlarında Türkiye'ye, Türk halkına ve iradesine destek olarak ortaya koydukları tavırdan dolayı. Pek çok ülke o gece tereddüt yaşarken, Katar ilk andan itibaren Türk halkının iradesinin yanında oldu. İkinci teşekkürüm hem kendi adıma hem de yeryüzündeki bütün Müslüman mazlumlar adına olacak. Dünyanın her tarafında zor durumda olan, bilhassa tarihin bu en zor sürecinde dünyanın her tarafında zorluklar içerisinde kıvranan Müslüman kardeşlerimize Katar devletinin cömertçe el uzatmış olmasından dolayı teşekkür etmek istiyorum" diye konuştu.
Katar devletine, Türkiye'de yaşayan Suriyeli çocukların eğitimi konusunda Diyanet İşleri Başkanlığı ve Diyanet Vakfı ile yaptığı çalışmalar için de teşekkür eden Görmez, "Geçen sene Gazze'yi ziyaret ettiğimde, yine Katar devletinin Gazze'nin yeniden inşasındaki çalışmalarını yerinde gördüm” dedi. Ziyaretin iki önemli sebebi olduğunu ifade eden Görmez, bunlardan birincisinin dünyanın muhtelif yerlerinde Müslüman azınlıklara yönelik hizmetleri birleştirmeye yönelik teklifleri ele almak olduğunu kaydetti. Türkiye ve Katar arasında uzun süredir devam eden siyasi ve ekonomik ilişkilerin, aynı zamanda dini, ilmi ve manevi alanlarda da gelişmesinin her iki ülke ilişkilerini güçlendireceğini belirten Görmez, İslam ümmetinin içinden geçtiği bu zor süreçte bu durumun hem her iki ülke için hem de İslam ümmeti açısından faydalı olacağına inandığını söyledi.
Heyetler arası görüşmelerin ardından Diyanet İşleri Başkanı Görmez gazetecilere açıklamalarda bulundu. Görmez, İsrail'in camilerden hoparlörle ezan okunmasının yasaklanmasını öngören yasa tasarısına ilişkin, “Yıllardır hem Mescid-i Aksa'yı işgal ettiği için, hem Filistinli kardeşlerimizin topraklarını işgal ettikleri için büyük kötülükler yapan bir ülkenin, ezanı da yasaklamaya kalkışması, İslam'ın, Kudüs'teki Müslümanların varlığını inkar manasına gelir. Ezanı yasaklamak, Müslümanların ve İslamın tarih boyuncaki Kudüs'teki varlığını inkar manasına gelir. Bunu kabul etmek mümkün değildir" değerlendirmesinde bulundu.