Bayram geliyooor!!!

Şükran Çifci
00:0014/11/2010, Pazar
G: 13/11/2010, Cumartesi
Yeni Şafak
Bayram geliyooor!!!
Bayram geliyooor!!!

'Bayram paylaşmaktır.' Miko'yu keseceğiz; ama onun etiyle komşularımızı da sevindireceğiz, hem de kurban ibadetimizi gerçekleştireceğiz.

Bir Kurban Bayramı daha geliyor… Ali ve ben her bayram olduğu gibi kurban seçiminde yine babamın yanındayız ve en güzel kurban pazarı gözlemlerini yapıyoruz:

-Bu kaça dayı?

-Biraz vereceksin.

-Etme dayı. Bir binlik vereyim.

-Olmaz, çık çık…

- Tut bakalım eli.

İşte bu sahne pazarlığın en can alıcı sahnesi. İki kişiye birkaç kişi daha eklenir, kalabalık arasında o eller kopacakmış gibi sallanır da sallanır. İlk gördüğüm zamanlar da yaşımın küçük olması sebebiyle kavga ediyorlar sanmıştım ve korkmuştum. Babam ise : 'Pazarlık ediyorlar kızım, bu bir gelenektir, yapılır.' demişti. Şimdi göre göre alıştım. Bir spor karşılaşması gibi kimin dediği olacak diye heyecanla izliyorum.

Ve bugün geleneksel kurban seçimi günümüzde babamızı erkenden uyandırdık. Fazla ısrarlarımıza dayanamayan babam, bizi de hayvan pazarına götürmeyi kabul etti. Pazar çok kalabalıktı. Ali'yi kontrol etme görevi bana ait olduğu için epey şanssızdım. Çünkü Ali her hayvanın önünde duruyor ve onunla konuşuyordu:

- Seni alabiliriz, ne dersin, bizim olmak ister misin?

- Ali, kurbanlık öyle alınmaz, hem hayvan seninle konuşacak mı sanki?

- O bizi anlıyor bence, bak bak, bu koyun gözlerini döndürüyor, bence istemiyor bizi.'

- Kuyruğunu çekersen döndürür tabii.

- Hey sakalı olan yakışıklı koç, merhaba, bu ablam Ayşegül, ben de Ali. Bizim olmak ister misin?

Kardeşim yaklaşık on kadar keçiyle bu sohbeti yaptıktan sonra gözüne kestirdiği hayvanı tutup bize getirmişti.

- Acaba bu keçi sana bizim olmak istediğini mi söyledi Ali'cim?

- Tam olarak öyle sayılmaz; ama bence beni sevdi, bak ben gidiyorum o da peşimden geliyor, hem de eti çok fazla..

- Eti mi fazla?

- Ya Rabbim!!! Bayramın önemini ben mi öğreteceğim sana abla, babam ne dedi: 'Bayram paylaşmaktır.' dedi. Miko'yu keseceğiz; ama onun etiyle komşularımızı da sevindireceğiz, hem de kurban ibadetimizi gerçekleştireceğiz.

-Miko mu?

- İşte koyunun adı, Miko deyince bakıyor bana. Bak şimdi: ' Mikoo gel kuzum, gel.'

Koyun gerçekten geldi, Ali onunla konuştukça da anlıyormuş gibi gözlerine bakıyordu.

-Sen bizim kurbanımız olur musun?

Babamın bu sorusuna da masum gözlerle bakan Miko'yu satın almaya karar verdik. Miko'nun sahibi fiyatı düşürmedikçe Ali:

-'Dayı, yapma Miko bizi sevdi, biraz daha indir, lütfeenn…' diye bağırıyordu. Çekişmeli pazarlığın sonunda her iki tarafın da söylediği fiyatın ortasında bir rakamla anlaşıldı ve artık Miko bizimdi. Böylece oldukça eğlenceli geçen bir kurban pazarı anımız daha oldu.

Birbirimizi çok daha fazla gördüğümüz ve de paylaşmayı öğrendiğimiz bayramlar bana huzur veriyor. Bayrama iki gün kaldı ve ben çok heyecanlıyım…


GittiGidiyor.com ve TOÇEV'den çocukları gülümseten proje!

Kullanıcılarına daha iyi hizmet verebilmek için, sürekli gelişmeye devam eden GittiGidiyor.com, TOÇEV iş birliği ile çocuklarımızın gülümsemesine katkıda bulunuyor!

Türkiye'nin en işlek alışveriş merkezi GittiGidiyor.com, ”Okumak her çocuğun hakkıdır” diyerek TOÇEV kampanyası ile eğitime desteğini sürdürüyor. Maddi yetersizlikler nedeniyle okuyamayan ya da çalışmak zorunda kalan çocuklarımıza tüm eğitim hayatları boyunca maddi ve manevi destek veren TOÇEV, GittiGidiyor.com iş birliği ile online TOÇEV dükkanını açtı. GittiGidiyor.com'da açılan online TOÇEV dükkanından satışa sunulan ürünleri kendiniz ya da sevdikleriniz için alarak, okumak isteyen çocuklarımıza bir tıkla yardım elinizi uzatabilirsiniz. Elde edilen tüm gelirin TOÇEV'e bağışlanacağı dükkanda, fotoğraf, kitap veya hediye setlerinden satın alarak okumak isteyen çocuklara destek olabilirsiniz.



Anne, Ben Kimim?

Kitabın yazarı: Marianne Valentine, Philip Giordano

Yayınevi: Mavi Bulut

Hakkında: Kahramanımız çocuklara sıkça sorulan "büyüyünce ne olacaksın?" sorusunu kendine soruyor; kimim ben; bir ressam mı, bir kimyager mi, bir düşünür mü?

Anne, Ben Kimim?, bir annenin büyüme sürecindeki çocuğuna bakışını da yansıtan resimli kitap sanatının özgün örneklerinden biri...


Dağ Kaşındı

Kitabın yazarı: Simla Sunay

Resimleyen : Serap Deliorman

Yayınevi: Tudem

Hakkında: "Evlerin pencereleri denize baksa da kapıları dağa bakardı. Onlar için dağ bolluk, bereket; deniz ise yalnızca güzel bir manzaraydı. Dağ, köy için ekmekti, suydu, yoldu."

"Karanisalılar, evlerinin kapısını denize çevirdiler. Deniz, bolluk bereket; Dağ ise eteklerinde yeşil sarı tarlalarla güzel bir manzaraydı..."


Pır pır ile Hır hır

Kitabın yazarı: Sema Maraşlı

Resimleyen Cemile Ağaç

Yayınevi: Çilek kitaplar

Hakkında: Tavus kuşu ile Kirpi güzel konuşmuşlar mı? Masalcı Yengeç ne anlatmaya çalışmış? Erik ağacı cömertlikten mi bahsetmiş? Kunduzun sarayındaki sır neymiş? Yalnız köstebek sözünde durabilmiş mi? Bu soruların cevaplarını Pır Pır ile Hır Hır' ı okuduktan sonra bulacaksınız.


Mırmır Balığı

Kitabın yazarı: Sema Maraşlı

Resimleyen Cemile Ağaç

Yayınevi: Çilek kitaplar

Hakkında: Ağaç yaşken eğilirmiş. Biz de çocuklarınızın, öğrencilerinizin karakter eğitimine katkı sağlamak için mini mini masallar hazırladık.

Okusun da büyüsünler diye...