Zirve kapsamında gerçekleşen paralel oturumlarda, ailenin güçlendirilmesi yönünde değişik alanlardaki gelişmeler, başarılı örnekler ve devam etmekte olan sorunlarla ilgili tespit ve çözüm önerileri tartışıldı.
“Daha İyi Bir İş-Aile Dengesine Doğru” konulu oturumun Moderatörlüğünü KADEM Kurucu Başkanı ve Ak Parti İstanbul Milletvekili Doç. Dr. E. Sare Aydın Yılmaz yaptı. Yılmaz, iş ve aile dengesinin tek kişiye düşen bir sorumluluk olmadığını belirterek, “Bu konuda devletin, işverenin ve bütün aile bireylerinin sorumlulukları var” dedi.
Katar Uluslararası Doha Aile Enstütüsü’nden zirveye gelen Araştırmacı Ahmed Mohamed Aref de, her ülkede, toplumun temel taşı olan Ailenin, devletin koruması altında olduğunun sürekli konuşulduğunu, ancak bunun uygulamaya ne kadar yansıdığının tartışılması gerektiğini belirtti. Aref, şunları söyledi: “Devamlı olarak İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin 16. Maddesinde yazan toplumun temel taşının aile olduğu ve ailenin toplum ve devletin koruması altında olduğu taahhüdünü konuşuyoruz. Ama burada tartışılması gereken esas kritik soru, bu uluslararası taahhüdün ulusal politika ve uygulamalara ne ölçüde dönüştürüldüğüdür. Devletler ve toplumlar aile birliğini koruyabiliyor mu? Bu zirve, çağdaş dünyadaki ailenin durumunu, ailelerin mikro ve makro düzeyde karşı karşıya kaldıkları zorlukları, aile içi şiddeti, iş-aile dengesini, yoksulluk ve çatışma konularını konuşma fırsatı sunması bakımından çok önemli”
Aref, insanların aileleriyle ve iş taahhütleri arasında çatışma yaşadıklarını, bunun da aileye zarar verebildiğini de belirterek, şunları söyledi:
Ekonomist Dr. Willem Adema: “Çocuklar büyüdükçe kadınların istihdama katkısının düştüğünü görüyoruz. Türkiye'de üniversite eğitimi alan kadınların oranları son 10 yılda yükseldi.”
Dr. Fred Deven, iş ve aile dengesinin dinamik bir konu olduğunu belirterek, “Bütün yaşam boyunca devam eden bir süreçtir. Anne ve babanın hayatları boyunca bu dengeyi sağlamaları söz konusudur. Aileler birçok kültür ve kıtada benzer özelliklere sahipler. İş ve aile dengesine farklı aktörler ve paydaşları dikkate alarak bakmalıyız. Bu konunun önemli aktörleri kamu otoriteleri, işverenler, sendikalar, medya ve sivil toplum örgütleridir. Bunlar olumlu veya olumsuz kararları ile iş ve aile dengesinde önemli rol oynamaktadır. Diğer aktörler ise bilim camiası, aile merkezlerinde çalışanlar ve ailenin kendisidir. Herkes için bir tek çözüm yok. Bu konuda bütün paydaşlar bir araya gelmelidir. Aile birliğin dair politikalara yön vermelidirler” dedi.
Dr. Margarida Gonçalves Neto da Portekiz’de kadınların çok çalıştığını belirterek, “Bizim kültürümüzün de bir parçası çalışmak. İstatistiklere bakınca Portekizli kadınlar Avrupa’da en fazla çalışma oranına sahip. Ne istediklerini biliyorlar, yeni talepleri var. İş ve aile dengesini kurabilmek için yeni taleplerde bulunuyorlar.
Kendilerine vakit ayıramadıklarını belirtiyorlar. Kadın ve erkeğin ortak işbirliği ile aile iş dengesinin kurulacağına inanıyorum. Hem erkeğin hem de kadın görevini yaptığında bu denge kurulabilir” diye konuştu.