Çocuklarımı öptüm Köşk'e geçtim

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı görevini devraldıktan sonra gece gündüz demeden çalışan, 15 Temmuz darbe gecesinin hemen ardından şehit yakınları ve gazileri bir an olsun yalnız bırakmayan Fatma Betül Sayan Kaya, Yeni Şafak'a konuştu. O uzun geceyi ilk kez anlatan Kaya, sözlerine 'çocuklarımı öptüm, ve Çankaya Köşkü'ne gittim' diye başladı. 15 Temmuz'dan bu yana şehit yakınlarını ve gazi evlerini ziyaret etmeye devam ettiğini belirten Kaya, “Şehitlerin ve gazilerin hepsinin bir ortak özelliği var. Ölümü öldürerek gitmişler. Birçoğu şehadete koşarak gitmiş" ifadelerini kullandı. Kaya, vatandaşların kendisine, “Türkiye'yi Suriye'ye benzetmek istediler. Bunu gördük. Buna engel olmak için, yarın yaşayacak vatanımız olsun diye meydanlara çıktık" dediklerini anlattı. FETÖ'den gözaltına alınan ebeveynlerin çocuklarının Çocuk Esirgeme Kurumlarına alındığı yönünde çıkan iddialara açıklık getiren Kaya, “Şu ana kadar herhangi bir vaka ile karşılaşmadık" dedi. FETÖ ile mücadele kapsamında titiz bir çalışma yürüttüklerini kaydeden Kaya, koruyucu ailelerin, evlatlık alan aileleri de tek tek incelendiğini söyledi.

15 Temmuz darbe kalkışmasının olduğu saatlerde bakanlıkta çalışmalarını sürdürdüğünü söyleyen Bakan Kaya, o günü şu sözlerle anlattı:

“Arkadaşlarımızla birlikte çalışıyorduk. Odaya danışman arkadaşım girdi,'Bakanım bir hareketlilik oluyor' dedi. İlk başta uçakların alçak uçuşlarını hissettik. Hemen Sayın Başbakanımızı aradım. İstanbul'da da bir hareketliliğin, kalkışmanın olduğunu söyleyince hiç düşünmeden evime geçtim. İki çocuğumu var. Onları öptüm. Anneme 'Çocuklarım önce Allah'a sonra sana emanet' dedim. Ardından Çankaya Köşkü'ne geçtim. Orada bakan arkadaşlarımız vardı. Başbakanımız ve Meclis Başkanımız ile istişareler yaptık. Meclis'in açılması kararı Çankaya'da alındı. Köşk'te olan bakan arkadaşlarımız da, il teşkilatlarını arayarak vatandaşları meydanlara yönlendirdi. Çankaya'dan çıkmadan darbe metni TRT'den okundu. Daha sonra Meclis'e geçme kararı alındı. Çankaya'nın 5 numaralı kapısının önünde tanklar vardı, geri döndük. Uçaklar alçak uçuş yapıyordu. Araçlarımıza bindik ve milletin Meclisi'ne doğru yola çıktık. Köşk ile Meclis arasında yollar tutulmuştu. Meclis'e girerken de tanklar vardı ve helikopterlerden ateş açıyorlardı. O şartlar altında Meclis'e girdik. Sabah 11 civarında Meclis'ten ayrılarak Köşk'e geçtik.

Ziyaretler sırasında inanılmaz kahramanlık öykülerine şahit olduklarını vurgulayan Kaya, şehitlerin gazilerin hepsinin bir ortak özelliği olduğunu söyledi. Kaya, “Hemen hemen tüm şehitlerimiz şehadeti istemiş. Kimisi 4 yaşından beri şehit olacağını söylüyormuş. 67 yaşında bir şehidimiz sürekli şehit olmak istediğini ifade ediyormuş. Arkadaşlarıyla helalleşmiş. Arkadaşları, 'Sen bu yaşta nasıl şehit olacaksın?' diye sormuşlar. Hepsinin ortak özelliği, ölümü öldürerek gitmişler. Birçoğu şehadete koşarak gitmiş. Şehit eşleri onları helalleşerek gönderdiklerini anlatıyor. Bu millet olduğu sürece bu ülkenin sırtı yere gelmez Allah'ın izniyle" dedi. HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın 'sokaklara çıkın' çağrısının karşılık bulmayacağını da ifade eden Kaya, “6-7 Ekim'de yaptılar. Vatandaş böyle çağrılara artık karşılık vermeyecek"ifadesini kullandı.

