"Davul efsanesi"ni UNESCO heyecanı sardı

Yeni Şafak
11:1829/08/2018, Çarşamba
G: 29/08/2018, Çarşamba
AA
Adem Göçer, Neşet Ertaş’tan sonra Kırşehir’de ikinci yaşayan insan hazinesi olabilir.
Adem Göçer, Neşet Ertaş’tan sonra Kırşehir’de ikinci yaşayan insan hazinesi olabilir.

Kırşehir'de Abdal kültüründe "davulun efsanesi" olarak bilinen Adem Göçer, UNESCO Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesi çerçevesinde "Yaşayan İnsan Hazinesi" için aday gösterilmenin heyecanını yaşıyor.


Kırşehir'de "Davulun efsanesi" olarak anılan 60 yaşındaki Adem Göçer, sülalesinde herkesin davul ve zurna çaldığını, kendisinin de küçük yaşlarda soba boruları ve plastik bidonlarla davulculuk mesleğine başladığını söyledi. Göçer, Abdal kültürünü yaşatmak için bir araya gelen Kırşehir Ustalar Müzik ve Oyun Topluluğu ile yurt içinde ve dışında sayısız konser ve festivale katılarak sanat hayatını sürdürüyor. Dedesinden miras kalan bu sanatı oğluna ve torununa da öğreterek nesilden nesile devam etmesi için gayret gösteren Göçer, Abdal ustalarının en önemli özelliği olan mütevazılığı ile de gönüllere taht kuruyor.

50 yıldır davul çalıyorum

Bu işin usta, kalfa ya da çırağının olmadığını vurgulayan Göçer, şöyle konuştu: "Küçükken teneke, bidon ve soba borusuyla bu işi beller bizim insanımız. Ben de küçükken 5 kiloluk zeytinyağı tenekeleri ve soba borularını çalarak bu işe başladım. Elbette ki öğretmenlerimiz var. Bizi bu işe meraklandıran büyüklerimiz. Düğünlerde güzel güzel çalıp türkü çağıranlar, davul çalanlar insanı meraklandırmaz mı? Biz de böyle meraklandık. Çok küçükken çaldım davulu babamın yanında. Yaklaşık 50 yıldır davul çalıyorum. 10 yaşında babamın yanında başladım çalmaya. Babam zurna çalardı, ben de onun yanında davul. O günlerden itibaren düğünlerde, bayramlarda, konserlerde, devletimizin buyurduğu etkinliklerde hizmetlerim oldu."

Tayland devleti takdirname verdi

Topluluğa 2005 yılında girdiğini anlatan Göçer, yurt içindeki konserlerin yanı sıra Almanya'dan Japonya ve Tayland'a kadar birçok ülkede etkinliklere katıldığını dile getirdi. Göçer, "Tayland'da Davul Festivali’ne davet edildik. Oraya gittim. Güzel anılarla ve ödüllerle geldik. Tayland devletinin takdirnamesini verdiler bana" diye konuştu. Geçen yıl "Yaşayan İnsan Hazinesi" için aday gösterilmesinin tamamen büyüklerinin bir takdiri olduğuna vurgu yapan Göçer, şöyle devam etti:

  • "Baş müdürlerim, hocalarım, kim ilgileniyorsa beni adam yerine koyup da aday göstermişler. Ne diyebilirim ki, bunun karşısında saygı ile eğilirim, sevgimi gösteririm. Göğsümle hizmet edebilirim. Allah razı olsun derim. Olmazsa bile beni teklif edenlere de orada değerlendirenlere de kurban olayım, başımın üstünde yerleri var. Olmasa bile sundukları yeter. Devletimiz değer vermiş bizi oraya sunmuş. Evvel Allah sonra devlet. Devlet dilerse bağışlar, dilemezse kurban olayım devlete. Küsmeyiz de bir şey de diyemeyiz."
#"Yaşayan İnsan Hazinesi"
#davulcu Adem Göçer
#Geleneksel Sanatlarda Ustalar
#Kırşehir