Uzmanların kahve ve çayı karşılaştırdığı bir araştırmada bu içeceklerin uykuya,vücuda,ruh sağlığına etkileri ortaya çıktı.Yapılan değerlendirmede kahve içenlerin zor, çay içenlerinse daha uzun ve rahat uyuduğu açıklandı.
Birçok kişi açısından çay ve kahve gibi içecekleri tüketme nedeni kafeinin uyarıcı etkisidir. Sabahları hala tam uyanamamış bir haldeyken motorumuzu çalıştıran yağ gibidir bu içecekler.İçindeki maddelerden dolayı kahvenin uyandırma etkisi çok daha fazladır. Bir fincan filtre kahvede 80-115 mg kafein bulunurken çaydaki uyarıcı miktarı 40 mg'dır. Fakat bu uyarma etkisini tümüyle yansıtmaz.
Dar kapsamlı bir araştırmada deneklere çay ve kahve verilmiş, her iki içeceğin kişiler üzerinde aynı uyarıcı etkide bulunduğu gözlenmişti. Kafein bakımından kahve ile eşdeğerde çayın kahveden daha uyarıcı etkide bulunduğu belirtiliyor.
Araştırmacılar kafein dozunun her şeyi belirlemediğini, kişilerin beklentisinin de uyarıcılıkta etkili olabildiğini, favori içeceklerin tat ve koku ile birlikte duyuları uyarıcı etkisi olduğunu gösteriyor. Çayın da kahve kadar uyarıcı etkisi olduğunu söyleyebiliriz.
Çay ile kahve arasındaki en büyük fark başınızı yastığa koyduğunuz anda kendisini gösterir.Bir günde aynı miktarda çay ve kahve içen kişiler üzerinde karşılaştırma yapan araştırmacılar, her iki içeceğin gün içinde benzer yararlar göstermesine rağmen, kahve içenlerin geceleri daha zor uyuduğunu ifade ediyor.Çay içenler ise tersine daha uzun ve rahatlamış halde uyuyor.
Çay, geceleri uykuyu olumsuz etkilemeksizin, kahvenin sağladığı birçok faydayı sağladığı için bu karşılaştırmada galip çıkıyor.
Kahve ve çay da dişlerde sararmaya neden oluyor. Peki, hangisi daha kötü? Çoğu diş hekimi, çaydaki doğal pigmentlerin diş minesine daha kolay yapıştığı konusunda hemfikir. Özellikle antiseptik klorheksidin içeren gargaralardaki bu maddenin mikroskobik pigmentleri daha fazla tuttuğu tahmin ediliyor.
Kahvenin dişlerde daha az sararmaya yol açtığı söylenebilir.
Bergamotlu çayın sıkıntılı durumlarda iyi geldiğine inanılır. Çayın sinirleri yatıştırdığına dair bilimsel veriler vardır. Düzenli çay içenlerin, topluluğa konuşma gibi heyecan yaratan durumlarda daha sakin psikolojik tepki verdiği söyleniyor.Ayrıca günde üç fincan çay içenlerin depresyon riskinin içmeyenlere kıyasla yüzde 37 daha az olduğu belirtiliyor.
Kahvenin ise benzer bir etkisi bulunmuyor. Hatta bazıları sinirleri daha da gerdiğini ifade ediyor. Fakat uzun dönemli ruhsal sorunlara karşı kahvenin de koruyucu etkisinin olabileceği söyleniyor. Bir araştırmada, içilen her kahvenin depresyon ihtimalini yüzde 8 oranında azalttığı sonucuna varıldı. Diğer meşrubatlar ise tam tersi etkide bulunuyor.
Bu tür verilere temkinli yaklaşmak gerekiyor elbette, çünkü sonuçları değiştirebilecek başka faktörler de söz konusu olabilir. Fakat çay ve kahve strese bağlı tepkileri bastıran ve ruh sağlığını uzun vadede güçlendiren maddeler içeriyor olabilir.Sınırlı verilere dayanarak çay ve kahvenin aynı şekilde etkide bulunduğunu söyleyebiliriz.
Henüz kesin sonuç vermese de araştırmalar hem çayın hem de kahvenin başka olumlu etkileri olduğunu da gösteriyor. Bunlardan günde birkaç fincan içmenin diyabet riskini azalttığı, kafeinsiz kahvenin de aynı etkide bulunduğu belirtiliyor. Ayrıca kalbi koruduklarına ve bazı kanser risklerini azalttıklarına inanılıyor. Çayın da kahvenin de sağlık üzerinde olumlu etkileri bulunuyor.