Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi tarafından yaptırılan ve 11-14 yaş aralığındaki 3 bin 28 çocuk üzerinde gerçekleştirilen araştırmada, şekerli çay ile obezite riski ele alındı. Çayı şekerli içen çocuklarda obezite riskinin arttığı, gazlı içecek tüketen çocuklarda ise şişmanlık oranının çok daha düşük seviyede olduğu belirlendi.
Çocukların evde, okulda ve ev dışındaki beslenme alışkanlıklarının incelendiği araştırmada, çaydaki şekerden, gazlı içecek tüketimine, kahvaltı alışkanlıklarından fiziksel aktivite düzeylerine kadar çeşitli içecek alışkanlıklarının obeziteyle ilişkisi araştırıldı.
Araştırmaya göre, 11-14 yaş aralığındaki çocukların yüzde 82'sinin çaya şeker kattığı, yüzde 26,9'unun kola ve gazoz gibi gazlı içecek tükettiği ifade edildi. Çocukların beden kitle indekslerine bakıldığında ise yaygın kanının aksine, gazlı içecek tüketenlerde şişmanlık oranı çok daha düşükken, çayda şeker kullananlarda bu oranın daha fazla olduğu belirlendi.
Çalışmaya katılan çocukların beden kitle indekslerine bakıldığında yüzde 89,7'si normal, yüzde 5,22'si hafif kilolu, yüzde 5,09'unun şişman olduğu tespit edildi. Bu da ergenlik çağına adım atan 11-14 yaş aralığındaki çocuklarda obezite oranının düşük olduğunu ortaya koydu.
Ayrıca ev dışı yemek tüketim oranının çocuklarda düşük olduğu görülürken, sanılanın aksine haftalık ve aylık periyotlarda tost, hamburger, gazlı içecek tüketen çocukların yüzde 89'unun, normal beden kitle endeksine sahip olduğu tespit edildi.
Ankara'da 3 bin 28 öğrencinin katıldığı araştırmada, çocukların fiziksel aktivite yapma alışkanlıkları da incelendi. Çalışmaya katılan 11-14 yaş grubundaki çocukların yüzde 54,14'ünün herhangi bir spor ile uğraştıkları belirlendi. Spor tercihleri içerisinde ise yüzde 28,32 ile yürüyüş ve yüzde 26,38 ile yüzme ilk sıralarda yer aldı.
Araştırmanın sonuçlarını değerlendiren Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Bilinçli Sağlık Platformu Sözcüsü Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, her geçen gün obezitenin riskleri hakkında toplumunu bilinç düzeyinin arttığını söyledi.
Obezitenin, çağın en sık görülen hastalıkları arasında yer aldığını ve farklı hastalıkların oluşmasında da ciddi bir risk faktörü olduğunu vurgulayan İlhan, bilimsel araştırma sonuçlarının mutlaka topluma ulaştırılması ve gerekli davranış değişikliğine özendirilmesinin önemli olduğunu ifade etti.
İlhan, söz konusu araştırmanın sonuçlarının da çarpıcı olduğuna dikkati çekerek, "Çayda şekerin azaltılması gerekliliği, araştırma ile ortaya konulmuştur. Bu, önemli bir tespittir. Şekerli çay içmek, bizim toplumumuzda oldukça yaygındır. Sağlık Bakanlığı da kamuda tek şeker dönemini başlatarak buna öncülük etti. Davranış değişikliğinin yapılması gerekmektedir" diye konuştu. Çocuklarda yetersiz fiziksel aktivite seviyesinin de bir risk faktörü olduğunun altını çizen İlhan, küçük yaşlarda çocuklara dengeli ve sağlık beslenme ile yeterli hareketin kazandırılması gerektiğini söyledi. İlhan, "Dengeli beslenme ve fiziksel aktivite bilinci çocuklukta oluşturulur" dedi.