Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, "Heybemdeki Ömür" adlı iftar programı ve gençlik söyleşisine katıldı. Burada gerçekleştirdiği konuşmada insanın kendisini bilmesinin kolay bir iş olmadığının altını çizen Kalın, "Bu bir ömürlük maceradır, bir yolculuktur, bir seyirdir, bir mücadeledir. İnsanın kendisini 'Ben şuyum' diye tanımlayıp bir yerde sabitlemesi ne mümkündür ne de makuldür" ifadelerini kullandı.
- Güzel bir açılışta bulunma imkanı olduğunu ifade eden Kalın,Ayasofya-i Kebir Camii'nin yanında Fatih Medresesi bulunduğunu ve buranın İstanbul'un İslam şehri haline gelişinin kilometre taşlarından biri olduğunusöyledi.Fatih Medresesi'nin tarihini anlatan Kalın,buranın, Ali Kuşçu'nun, Molla Hüsrev'in ders verdiği tarihi bir mekanolduğunu vurguladı.
- "İnsanın tabii kendisinden bahsetmesi çok kolay bir şey değil. İnsanlar kolay olduğunu zannederler ama değil. Neden? Çünkü aslında hiçbirimiz bir yalnız ada değiliz. Hepimiz bir büyük gerçekliğin, hakikatin parçasıyız.Bizim medeniyetimizde sadece bizde de değil tabii aslında Hint, Çin, kadim Mısır medeniyetinde hatta kadim Yunan medeniyetinde insan hep büyük bir bütünün parçası olarak görülmüş, tanımlanmış, kendini de bu bütünün içerisinde anlamlandırmaya çalışmış bir öznedir."
"İNSANIN KENDİNİ BİLMESİ KOLAY BİR İŞ DEĞİL BİR ÖMÜRLÜK MACERADIR"
- İnsanın kendisini bilmesinin,felsefenin, fizik bilimlerin, sanatın, düşüncenin, matematik bilimlerin, akademik çalışmaların hepsinin merkezindeki temel konu olduğunuvurgulayan Kalın, kadim Yunan düşüncesini zirveye taşıyan en önemli düşünürün Sokrates olduğunu söyledi.
Kalın, felsefe, düşünce ve tasavvuf geleneğinde sohbet etmenin önemine işaret etti.
- "Kendini Bil' ifadesi Sokrates gibi bir bilge adamın dahi canı pahasına verdiği bir mücadele ise bizim kendimizi bilmekle ilgili çabamızın, gayretimizin de çok ciddiye alınması gerekir.İslam düşüncesi, kadim Yunan'ın 'Kendini bil' cümlesine bir başka cümle ekledi. Formülü farklı bir biçimde ifade etti ve dedi ki 'Kendini bilen Rabb'ini bilir.' Bazen hadis olarak da nakledilen ama büyük ihtimalle bir hikmetli söz olarak kabul edebileceğimiz, kadim Yunan'ın yüzlerce yıl üzerinde kafa yorduğu meseleyi başka bir bağlamda yeniden ifade etti. Kendini bilen Rabb'ini bilir.
"ÖZ GÜVEN ASLA ALTI BOŞ BİR GURURA VE KİBRE DÖNÜŞMEMESİ GEREK"
İnsanın kibre kapılmadan öz güven ve başkalarını küçümsemeden öz sevgisine sahip olması gerektiğini belirten Kalın, kimseyi aşağılamadan, kimseden kendisini üstünden görmeden kendi yaptığına saygı duymanın önemini vurguladı.
- Kalın, "Elbette kendimizi seveceğiz, kendisinden nefret eden insanın mutlu olması mümkün müdür? Elbette kendimizi seveceğiz ama bu sevgi başkalarını sevmenin önüne geçmeyecek. Başkalarını küçümsemek anlamına gelmeyecek. Öz güven asla altı boş bir gurura ve kibre dönüşmeyecek.Elbette yaptığımız şeye inancımız ve güvenimiz tam olacak. Elbette öz güven olmadan hayatta hiçbir şey gerçekleştirmemiz mümkün değil. Ama o öz güven asla bizim başkalarını küçümsememiz, aşağılamamız, hafife almamız anlamına gelmeyecek. Elbette öz saygımız olacak. Kendimize bir saygımız olacak. Kendisine saygısı olmayanın başkasına saygısı olmaz. Ama o öz saygı hiçbir zaman başkalarına karşı bir kibre ve saygısızlığa dönüşmeyecek. Bu altın oranı yakaladığımız oranda 'Kendini bil, kendini bilen Rabb'ini bilir' ilkesine, hikmetine, sırrına, yakınlaşmamız, ulaşmamız, vasıl olmamız elbette mümkün olacaktır." ifadelerini kullandı.
İstanbul Medeniyet Üniversitesi Rektörü Gülfettin Çelik, konuşmasının sonunda Kalın'a hediye takdim etti. Kalın, iftar programında gençlerle sohbet edip, kitaplarını imzaladı.