Çocuklar veya onlara "oyuncakları kullanmayı öğretmek isteyen" ebeveynleri tarafından bozulan oyuncakları tamir eden Mustafa Nacar, yıllar önce tamir ettiği ancak teslim alınmayan oyuncakları da sahiplerinin alacağını ümit ediyor. 14 yaşındayken radyo-televizyon tamircisi çırağı olduğunu söyeyen Nacar, ardından radyo imalatında çalıştığını, askerden sonra radyo tamirciliğine başladığını ve 40 sene bu işi yaptığını anlattı.
Emekli olmasının ardından torunlarının oyuncaklarını tamir ederek, oyuncak tamirciliği yapmaya başladığını ve 10 yıldır bu işi sürdürdüğünü dile getiren Nacar, "Basit işleri anlatmak için ustalar 'Bu bizim için çocuk oyuncağı' derler ama çocuk oyuncağı tamir eden de yok. Çok az kişi var bu işi yapan. Bildiğim kadarıyla 5 kişiyi geçmez. Ben varım, bir arkadaşım var, bir de toptancıların oyuncaklarını tamir eden bir arkadaş daha var. Elektronik oyuncaklar da çok değişti, elektronik temel bilgisi olmadan oyuncak tamir etmek çok zor" diye konuştu.
Nacar, çocukluğunda kendilerinin yaptıkları söğüt dalından at, çelik çomak gibi oyuncaklarla oynadıklarını belirterek, "Şimdiki çocuklar cennette gibi, o kadar çok oyuncak var ki... Çok pahalıydı oyuncaklar, biz satın almayı hayal edemezdik, sadece zengin çocuklar alıyordu. Şimdi herkesin çocuğu alabiliyor, artık çok seri üretiliyor. Bir de oyuncaklar Çin'den geldikten sonra biraz ucuzladı. Bunların tamir edilebileceğini de kimse düşünmüyor, sektör olduğunu da bilmiyorlar. Halbuki, 4 bin-5 bin liraya kadar oyuncak var" dedi.
Mustafa Nacar, uzaktan kumandalı arabadan konuşan bebeğe, oyuncak helikopterden powerboard'a kadar çok çeşitli oyuncakların tamirini yaptığını anlatırken, şöyle devam etti:
"Çoğunlukta tamire uzaktan kumandalı arabalar, oyuncak helikopterler geliyor. Daha ziyade ebeveynler bozuyor, öğreteceğiz diye. Çocuğa diyorum ki 'Çarpmışsın bunu', çocuk diyor ki 'Babam şuraya çarptı', "Annem avizeye çarptı'. Bizim zamanımızda olmadığı için onların içinde de kalmış. Bizim de oyunumuz çok oluyor, tamir ederken hemen hemen her gün oynuyorum. Çocuklar, 'Dede oyuncak bebeğim ağlıyor, susmuyor' ya da 'Ağlamıyor'; 'Helikopterim uçmuyor.', 'Arabamın tekerleği çıktı' gibi şikayetlerle geliyor. Sanki çocuğun hastalanınca doktora götürürsün ve iyileşince çok sevinirsin ya aynı oradaki gibi. Çocuklar çok mutlu oluyor, oyuncakları tamir edilince. Çocuklar mutlu olunca ben de mutlu oluyorum."