Areda Survey’in bin 100 katılımcıyla gerçekleştirdiği Ramazan Ayı Gastronomi Araştırmasına göre Türk halkının yüzde 59,6’sı Ramazan ayında sağlıklı beslendiğini düşünüyor.
Ramazan'da oruç tutanlar, iftar ve sahurda beslenmeye özen gösterirler. Sahur ise oruçlu bireyi gün boyu tok tutmaya yarayan en önemli öğünlerden biri. Araştırmaya göre katılımcıların, yüzde 73’ü Ramazan ayında sahura kalkıyor ve sahura kalkanların yüzde 82,2’si sahurda kahvaltılık tüketmeyi tercih ediyor. Dyt. Yücel sahura kalkmanın öneminden şu şekilde bahsediyor: “Ramazan ayındaki en büyük beslenme yanlışı: Sahura kalkmamak. Sahura kalkmayı alışkanlık haline getirmek yapılacak en doğru davranıştır, bu şekilde hem açlık süreniz azalır hem de metabolizma hızınızı korumuş olursunuz. Sabah kahvaltısı yerine geçecek bu öğünde hafif ama uzun süre tok tutan alternatifler seçmelisiniz. Sahurda yemek yemek yerine dengeli bir kahvaltı yapmaya özen gösterin”.
Ramazan'da iftar sofralarına oldukça özen gösteririz. Kimimiz çeşidi fazla, gözü doyuran sofralar ararken, kimimiz az çeşitli sofralar tercih ederiz. Araştırmaya göre katılımcıların yüzde 76,8’i iftar sofralarının az çeşitli olması gerektiğini söylüyor. Dyt. Yücel Ramazan ayında, mideyi rahatsız etmemek ve kalori alımını kontrol etmek için en doğru pişirme yöntemlerinin ızgara, fırınlama, haşlama veya buğulama olduğunu, fazla yağ alımına sebep olacak kızartma ve kavurma yöntemlerini uygulamamaya özen gösterilmesi gerektiğini belirtiyor.
Ramazan'da sofraların vazgeçilmezi ise tatlılar oluyor. Sofralarımızı bazen baklava bazen güllaç süslüyor. Araştırmaya göre katılımcıların yüzde 40,8’i şerbetli tatlı, yüzde 24,2’si ise sütlü tatlı tercih ediyor. Katılımcıların yüzde 32,4’ü ise Ramazan'da tatlı tüketmiyor. Dyt. Yücel tatlı tüketimine şu ifadelerle dikkat çekiyor:“Glisemik indeksi yüksek besinleri; bal, reçel, çikolata gibi iftardan kalan tatlılar; işlenmiş besinler, taze sıkılmış/paketli meyve suyu vs. tüketimini sınırlandırmalısınız.”
Ramazan ayında gün içerisindeki su ve besin tüketimimizin sıfıra inmesi bünyemizi etkiliyor. Katılımcıların yüzde 61,4’ünü Ramazan ayında susuzluk, yüzde 38,6’sını ise açlık etkiliyor. Peki, Ramazan ayında ne kadar su tüketiyoruz? Ramazan'da su tüketimi günlerimizi sağlıklı geçirebilmemiz için oldukça mühim. Araştırmaya göre katılımcıların yüzde 28,3’ü Ramazanda günde 0-500 ml su tüketiyor. Katılımcıların yüzde 24,5’i 500 ml-1 litre, yüzde 22,1’i 2 litre-3 litre, yüzde 20,1’i 1 litre-2 litre su tüketiyor. Dyt. Yücel, Ramazan ayında açlığa göre susuzluğun insanları daha çok etkilediğini belirterek sıvı tüketimini artırmak için önerilerde bulunuyor: “Ramazan ayı boyunca sıvı ve mineral kaybının yüksek olması nedeniyle iftarda sıvı alımı önem taşımaktadır. Bu nedenle çorba, ayran, doğal maden suyu, taze sıkılmış meyve suları, sebze suları ve bol su tüketimi önerilmektedir. İftar ve sahur arasında düzenli olarak azar azar su (Her saatte 1 büyük bardak su) içmelisiniz”.
Ramazan'da beslenme biçimimizle kilo almadan hem sağlıklı kalıp hem de formumuzu korumaya çalışıyoruz. Ancak gün içerisinde enerjimiz minimuma indirerek hareketsiz kalabiliyoruz. Araştırmaya göre katılımcıların yüzde 85,8’i ise Ramazan'da spor yapmadığını söylüyor. Dyt. Yücel, Ramazanda hareketsizliğin bağırsak hareketlerinin yavaşlamasına neden olabileceğinin üzerinde duruyor. Bunu önlemek için iftardan sonra yarım saatlik yürüyüşler yapmanın sindirimi kolaylaştıracağını vurguluyor.