Çin'de yeni bir virüs keşfedildi: Bu belirtilere dikkat

Keşfedilen virüsün kene kaynaklı olduğu belirtildi.

Çin'de yapılan son araştırmalar, kene kaynaklı yeni bir virüsün keşfedildiğini ortaya koydu. 2019 yılında, İç Moğolistan’daki bir sulak alan parkında kene ısırması sonrası ateş, baş ağrısı ve kusma belirtileri gösteren bir hasta hastaneye kaldırıldı. Araştırmacılar, hastadan alınan kan örneğinde genetik analiz yaparak daha önce bilinmeyen bir virüs tespit etti. Virüs, "SFTS" (Severe Fever with Thrombocytopenia Syndrome) olarak bilinen daha önceki bir virüs ailesine ait ve kene ısırıkları yoluyla insanlara bulaşabileceği düşünülüyor. Bu durum, hem bilim dünyasında hem de halk sağlığı alanında büyük bir endişeye yol açtı.

Araştırma, Çin'in Jiangsu eyaletinde gerçekleştirilen geniş kapsamlı bir çalışma sırasında ortaya çıktı. Bilim adamları, kene kaynaklı enfeksiyonlar üzerinde yaptıkları incelemelerde, yeni bir virüs türüne rastladı.

Virüse, "Sulak Alan Virüsü" adı verildi.

Bilim adamları, akut ateş yaşayan diğer hastaları da inceledi.

Yapılan testler, virüsün özellikle kırsal alanlarda yaşayan bireyler üzerinde daha fazla etkili olduğunu ortaya koydu.

Bu virüs, ölüm oranı yüzde 30 olan Kırım-Kongo kanamalı ateşi virüsüne yakın bir tür olup, Nairoviridae ailesine mensup orthonairovirus cinsinden.

Araştırma ekibi, virüsün kaynağını belirlemek için bölgedeki keneler, evcil hayvanlar ve vahşi hayvanlar üzerinde geniş çaplı ekolojik incelemeler yaptı. Bu çalışmalar sonucunda

koyun, domuz ve atlarda virüs tespit edildi

ve bu hayvanların virüs için birer taşıyıcı olabileceği öne sürüldü.

Avrupa ve Asya’da geniş bir dağılım alanı var

Şu ana kadar Sulak Alan Virüsü yalnızca Çin’in kuzeydoğusunda tespit edildi. Ancak bu virüsü taşıyan kenelerin Avrupa ve Asya’da geniş bir dağılım alanı bulunuyor. Bu da virüsün daha geniş bir coğrafyada yayılmış olabileceğini düşündürüyor.

Belirtileri neler?

Yeni virüs, enfekte olan bireylerde

yüksek ateş, baş ağrısı, kas ağrıları ve trombosit düşüklüğü

gibi belirtilerle kendini gösteriyor. Bu durum, hastalığın seyrini daha ciddi bir hale getirebilir ve bazı vakalarda ölümle sonuçlanabilir.

Önceki kene kaynaklı virüsler gibi, bu yeni virüsün de insanlardan insanlara bulaşma potansiyeli olduğu belirtiliyor

ancak kesin bulaşma yolları henüz netlik kazanmış değil.

Nasıl bu kadar hızlı yayıldı?

Sciencealert'te yer alan bilgilere göre, sağlık otoriteleri son dönemde yeni kene kaynaklı hastalıkların neden bu kadar yaygın hale geldiğini ortaya koydu, artışın birkaç sebebini şöyle sıraladı:

İlk olarak, bu hastalıklar genellikle ateş, baş ağrısı ve yorgunluk gibi belirtiler gösteriyor. Spesifik olmayan belirtiler gösterdiği için de genellikle başka hastalıklarla karıştırılabiliyor. Kene kaynaklı hastalıkların bulaşıcı olmaması, büyük çaplı salgınlar şeklinde yayılmalarını engelliyor. Bu durum da doğru tanı koymayı zorlaştırıyor.

Kene ısırığının fark edilmemesi oldukça yaygın bir durum. Keneler, çoğunlukla vücudun arka bölgelerine tutundukları için gözden kaçabiliyor. Birçok hasta ise kene ısırıldığını bile anlamıyor.

Tüm bu zorluklara rağmen, yeni genetik analiz yöntemleri sayesinde daha önce bilinmeyen patojenlerin tespit edilmesi mümkün hale geldi. Ancak, bu tür hastalıkların tanınması için tıbbi farkındalığın artırılması hala önemli bir gereklilik.

Bu önlemlere dikkat

Sağlık uzmanları, kene ısırıklarından korunmak için alınabilecek önlemleri,

kırsal alanlarda dolaşırken uzun giysiler giymek, böcek kovucu kullanmak ve kene ısırıklarını zamanında tedavi ettirmek

şeklinde sıralıyor. Ayrıca, bu virüsün yayılma potansiyelini azaltmak için yerel yönetimlerin ve sağlık otoritelerinin kene kontrol programlarını güçlendirmesi gerektiği ifade ediliyor.

Saha çalışmaları devam ediyor

Virüsün genetik yapısının incelenmesi ve nasıl yayıldığına dair daha fazla bilgi edinilmesi amacıyla uluslararası bilimsel işbirlikleri başlatılmış durumda. Bilim adamları, bu virüsün potansiyel tehditleri hakkında daha fazla veri toplamak için saha çalışmaları yapmaya devam ediyor. Ayrıca, aşılama ve tedavi yöntemleri üzerinde çalışmaların da hızlandırılması bekleniyor.