Bebeklik ve çocukluk döneminde aşırı kalori alımı obeziteye zemin hazırlayarak çocuğun erken yaşta diyabet, hipertansiyon, kalp ve damar hastalıklarına yakalanmasına zemin hazırlıyor. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Şebnem Ersoy, çocukların bağışıklık sisteminin gelişmesi ve sağlıkları açısından doğru beslenmelerinin çok önemli olduğunu belirterek “Özellikle ilk üç yaşta çocukların fiziksek ve zihinsel gelişimlerini en iyi şekilde sağlamak için protein, demir, vitamin ve minerallerce zengin besinlerin tercih edilmesi gerekir. Toplumumuzda iyi niyetle sıkça yapılan bazı yanlış uygulamalara da dikkat edilmelidir” diyor. Dr. Şebnem Ersoy, bebek ve çocuk beslenmesinde en sık yapılan 10 hatayı anlattı,önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.
Ne kadar çok süt içerse o kadar kemikleri gelişir!
Özellikle 1 yaşından büyük çocuklarda günde 500 ml üzerindeki süt tüketimi çok sık rastlanan bir beslenme hatasıdır. Aşırı süt tüketimi çocukta hem iştahsızlığa neden olur hem de demir eksikliğine bağlı kansızlık ve kabızlığa yol açar. Süt tüketimi 500 ml'yi aşmamalı ve süt bardakla verilmelidir.Bu arada en geç 2 yaşından itibaren çocuğa, yatağa yatmadan en az 1,5 saat önce bir şey yiyip içmeme alışkanlığı kazandırılmalıdır. Böylece hem reflü riski önlenir hem de çocuk sabah öğününe acıkmış olarak uyanır.
Et ve kemik suyunun sık verilmesi faydalıdır!
Önemli bir hata da annelerin et suyu ve kemik suyunun çok yararlı olduğunu düşünerek etin kendisi yerine suyunu vermeleridir. Kullanılması gereken etin kendisidir ve ilk olarak kıyma ya da et püresi şeklinde sebze pürelerine eklenmelidir. Aynı şekilde sık sık bisküvi verilmesinin de bebek beslenmesinde yeri yoktur. Bisküvi yüksek oranda yağ ve şeker içerdiği için bebek beslenmesinde fazla kullanımı uygun değildir. Bazı besinleri kabul etmesi için günde bir iki tane verilebilir ama daha fazla verilmemelidir.
İştahsız çocuklara TV karşısında yemek yedirilebilir!
Çocukyemek yediğinin bilincinde olmalı ve yediğinden zevk ve tat almalıdır. Oysa televizyon karşısındaki çocuk yemek yediğinin farkında olmadan yer. Bu o an için bir çareymiş gibi görünse de çocuğun iştahını açmaz, bağımlılık yaratır ve anti-sosyal olmasına neden olur.
Ceviz, badem, fıstık her koşulda faydalıdır!
Anneler ceviz, badem, fındık ve fıstık gibi besinleri bebeklerinin kahvaltılarına koymayı çok severler. Ama bu besinler bazı bebeklerde alerjik reaksiyonlara yol açabilir. Bu nedenle bebek 6 ay olunca ek besinlere geçildiğinde her bir besini ilk 3 gün tek başına vermeye özen gösterilmelidir. Böylece bebeğino besine alerjisi olup olmadığı anlaşılabilir. Ayrıca kuruyemişlerin doğrudan 3yaş altında verilmesi solunum yollarına kaçmasına neden olabileceği için tehlikelidir. 3 yaş altında verileceği zaman ezilerek toz haline getirilip verilmelidir. Aynı şekilde portakal, mandalina ve greyfurt gibi turunçgiller ile çilek ve tropikal meyveler de 1 yaş altında alerjiye neden olabileceği için verilmemelidir. 1 yaşından önce verilmemesi gereken diğer bir besin de baldır. Botulismus denen bir tür zehirlenmeye yol açabileceğinden 1 yaşından önce kesinlikle bal verilmemelidir.
Ev yemeklerinin suyunu verirsek vitamin alır!
