Eğitime vurulan 28 Şubat darbesi

Fazlı Şahan
Fazlı Şahan
13:243/05/2019, Cuma
G: 3/05/2019, Cuma
Yeni Şafak
Milli Güvenlik Kurulu’nda alınan kararlarla 8 yıllık kesintisiz eğitime geçildi.
Milli Güvenlik Kurulu’nda alınan kararlarla 8 yıllık kesintisiz eğitime geçildi.

28 Şubat’ın en büyük hedeflerinden biri şüphesiz İmam Hatip okulları ve başörtüsüydü. 8 yıllık kesintisiz eğitim garabetiyle orta kısımları kapatılan İmam Hatip okulları, kat sayı adaletsizliğiyle büyük bir kayıp verdi. Üniversitelerde ise başörtüsüyle okullara alınmayan kız öğrenciler, ikna odalarında psikolojik işkencelerle başlarını açmaları için baskı gördü. Bu süreçte mazlumların sesi olan Yeni Şafak, bu zulümleri sayfalarına taşıdı.

AB 28 Şubat’ta en büyük darbeyi şüphesiz başörtüsü ve eğitim aldı. 18 maddelik Millî Güvenlik Kurulu bildirisinin üçü doğrudan doğruya eğitimi ve Milli Eğitim Bakanlığı’nı ilgilendiriyordu. Kız öğrenciler, başörtülü olduğu için okullara sokulmazken imam hatiplilerin önüne üniversite yolunda aşılmaz katsayı engelleri kondu. Milli Güvenlik Kurulu’nda alınan kararlarla 8 yıllık kesintisiz eğitime geçildi. 8 yıllık kesintisiz eğitim kararıyla imam-hatiplerin ortaokul kısmı kapandı. İmam hatiplerin kapatılması hevesi altında, tüm mesleki eğitim darbe almıştı.

BİR NESİL HEBA OLDU

1999 yılına gelindiğinde ise İmam Hatiplerin belini daha çok bükmek için meslek liselerine katsayı uygulaması getirildi. Sözde ‘ortaöğretim öğrencilerini, üniversitede kendi alanlarında ilerlemeye teşvik’ amacıyla getirilen uygulama binlerce öğrenciyi mağdur etti. Uygulamanın başladığı sene okullarda olan öğrenciler en çok mağdur olanlar oldu. Sonraki yıllarda da meslek liselerinden kaçış devam etti. Öğrenci sayıları düştü, akademik başarıları azaldı. Sanayi, tarım, turizm, eğitim ve daha birçok alanda, ara eleman sıkıntısı çekildi.

OKULLARA ALINMADILAR

Medyayı elinde tutan, öğrencilere eğitim hakkının kısıtlayan, sahte şeyh ve tarikatlarla insanların bilinçaltına işleyen dönemin sembol isimlerinin rol adlığı 28 Şubat sürecinde en büyük hedeflerden biri de başörtüsüydü. 23 Şubat 1998 tarihinde zamanın İstanbul Üniversitesi Rektörü Kemal Alemdaroğlu başörtüsünü yasaklayan bir genelge yayımladı. Bu tarihte üniversitelerde eğitim gören binlerce başörtülü öğrenci eğitim görüyordu. Rektör Alemdaroğlu’nun genelgesi sonrası okula gelen bu öğrenciler güvenlik ekipleriyle karşı karşıya kaldılar ve “ikna odalarında” başlarını açmaya zorlandılar. Açmayanlar hakkında davalar açıldı. Kız öğrenciler giremedikleri üniversitelerin önlerinde aylarca eylem yaptılar. Polis çemberinde süren bu mücadele devlet tarafından hep kırılmak istendi. Tazyikli su ve coplarla yapılan müdahalelerde, karnındaki bebeğini düşüren genç annelerin feryadı bile dinlenmedi. Birçoğu okulunu bıraktı.

EŞİ BAŞÖRTÜLÜ DİYE

Sadece eğitimde değil kamuda da başörtüsü zulmü çok korkunç boyutlarda uygulandı. Birçok memur, işçi, asker, polis eşleri kapalı olduğu için işten atıldı. Başörtülü olduğu için, resmi kurumlara alınmayanlar, oğlunun düğününe katılamayan, asker ve polis anaları, babaları, kapalı eşini, askeri lojmana, arabasının bagajında taşıyanlar, hastanelere alınmayan başörtülü kadınlar 28 Şubat günlerinde sıkça karşılaşılan görüntülerden olmuştu.

2011 YILINDA HAKLARI GERİ VERİLDİ

Eğitim hakkı ellerinden alınan öğrencilere 2011 yılında AK Parti döneminde üniversiteye geri dönme hakkı tanındı, 2014 Eylül’de kılık kıyafet düzenlemesinin ardından 5’inci sınıftan itibaren başörtüsü hakkı geri verildi. Bu düzenleme tek eğitim alanıyla sınırlı kalmadı kamuda çalışan asker, polis, yargı, bütün çalışanlara başörtüsü takma hakkı verildi.

  • DİN EĞİTİMİ BÜYÜK YARA ALDI
  • 8 yıl kesintisiz eğitim düzenlemesi dönemin MGK Genel Sekreteri Orgeneral İlhan Kılıç’ın Başbakanlığı ziyaret etmesi sonrası 24 Temmuz 1997 tarihinde Bakanlar Kurulu’nda geçti. Kararın geçmesi ANAP’ı karıştırdı. Çok sayıda ANAP’lı tasarıya ret oyu vereceğini açıkladı. Başbakan Yılmaz, “Hükümeti bozarsak daha ileri baskılar gelir. Kaldı ki, bu yasa Meclis’ten geçemeyebilir” diyerek topu Meclis’e attı. Yeni Şafak olarak din eğitime son 50 yılın en büyük darbesini aldığını belirterek, 19 Temmuz 1997’de “İmam-Hatip’e İnfaz” başlığıyla çıktık.
  • İMAM HATİPLERE TUZAK
    MGK’nın katsayı kararı kamuoyunda büyük bir tepki doğurdu. İmam hatip lisesi mezunlarını üniversiteye sokmama girişimine Yeni Şafak, “Bu Kadarı Da Fazla” başlığıyla tepki gösterdi. MGK kararları doğrultusunda Milli Eğitim Bakanlığı’nın başlattığı 8 yıllık zorunlu eğitim uygulaması için çalışmalar hızlandırıldı. Uygulamanın yürürlüğe girmesi ile imam hatip, Anadolu ve meslek liselerinde okuyan 540 bin öğrenci mağdur durumda kaldı.
  • VEKİLLERE SON ÇAĞRI
  • Meclis’te oylaman önce toplum milletvekillerine son çağrıda bulunmak için meydanlarda seslerini dile getirdi. Vatandaş, “İmam-hatip okullarının orta kısımlarını kapatmayı amaçlayan bu tasarıya oy vermeyin, yoksa halk sizi affetmez” mesajları verdi. Kesintisiz yasa tasarı 16 Ağustos 1997’de TBMM’de 242’ye karşı 277 oyla kabul edilerek tarihe kara leke olarak düştü. Yeni Şafak 17 Ağustos 1997’de ‘Rövanş Sandıkta’ manşeti attı.
#Yeni Şafak 25. yıl
#28 Şubat