EDISYON:

Bilim felsefesini yeniden tartışıyoruz

Semiha Kavak
04:0015/02/2022, Salı
G: 15/02/2022, Salı
Yeni Şafak
Sınırda Durmak: İslam Felsefe-Bilim Tarihinde Metabasis Sorunu, Bakhadir Musametov, Ketebe yayınları, Aralık 2021, 257 sayfa
Sınırda Durmak: İslam Felsefe-Bilim Tarihinde Metabasis Sorunu, Bakhadir Musametov, Ketebe yayınları, Aralık 2021, 257 sayfa

Bakhadir Musametov’un, “Sınırda Durmak: İslam Felsefe-Bilim Tarihinde Metabasis Sorunu” adlı eserinde bilimlerin sınırlarına dair Aristoteles ile başlayan ve İslam filozofları tarafından tevarüs edinen ilkeleri bilimsel bir bakış açısıyla ele alarak bu konuda okuru düşünmeye yeniden sevk ediyor.

Yunanca, “öteki cinse geçiş”, “buhranın taşınması” anlamına gelen metabasis uzun süredir literatürde yer alan bir terim. Aristoteles’in ortaya koyduğu sınırlama kuralına göre her ilim araştırmacısı sadece kendi alanıyla sınırlı kalmalı, başka ilim dallarının alanlarına girmemeli. “Aristoteles insanlardan, mantığın sınırları içerisinde yapılabilecek bir araştırmayla iktifa etmelerini, ilgilerini o mantığı kullanarak nesnelerin bilimine yöneltmelerini ve hiçbir şekilde Platon, Pythagorasçılar ve diğer eski Yunan düşünürlerinin söyledikleri şeyleri akıllarına dahi getirmemelerini istemektedir. Nitekim Aristoteles, mantık ilkelerinden hareket ederek onun imkanlarıyla tüm ilimleri ayırt etmeye ve inşa etmeye çalışmaktadır.”

“Aristoteles kendisinin temel icadı olan burhân teorisine dayanarak kendi bilimsel çalışmalarına belirli tartışmaları ve görüşleri eleştirmek için burhânın bir ilimden diğer bir ilime uygun olmayan bir şekilde taşınmasını yasaklar.” Ancak, Aristoteles bir ilim dalını ilgilendiren bir konu bir başka ilim dalında da yer alıyorsa bu durumda her iki alanın ilgili bölümlerinden yararlanmayı da uygun görmektedir. Aslına bakılırsa Aristoteles’in ilimlerin sınırlarını belirlemesinin esas amacı, bilimsel araştırmanın teorik zeminini oluşturarak onun sürdürülebilirliğini sağlamaktır.

Aristoteles’in metabasis yasağıyla ilgili araştırmalar Batı’da 1930’lı yıllarda başlatılmış olmasına ragmen Türkiye’de bu konu yeterince ilgi görmedi. Bu konu sadece sınırlı sayıda araştırma ve doktora tezinde kısa alt bölümler halinde yer alabildi.

TÜRKİYE’DE ÖNCÜSÜ FAZLIOĞLU

Türkiye’deki felsefe-bilim tarihçileri arasında metabasis yasağını araştıranların öncüsü olan İhsan Fazlıoğlu, yasaklamayı cinslerin bağımsızlığı kuralı olarak değerlendirmekte. Fazlıoğlu, bu konuyu, paralellik ile üçgenlerin içaçılarının toplamı, sonsuz küçük ile büyük dâirenin kareleştirilmesi ve irrasyonel sayılar ile oran-orantı teorisi örneklemesi üzerinden ele almakta, bu örneklemenin İslâm edeniyetindeki ilimlerin tasnifinde kullanabileceğine dikkat çekmektedir.

Özbek asıllı Bakhadir Musametov’un doktora tezinden yola çıkılarak hazırlamış olduğu “Sınırda Durmak: İslam Felsefe - Bilim Tarihinde Metabasis Sorunu” adlı kitabı “metabasis sorununun, Aristoteles’e giden köklerini dikkate alarak, İslam temeddünündeki izlerini takip ediyor. Bu çerçevede konunun teknik içeriğini Farabi, İbn Sina ve İbn Rüşd bağlamında çözümledikten sonra, biyoloji, tıp, geometri, simya ve anatomiden örnekler getirerek inceliyor. Bakhadir Musametov, söz konusu sorunun hem Türkiye’de hem de genel olarak dünyada felsefe-bilim tarihi çalışmalarında nasıl ele alındığını da müzakere ediyor. Müzakeresinde mevcut çalışmaları sadece meselenin felsefe-bilim tarihi açısından ele alınışını eleştirmiyor, bundan daha önemlisi Arapça felsefe metinlerinde şimdiye değin yapılan yanlış metin inşaalarını da tashih ediyor.