Dr. Şebnem Ersoy “Bebeklere 1 yaşından önce yetişkinler için hazırlanmış yağlı, salçalı, tuzlu besinlerin verilmesi fayda yerine zarar getirir. Bu besinlerde bulunan aşırı tuz böbrekler için sodyum yükü oluşturarak ileriki yaşlarda yüksek tansiyon, şeker ve obezite riskini artırır” diyor.
Meyve yerine meyve suyu içirerek vitamin sağlanabilir!
Meyve suları anneler için önemlidir ve çok sağlıklı olduğunu düşünürler. Oysa çocuğun 1 bardak portakal suyu yerine 1 portakalı yemesi çok daha sağlıklıdır. Çünkü böylece sindirim sistemi için yararlı olan meyvenin posasını da almış olacak ve fazla şekerden sakınmış olacaktır. Meyve suları ayrıca diş çürümesi riskini de artırır.
Yemeğini yesin de asitli içecek içsin sorun değil!
Pek çok anne babanın düştüğü çok önemli bir hata, çocuklarının yemek yemesine kolalı ve asitli içeceklerin ya da hazır meyve sularının destek sağladığı! Bu inanışla bu zararlı içecekleri az miktarda da olsa içmesine göz yumulabiliyor. Üstelik anne baba çocuklarının karşısında kendileri de asitli içecekleri içmekte sakınca görmüyor. Oysa bu son derece yanlış. Çocuk beslenmesinde kesinlikle bu içeceklerin yeri yok. Yine çocuğa yemeğini yediğinde ödül olarak şeker verilmesi de büyük bir hata. Şekerin sağlık açısından son derece zararlı olduğu günümüzde pek çok bilimsel çalışmayla ortaya konulmuş durumda.
Besinleri bulamaç yapınca her şeyden faydalanıyor!
Özellikle kahvaltıda bebek bisküvisi, süt ya da çay, peynir, ceviz, zeytin, yumurta gibi birçok besinin karıştırılıp bebeklere yedirilmesi anneler arasında çok yaygındır. Bu şekildeki kahvaltı aşırı kalori yüklüdür ve çocuğun daha sonraki öğünlerde iştahının azalmasına neden olur. Ayrıca bütün besinlerin tatları birbirine karıştığı için çocuğun farklı tatları algılamasına engel olur. Bu arada bebeklere farklı tatlara alışması için beş ve altıncı aydan önce her şeyin tattırılması inanışı da yanlıştır.
Ağlıyorsa anne sütü yetmiyordur!
Bebeklerin açlık dışında da pek çok ağlama nedenleri vardır. Bu nedenle her ağlama açlıkla ilişkilendirilmemelidir. Eğer bebek ilk üç ay ayda en az 600 gr yani haftada 150 gr tartı alıyorsa anne sütü yeterli demektir. Ağlamasının diğer nedenleri araştırılmalıdır. Bebek her ağladıkça beslenmemelidir. Bebeğin kilolu olması da sağlıklı olduğunun göstergesi değil. Bugün artık bebeklik çağındaki obezitenin ileri yaşlarda sağlık açısından risk oluşturduğu iyi bilinmektedir ve anne sütü ile beslenen bebeklerde dahi obezite açısından önlem alınmalıdır. Gece sık uyanması da bebeğin aç olduğu anlamına gelmez. Bu nedenle aylık büyüme hızı normal olan bebeğe gece sık uyanıyor diye ek besin vermek hatalıdır.
Her besini yemeli, tabağındakini bitirmeli!
Dr. Şebnem Ersoy, “Büyüklerin olduğu gibi çocukların da sevmediği besinlerin olması normaldir. Onun beğenilerine saygı duyulmalıdır. Temel besin gruplarından bazılarını yemesi yeterlidir. Örneğin peynir yemiyorsa yerine süt ve yoğurt tüketebilir. Yine et yemiyorsa yerine; yumurta ve bakliyata ağırlık verebilirsiniz. Ayrıca çocuğunuzun tabağını aşırı doldurmayın. Örneğin bir öğünü çorba, sebze yemeği, bulgur pilavı ve yoğurttan oluşuyorsa hepsinden 3-4'er kaşık yemesi yeterlidir” diyor.