Aile Sosyal Destek Programı (ASDEP) kapsamında bin 500 elaman alındığını bunların eğitimlerinin tamamlandığını ve bu ay itibari ile sahaya çıktıklarını söyleyen Kaya, “Bin 500 uzmanın 510'unu Doğu ve Güneydoğu'da ev ev dolaşarak ihtiyaçların tespitini yapacak" dedi. Kadın polislerin başörtüsü takmasının önündeki engelin kalkmasına ilişkin ise Kaya şunları söyledi; “Olması gerekendi. Dünyanın birçok ülkesinde polisler başörtüsü ile hizmet veriyorlar. Başındaki örtü onun işini yapmasına engel değil."

Tüm şehit ailelerine numaramı verdim
Röportajımız sürerken Bakan Kaya'nın telefonu çaldı. Röportaj bittikten sonra öğrendik ki, Kaya'yı arayan darbe gecesi Boğaziçi Köprüsü'nde tek başına tankların karşısında duran Safiye Bayat. “Sizinle röportaj yaptığım için telefonuna cevap veremedim ama geri dönüş yapacağım" diyen Kaya'nın, gittiği her evde ve ziyaret ettiği her hastanede telefon numarasını şehit yakınları ve gazilere verdiğini öğrendik. Şehit yakınları ve gazilerin kendisini aradığını söyleyen Kaya şöyle anlatıyor: “Adalet teyzemiz var. Bir sabah bana 'Kızım, bugün yemeye ya da çaya gel' diye mesaj attı. Bakanlar Kurulu'na gidiyordum. Ben de, 'Teyzeciğim, Bakanlar Kurulu'na gidiyorum ama birkaç gün içinde geleceğim' diye mesaj yazdım. Cuma günü Adalet teyzeyi ziyaret ettik evinde. Komşuları vardı biz gittiğimizde. O kadar sevindi ki.. Komşularına, 'İşte bak benim kızım, çağırmıştım hemen geldi' dedi."

Şehit yakınları ve gaziler için başlatılan dayanışma kampanyası kapsamına herkesin destekçi olduğunu, küçük bir çocuğun haçlıklarını toplayarak destek sağlamasının kendisini çok etkilediğini söyleyen Kaya, toplanan yardımın 220 milyon TL'yi geçtiğini açıkladı. Başbakan Binali Yıldırım'ın Diyarbakır'da açıkladığı Doğu ve Güneydoğu teşvik paketinin içinde Aile Bakanlığı'nın da projeleri olduğunu kaydeden Kaya, 186 merkezde, kadın ve gençlere yönelik meslek edindirme kurslarının açılacağını, yaklaşık 125 milyon liralık destek ayrıldığını söyledi. Meslek edindirme merkezlerinin Diyarbakırlı kadınları heyecanlandırdığını söyleyen Kaya, “Mitinge gelen kadınlar beni yanlarına çağırarak, 'bakanım heyecanla bekliyoruz' dediler. Önümüzdeki dönemde 17 tane daha Aile Destek Merkezi de açacağız" ifadelerini kullandı.

Bakanlık olarak FETÖ ile mücadelede çok titiz bir çalışma yürüttüklerinin altını çizen Bakan Kaya, “Gece gündüz çalıştık, tek tek inceleyerek somut veriler üzerinden hareket ettik. Birçok kişiyi açığa almıştık. Bunların bir kısmı KHK ile memuriyetten atıldılar. Tabi bu süreçte devam ediyor. Bitmiş değil" ifadelerini kullandı.

Bakanlığa bağlı yurtlarda, Çocuk Evleri, Sevgi Evleri'nde, taşra teşkilatında, FETÖ elemanlarını tespit etmek için çalışmaların devam ettiğini söyleyen Kaya, koruyucu ailelerin, evlatlık alan ailelerin de tek tek incelendiğini kaydetti. Kaya, FETÖ'den gözaltına alınan ebeveynlerin çocuklarının Çocuk Esirgeme Kurumlarına alındığı yönünde çıkan iddialara, “Şu ana kadar herhangi bir vaka ile karşılaşmadık. Sonuçta o çocukların akrabaları var. Bakanlık olarak bizlere de herhangi bir başvuru gelmedi" şeklinde karşılık verdi.

Benim 10 bin çocuğum var
6 yaşında bir oğlu ile 9 aylık bir kızı olduğunu belirten Kaya, “Hep şöyle düşünüyorum. Kurumlarımızda, 10 binin üzerinde çocuğumuz var. Hepsini evlatlarım olarak görüyorum. Onların sorumluluğu benim üzerimde. Kendi çocuğumu anneme ve eşime emanet ettim. Ben de anne olarak gece gittiğimde saçlarını okşayıp, uyuyorum. Bizim burada çok işimiz var. Onun için biraz evlatlarımızdan da fedakârlık yapmış oluyoruz" diye konuştu.