Antarktika’nın geleceğinde söz sahibi olmaya soyunan Türkiye, kurulan bilimsel araştırma kampı ile dünya devleri ile bilimde yarışacak.
Antarktika’ya Bilim Üssü Kurulması Projesi’ne yönelik çalışmaların gerçekleştiği 3. Ulusal Antarktika Bilim Seferi kapsamında, Horseshoe Adası’nda 2019’un başlarında kurulan Türk Bilimsel Araştırma Kampı’nın çalışma faaliyetleri ortaya çıkmaya başladı.
TIP ALANINDA ÇALIŞMA
Kamp bünyesinde meteoroloji istasyonun faaliyete geçtiği, Deniz Kuvvetleri Komutanlığının ise deniz tabanı haritalamasını da gerçekleştirdiği belirtildi. Kampta bilim adamları da farklı konularda çalışmalara imza atabilecek. Özellikle sağlık alanında tıp doktorları kanser tedavisi başta olmak üzere bilinmeyen hastalıklar ile henüz kıtanın buz kütlesi altında keşfedilmemiş mikroplara yönelik bilim camiasına katkılarda bulunabilecek. Çözümü ve tedavisi bulunmayan hastalıklar konusunda da araştırmalar yapılabilecek.
SAVUNMA TEKNOLOJİLERİ
Türkiye’nin son dönemde savunma sanayinde çığır açtığı yerlileşme de kampta çalışılacak başlıklar arasında yerini alıyor. Savunma sanayinde bütün teknolojik yeniliklerin burada çalışılabileceği kaydedildi. Buzul kıta başta olmak üzere dünyadaki su rezevlerinin de araştırma konuları arasında olabileceği ifade ediliyor.
HEDEF SÖZ SAHİBİ OLMAK
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan geçtiğimiz günlerde kampla ilgili İngiltere Başbakanı Boris Johson ile görüştüklerini belirterek, “Belki de İngiltere ile birlikte orada bu çalışmayı daha da yaygınlaştırarak sürdüreceğiz. Nihai hedefimiz, Antarktika Antlaşmalar Sistemi’nde gözlemci ülke statüsünden danışman ülke statüsüne geçerek kıtanın geleceğinde söz sahibi olmaktır” demişti.
Rota kutuplar
- Kutuplarla ilgili son yıllarda artan küresel rekabetin nedenleri ve önemi ‘Kutup Bölgelerinde Egemenlik Mücadelesi ve Ekonomik Yatırım Fırsatları’ adlı kitapta ortaya kondu. Deniz Hukuku Müşaviri Şenay Kaya imzalı kitapta bütün dünyanın büyük balığın peşinde koştuğu belirtilerek şöyle denildi: “Küresel iklim değişikliğinin bir sonucu olarak bu iki kutup üzerinde buzullar hızla erimektedir. Ortaya çıkan potansiyel enerji kaynaklarının yanı sıra turizm, tarım ve ulaşım olanakları kutup bölgelerinin cazibesini arttırmaktadır. Kuzey kutbu, keşfedilmemiş su, petrol ve doğal gaz rezervlerinin tahmin edilen ekonomik değerinin oldukça yüksek olması, değeri yaklaşık 1 trilyon doları bulan, uzay teknolojileri ve savunma sanayi başta olmak üzere birçok sektör için çok kıymetli olan zengin çinko, nikel, bakır, altın, demir ve paladyum kaynakları bulunuyor. Güney kutbunda ise mineral ve enerji kaynaklarının işletilmesinin yasaklandığı 2048 yılından sonra bambaşka bir boyut kazanacak olması nedeni ile kutup bölgeleri uluslararası toplumun ilgi odağı haline gelmiştir.”
