Dergah Yayınları’nın 55 yıllık hikayesi

Dergah Yayınları’nın 55 yıllık hikayesi belgesel oldu.

Dergah Yayınları’nın 55 yıllık hikayesi belgesel oldu. “Hareket’ten Dergah’a Bir Yayınevi Hikayesi: Mekanlar ve İnsanlar” adlı belgesel ilk gösterimini yaptı. Nurettin Topçu’nun öğrencilerinden Ezel Erverdi ve arkadaşlarının 1966 yılında Hareket Yayınları’nı ve ardından Dergah Yayınları’nı kurma hikayesi tanıkların ağzından anlatılıyor.

Dergah Yayınları’nın 55 yıllık hikayesi belgesel oldu. Belgeselin ilk özel gösterimi Marmara Üniversitesi ev sahipliğinde Dr. İbrahim Üzümcü Konferans Salonu’nda yapıldı. M. Sami Okumuş’un yapımcılığını ve yönetmenliğini yaptığı belgesel Hareket Yayınları’ndan Dergah Yayınları’na 55 yıllık bir serüvenin hikayesini anlatıyor. “Hareket’ten Dergah’a Bir Yayınevi Hikayesi: Mekanlar ve İnsanlar” adlı belgesel 1966 yılında Nurettin Topçu’nun öğrencilerinden Ezel Erverdi’nin öncülüğünde Hareket Yayınları’nın ve 1972 yılında Dergah kitabevlerinin kuruluşuna oradan da 1977’den itibaren hizmet veren Dergah Yayınları’nın hikayesine odaklanıyor. Ezel Erverdi, Mustafa Kutlu, İsmail Kara, Asım O. Erverdi ve M.İhsan Kara’nın anlatımıyla çekilen belgesel aynı zamanda 55 yıllık yayıncılık ve kitapçılık tarihimize de ışık tutuyor.

BEŞ YILDA TAMAMLADIK

Yapımcı ve yönetmen Sami Okumuş, belgeselin 2016 yılında yayınevinin 40. kuruluş senesine özel kısa bir çalışma olarak düşünüldüğünü belirtiyor. Okumuş, belgeseli yayınevinin kuruluşunun 45. senesinde sonuçlandırdıklarını ifade ediyor ve ekliyor: “2016 senesi itibariyle çekimlerine başlanan belgeselde; yayınevinin kurucuları, eski yöneticileri ve günümüzdeki yöneticileri ile yapılan spontane çekimlerin yanı sıra özel olarak da gerçekleştirilen röportajlar yer almaktadır. Dergâh Yayınları’nın sonraki yıllarda da çokça zikrettiği, Mustafa Kutlu ağabeyimizin deyimiyle; ‘yok sermaye, az eleman, büyük iş’ sözünden hareketle, bu belgeseli de Hareket ve Dergâh Yayınları’nın geleneklerine riayet ederek, çok mütevazı bir ekiple, amatör bir ruhla ve kısıtlı imkânlarla 5 sene gibi bir sürede nihayete erdirdik.”

BABIÂLİ’NİN İZLERİ

Belgesel bugün artık yayınevleri ve kitapçıların yavaş yavaş terk ettiği Babıali Yokuşu’nda Hareket ve Dergah Yayınları’nın izlerini sürüyor. Okumuş, 1966’dan günümüzde hem Hareket Yayınları hem de Dergâh Yayınları’nın taşındıkları 10 farklı adresin bu tarihi adada olduğunu ve bu adresleri kayda geçirdiklerini dile getiriyor. Belgeselde de İsmail Kara bu mekanların tespitinde şahitlik ediyor.

HAREKET'İN İLK ADRESİ

EZEL ERVERDİ:

Atatürk tarafından verildiği söylenen bir köşk vardı. Nuruosmaniye Caddesi’nde. Onu rahmetli Celal Erçıkan söktürüp, iş hanı yaptıracaktı. Köşk terkedilmiş bir haldeydi. Biz bir odasını, kira vermeyiz diye tuttuk. ilk derginin iki sayısı adresi orasıdır. Orada hazırladık. Fakat ay sonunda, rahmetli Celal Abi, oldukça da yüklü bi para isteyince, biz oradan çıkmak durumunda kaldık.

SIRTIMIZDA TABURE TAŞIDIK

MUSTAFA KUTLU:

“Nurettin (Topçu) Bey geldiği zaman orada yazısını yazdırıyordu. Arkadaşlar ayakta kalıyorlardı. Biz rahmetli Cahit’le (Çollak) tuttuk Tahtakale’ye indik. O küçük hasır kürsülerden 8-10 tane aldık. Arabaya da verecek paramız yoktu galiba, onları yüklendik Cahit’le beraber. İyi hatırlıyorum, yokuşu falan çıkarak getirmiştik. Çünkü orda insanlar oturamıyorlardı. Nurettin Bey de biraz rahatsız oluyordu, insanlar ayakta kalınca. Hatta kalabalık pasajın dışına doğru, koridoruna taşıyordu. Kemahlı bir çaycı vardı. O da buraları önümüzü falan kesiyorsunuz diye çıkışıyordu yani baya.”

İLK ESER MEHMET KAPLAN'DAN

İSMAİL KARA:

“Hareket Yayınları, Dergâh Yayınları’na dönüşmeye başlıyor. Hareket Yayınları’nda olduğu gibi, Ezel Bey ilk kitabın Nurettin Topçu’nun kitabı olmasını istiyor. Arkadaşlar da öyle istiyor tabii. Fakat Hareket Yayınları’nda olduğu gibi, ilk kitap yine (Mehmet) Kaplan Bey’e kısmet oluyor. Yani Dergâh Kitapçılık olarak çıkan, Dergâh Yayınları henüz yok. İlk kitap; Cumhuriyet Devri Türk Şiiri’dir. Nurettin Hoca’nın kitabı yine birinci kitap olmuyor, kısmet bu. Bu enteresan bir hikaye. Fakat özellikle sağ muhafazakâr yayında büyük bir hareket olarak düşünülebilecek bir şey daha oluyor. Üç kitap, biri Kaddafi’nin kitabı; Yeşil Kitap. Biri Sultan Abdülhamit’in; Siyasi Hatıralarım kitabı. Biri de; Muhammed Ali Clay kitabı; Allah’a Adanan Yumruk. Bu Allah’a Adanan Yumruk’un müellifi Mustafa Kutlu’dur, çok kısa zamanda o kitabı yazdı. Üzerinde tabii Mustafa Kutlu(imzası) yok.”

#Dergah Yayınları

#Mekanlar ve İnsanlar

#Nurettin Topçu

#Ezel Erverdi