Mücellitlerin piri, klasik Türk cilt sanatının yaşayan en büyük ismi İslam Seçen vefat etti. Seçen, Fatih Camii’ndeki cenaze namazının ardından toprağa verildi. Uğur Derman, Seçen için “Necmettin Okyay’dan sonra klasik cilt ölmüştü. İslam, Sacit Bey’in talebesi olarak klasik cildi öğrendi ve 60 yıldır güzel hizmetlerde bulundu” dedi.
Klasik Türk cilt sanatı üstadı İslam Seçen Hakk’a yürüdü... Hayatını cilt sanatına adayan ve sadece Türkiye’de değil dünyada da bu sanatı yaşatan nadir isimlerden olan Seçen, 83 yaşında hayatını kaybetti. Bir süredir kanser tedavisi gören ve geçtiğimiz cumartesi günü evinde hayata gözlerini yuman Seçen dün Fatih Camii’nde kılınan öğle namazını müteakip Yeni Kozlu Mezarlığı’nda toprağa verildi. Kültür mirasımıza önemli ölçüde katkılarda bulunan Seçen, cilt sanatını yeniden ayağa kaldırmış, bugünlere ulaşmasını sağlamıştı.
TAHRİP EDİLEN ESERLERİ KURTARDI
1936 yılında Kosova’nın Priştine kentinde doğan İslam Seçen, 1952 yılında Kosova’da Güzel Sanatlar Akademisi’nde eğitimine başladı. Ailesinin Türkiye’ye gelmesinin ardından 1957’de İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi’ne geçiş yaptı ve 1960 yılında da mezun oldu. Prof. Dr. Sacit Okyay’dan klasik cilt dersleri, Prof. Dr. Emin Barın’dan modern cilt ve kaligrafi dersleri aldı. 1961 yılında Süleymaniye Kütüphanesi’nde Cilt ve Patoloji Servisi’ni kuran sanatkar, adı geçen kütüphaneye 27 yıl hizmet etti. İslam Seçen bu süre içinde Portekiz’in başkenti Lizbon’daki Kalust Gülbenkyan Müzesi’ndeki İslami el yazmalarının restorasyon çalışmalarında bulundu. 2001 yılında emekli oldu ve çeşitli üniversitelerde gençlere cilt sanatını öğretmeye devam etti.
60 YILDA ÇOK GÜZEL HİZMETLERDE BULUNDU
Sevenler, dostları ve öğrencileri Seçen’i son yolculuğunda yalnız bırakmadı. Klasik Türk sanatları alanında çalışmalarıyla bilinen Uğur Derman, Seçen’in 60 yıl boyunca çok güzel hizmetlerde bulunduğu söyledi. Derman, “İslam hoca benim 60 yıllık dostumdu. Hiç kopmadık. Kendisi sanatkar olarak memleketimize Kosova’dan gelmişti. Yıllarca akademide klasik cildi öğrendi ve bu alanda büyük hizmeti oldu. Necmettin Okyay’dan sonra klasik cilt ölmüştü. Oğlu Sacit Bey vardı ama fazla çalışmıyordu. İslam, Sacit Bey’in talebesi olarak klasik cildi öğrendi ve o zamanda bugüne, 60 yıldır çok güzel hizmetlerde bulundu. Çok da talebe yetiştirdi” diye konuştu. Çiçek Derman ise, “Sanatını hiç esirgemeden öğrenciye aktaran ender hocalardan biriydi. Hocalık budur. Hiçbir şeyi kendisine saklamadı. Her sorana yardım etti. Onun en değerli tarafı da buydu. Bu tip hocalar artık yetişmiyor. Mekanı cennet olsun” dedi.
Onun seviyesine ulaşmak zor
- İslam Seçen’in öğrencilerinden çini sanatçısı Güvenç Güven, “40 yıldır tanışırız. Onunla birlikte çok önemli projelerde olduk. Bol sohbetlerimiz oldu. Bir insan vardır, milyon kişiyi toplasan onun yerini tutmaz. Ama ne hakkı ödendi, ne layığıyla anlaşıldı. Yüreğinde çok büyük yaralar vardı. Keşke bazı şeyler daha önceden yapılabilseydi. Çok emek verdi. Onun seviyesine hiçbir zaman çıkılmaz ama inşallah onun yolundan gidenler olur. Yeri dolmayacak” dedi. Cilt sanatçısı, Melike Kazaz, “Sadece bir hoca değil, okuldu. Sadece cilt sanatını değil hayatı öğrendik. Cilt sanatının yaşayan tek varisi ve taşıyıcısıydı. Eğer bugün cilt sanatı yaşıyorsa onun sayesindedir” diye konuştu.