Bu eseriyle Musametov, “İslam temeddünündeki felsefe-bilim tarihi araştırmalarına yeni bir çalışma konusu katıyor ki, bu konu da mantığın muhtelif bilim dallarında nasıl uygulandığıdır.”

Kitabın ilk bölümünde öncelikli olarak İbn Sinâ ve İbn Rüşd’ün yorumlarından hareketle yasaklama kuralının tanıtıldığı metin kendi metinsel bağlamı içerisine yerleştirilerek incelemeye alınmakta.

Aristoteles, metabasis yasağını metafizik alanda ve insan dışında diğer canlılar üzerinden de ele almaktadır. Eserlerinin çoğunun zoolojik alanda olduğu bilinen Aristoteles’in metabasis’i hayvanlar aleminde nasıl ele aldığı kitabın inceleme konuları arasında. Bu bağlamda çalışmanın ikinci bölümünde ilk önce Aristoteles’in canlı araştırmalarında burhâni yöntemi ne şekilde uyguladığı ve akabinde de İbn Sinâ’nın Aristoteles zoolojik külliyatını özetlemesinde kısıtlama kuralına ne derece uyduğu ele alınmakta. Bilhassa canlı türlerine ilişkin araştırmalarda, örnek olarak katırların kısırlığının nedenleri incelenmekte ve geçişlerin canlı ilminde de mevcut olduğu dikkatlere sunulmakta. Aristoteles’in “Canlıların Oluşumu Üzerine” adlı kitabında katırların kısırlığına ilişkin açıklamaları ve İbn Sinâ ile İbn Rüşd’ün buna ilişkin yorumları geniş şekilde irdelenmekte, söz konusu olanın metabasis yasağı çerçevesinde açıklanmasının mümkün olup, olmayacağı tahlil edilmekte. Ayrıca bu bölümde metabasis araştırmaları tarihinde ilk defa aynı meseleyi, yani katırların kısırlığını iki ayrı açıdan incelemenin mümkün olabileceği ileri sürülmekte. Bu açılardan ilki, katırların kısırlığına yönelik zooloji ilmine özgü ve özgü olmayan açıklamaların her iki türünün niçin eleştirildiği, ikincisi ise, katırların her ne kadar bir yandan diğer melez canlılar gibi orta tabiata sahip olsalar da öte yandan diğer melezlerden istisnai olarak kendileri biyolojik cinsler arası geçişi ihlal ettikleri için kısır oldukları ile ilintili.

İLİMLER ARASINDAKİ SINIRLAR

Kitabın son bölümünde, başta Aristoteles olmak üzere Meşşâi filozof ve tabiplerin burhânın taşınma alanını genişletmelerine yönelik çabaları ele alınmakta. Bu bölümde bir tabibin tabip olabilmesi bakımından geometri bilmesinin zorunlu olup olmadığı sorusu gündeme taşınmakta, ilimlerde kanıtlanması amaçlanan belirli meseleler ve tanımların açıklanması söz konusu olduğunda ilimler arasındaki sınırların bulanık hale geldiği bir tez olarak ileri sürülüyor.

Kitabın tanıtımında belirtildiği gibi, Bakhadir Musametov’un, “Sınırda Durmak: İslam Felsefe-Bilim Tarihinde Metabasis Sorunu” adlı eseri bilimlerin sınırlarına dair Aristoteles ile başlayan ve İslam filozofları tarafından tevarüs edinen ilkeleri bilimsel bir bakış açısıyla incelemekte.

Bu çalışma vesilesiyle felsefî bir zeminde bilimlerde kullanılan burhanların konumunu ve burhanların bir bilimden başka bir bilime taşındığı durumda ne tür sorunlarla karşılaşacağını, İslam filozoflarının düşünceleri bağlamında görmek mümkün. Meselenin daha net anlaşılması için yazar, o dönemde yaygın olan problematik örnekleri gündeme getirmekte. Dolayısıyla o dönemdeki tıp, geometri ve canlı bilimi gibi bilimlere dair tasavvur, kapsamlı ve ayrıntılı bir şekilde sunulmakta.

En temelde bu çalışma, İslam düşünce geleneğindeki bilimlerin teşekkülü; bilimler arası geçişte dikkat edilen kurallar; bu hususlara dair teorilerin imkânları ve dayanakları gibi meselelere bilimsel ve tarihsel anlamda ışık tutmakta.

O nedenle, bu kitap bilhassa konuyla ilgilenen araştırmacılar için önemli bir eser.

#Bakhadir Musametov
#Ketebe yayınları
#Metabasis

Günün en önemli haberlerini e-posta olarak almak için tıklayın. Buradan üye olun.

Üye olarak Albayrak Medya Grubu sitelerinden elektronik iletişime izin vermiş ve Kullanım Koşullarını ve Gizlilik Pollitikasını kabul etmiş olursunuz.