Yönetmen, yapımcı, senarist ve yazar İzzet Kandur, 15 Temmuz'da yaşananları kaleme aldığı "Generallerin Gecesi" kitabını beyaz perdeye aktarmaya hazırlanıyor. Filmde, Türk aktörlerin yanı sıra çok sayıda yabancı aktör yer alacak.
Yönetmen, yapımcı, senarist ve yazar Muhittin İzzet Kandur, 15 Temmuz darbe girişiminde yaşananları kaleme aldığı "Generallerin Gecesi" kitabını beyaz perdeye aktarmaya hazırlanıyor. Açıklama yapan 80 yaşındaki Kandur, Ürdün'ün başkenti Amman'da doğduğunu, genç yaşlarda gittiği ABD'de tarih ve ekonomi eğitimi aldığını kaydetti.
Kandur, Sivas'ta doğan babası nedeniyle Türkiye'de çok akrabası bulunduğunu belirterek, "Ben onları ziyaret ederim. Onlar da beni görmeye gelir. Yani Türkiye'ye sadece iş ya da gezme sebebiyle değil, aile bağları nedeniyle de geliyorum." diye konuştu.
"Generallerin Gecesi bence çok ilginç bir hikaye"
Yönetmen Kandur, 15 Temmuz'da yaşananları İngilizce kaleme aldığı, Türkçe çevirisi de şubat ayında satışan sunulan "Generallerin Gecesi" kitabının da filminin çekileceğine işaret ederek,
"Generallerin Gecesi bence çok ilginç bir hikaye. Senaryosu da hazır. Türkçe'ye çevriliyor şu anda. Film çekimlerine destek bulacak kadar şanslıysak bence anlatılması gereken çok önemli bir hikaye. Film, kitaptan daha önemli. Tüm dünyada kitap okuyucu sayısı düştü. Fakat filmleri herkes görmek ister. Kitap, İngiltere, Avustralya ve ABD'de yayınlandı. Şimdi de Almanca ve İspanyolca'ya çevriliyor. Okuyucular çok büyük ilgi gösterdi" ifadelerini kullandı.
Kandur, darbe girişimi gecesinde yaşananların ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, dünya çapında en bilinen liderlerden biri haline geldiğini söyledi. Muhittin İzzet Kandur, askeri darbeyle ülkenin yönetimini ele geçirmeye çalışmanın büyük bir olay olduğunun altını çizerek,
- "Erdoğan büyük bir cesaret gösterdi. Seversiniz ya da sevmezsiniz, çok büyük bir cesaret sergiledi. Erdoğan'ı öldürmek, ona suikast yapmak istediler. Dediler ki, 'İşte helikopter burada, Yunan adalarına gidecek.' Ama o reddetti ve İstanbul'a döndü. Uçakta olanları biliyorsunuzdur. Hayrete düşüren bir olay. İşte bunlar Recep Tayyip Erdoğan'a her yerde bir saygı oluşturdu."
"Şok geçirdim"
Usta yönetmen, 15 Temmuz gecesi Türkiye'de yaşananların canlı tanığı olduğunu dile getirerek, şöyle konuştu:
"Almanya'dan 14 Temmuz'da öğleden sonra Türkiye'ye gelmiştim. Şişli'de Halaskargazi Caddesi'ne bakan bir sokakta kalıyordum. 15 Temmuz'da ise yemeğe gitmeden önce birkaç saat uyumayı düşündüm. Alarmı 21.00'a kurdum ve uyudum. Dışarıdan gelen garip sesler nedeniyle uyandım. Camı açtığımda önümdeki binada bütün pencereler açıktı ve kadınlar tencerelere tavalara vuruyordu. Sokakta ise yüzlerce insan bayraklarıyla yürüyordu.
- Halaskargazi Caddesi'nin gördüğüm bölümünde ise binlerce insan hareket halindeydi. Tatil ya da çok önemli bir gün olduğunu düşündüm. Giyinip yemeğe çıkmak üzere aşağı indim. Apartman görevlisi dışarı gitmememi, tehlikeli olacağını söyledi. Telefonundan izlediği televizyonu gösterdi. Boğaz Köprüsü, tanklar ve askerler görünüyordu. Bazı insanlar öldürülmüş ve köprüde yerde yatıyordu. Şok geçirdim ve yukarı çıkıp ne olduğunu sormak için bazı arkadaşlarımı aradım. Hepsi de Erdoğan Hükumeti'ni kaldırmak için bir kalkışma olduğunu söyledi."
"CIA ve Mossad, Fethullah Gülen'i aparat olarak kullandı"
Muhittin İzzet Kandur, üç film projesi için 3 farklı yapımcıyla görüştüğünü kaydederek, "Görüştüğüm büyük yapımcılardan biri 15 Temmuz'u anlatan film projesiyle çok ilgilendi. Senaryonun Türkçe'ye çevrilmesini bekliyor. Çünkü çeviri henüz bitmedi. Bitince hemen görüşeceğiz. Umuyorum ki ilk fırsatta bunu film yapacağız. Tam da zamanı. Türk aktörlerin yanı sıra çok sayıda yabancı aktör yer alacak. Öyle de olmalı. Çünkü bu darbe olayının arkasında CIA ve Mossad vardı. Fethullah Gülen'i aparat olarak kullandılar fakat onlar vardı" ifadelerini kullandı.
"Türkiye'yi duymamış olanlar öğrendiler"
15 Temmuz darbe girişiminin tüm dünya için büyük bir olay olduğuna dikkati çeken Kandur,
- "Hayatında Türkiye'yi hiç duymamış olanlar bile artık Türkiye'yi biliyor. Türkiye'yi bilmeyip yeni öğrenenler, ne kadar büyük olduğunu görünce büyük şaşkınlık yaşadı. Türkiye küçük bir Orta Doğu ülkesi değil. Türkiye'de son 15 yılda yaşanan tüm gelişmeleri okuduğunuzda, araştırdığınızda ne kadar şaşırtıcı olduğunu görüyorsunuz. Açıkçası bu olay Türkiye'yi haritada bir yere koydu diyebiliriz. Afrika'ya da gitseniz, Türkiye'yi biliyorlar" diye konuştu.
ABD ve Avrupa'da Mohy Quandour olarak tanınan Kandur, 1938'de dünyaya geldi. Çerkezce, Rusça, Arapça, Almanca, İngilizce, İspanyolca ve Fransızca bilen yazar, Londra ile Amman'da yaşamını sürdürüyor.