Ressam Kenan Işık’ın Kalyon Kültür’de açılan ‘Zamanın Ardında İstanbul-Roma’ sergisi, tarihle sanatı bir araya getirerek görsel bir şölen sunuyor. İstanbul’daki birçok mekanın yanı sıra Roma'daki hipodromdan İstanbul’daki unutulan hipodroma, Venediklilerin Galata’sından eski Bizans saraylarına kadar birçok mekanı resmeden Işık, mekanlara sahip çıkmamız gerektiğini vurguluyor.
Ressam Kenan Işık’ın, İstanbul ve Roma’nın manzaralarının kesişimini hayal ederek ortaya çıkardığı, ‘Zamanın Ardında İstanbul-Roma’ sergisi, Nişantaşı’ndaki Kalyon Kültür’de açıldı. 42 eserin yer aldığı sergide, Işık’ın farklı tekniklerle meydana getirdiği resim, heykel ve enstalasyonları, ziyaretçilerin beğenisine sunuldu. Altı yıl altyapısını hazırlayıp bir yıl içerisinde eserleri oluşturan Işık, sergide İstanbul’daki birçok mekanın yanı sıra Roma'daki hipodromdan İstanbul’daki unutulan hipodroma, Venediklilerin Galata’sından eski Bizans saraylarına kadar birçok mekanı resmetti. 13 Ekim’e kadar sürecek olan sergi, ardından Roma’ya taşınacak.
AYASOFYA’NIN ALTI DÖNEMİ VAR
Sergiye dair Yeni Şafak’a konuşan Ressam Kenan Işık, tıpkı İstanbul gibi ilk yurt dışı deneyimi olan İtalya’ya gittiğinde oraya da hayran kaldığını ifade ederek, sergiye dair şunları söyledi: “Roma’yı gördüğümde ‘Keşke benim şehrim de böyle olsaydı’ demedim. ‘Ben ne yapabilirim’ diye düşündüm ve bu sergi işte o bakış açısıyla ortaya çıktı. Gerçek tarihin fantastik havada olmadığını, mekanların her birinin insanlar gibi anılara şahitlik ettiğini göstermeye çalışıyorum. Bugün Ayasofya üzerinde bile düşünürken altı dönem var: Kuruluş dönemi, Haçlı seferleri, İstanbul’un fethiyle Fatih Sultan Mehmet dönemi, ardından Osmanlı ile beraber büyüyen değişen bir Ayasofya, Cumhuriyet’in Ayasofyası ve günümüzde Ayasofya-i Kebir Camii olarak baktığımızda kendi içinde bile ciddi bir değişim görüyoruz. Bunların hepsini sanatımla birleştirip, gerçek tarihi sunmak istedim. Ayrıca eserlerimde bir ünlem ve soru işareti var. Ünlem, bu mekanların hepsi bizimdir demek. Soru işareti ise bundan sonraki süreçte ne olacak manasına geliyor. Ben derim ki bu mekanlar bizim, sahip çıkalım, koruyalım, bozmayalım.”
İKİ ŞEHRİN ORTAK DNA’SI ÇIKTI
Serginin küratörlüğünü yapan Kalyon Kültür Sanat Yönetmeni Aslı Bora, sergideki eserlerin iki şehrin ortak DNA’sına yönelik bir döküm olduğunu ifade etti. Sanatçının, Roma’nın çok iyi korunup İstanbul’a aynı özenin gösterilmediği konusunda çok hassas olduğunu vurgulayan Bora, “Bu sergiyle bir yandan da İstanbul’daki betonlaşmaya dikkat çekiyor. Yaptığı manzaraların tamamı zihinsel manzaralar, Ayasofya’yı o kadar çok çizmiş ki ezberden çiziyor artık. Böyle bir binada olması ayrıca güzel. Kenan’ın eserlerinin kendi içinde bir dengesi var. Normalde figür çalışmaz ama burada çalıştı. Serginin kürasyonunda hem figür açısından hem de renkle dokuyu dikkate alarak eserleri ayrıştırdık” dedi.
"İNŞALLAH GAZZE’DE DE SERGİ AÇACAK"
42 eserin yer aldığı serginin açılışına, İstanbul Valisi Davut Gül, eşi Gülden Gül, eski Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan, Kalyon Holding Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Kalyoncu, Kalyon Holding Sosyal ve Kültürel İşler Komitesi Başkanı Reyhan Kalyoncu ve Şişli Kaymakamı Ahmet Gazi Kaya’nın yanı sıra çok sayıda davetli katıldı. Törende bir konuşma yapan İstanbul Valisi Gül, Kalyon Holdingin kültür ve sanat alanındaki faaliyetlerini önemsediğini belirtti. Cemal Kalyoncu ise kurdele kesimi öncesi, “Bugün burayı açıyoruz, daha sonra Roma’daki sergiyi açacağız. Kenan Işık’ın konuşmasında değindiği gibi inşallah barış geldikten sonra Gazze’de bir sergi açacağına inanıyorum” dedi.
